Bir kadeh şarap gibidir yalnızlık. Şarap kadehe damla damla düşer. Kadeh dolmaya başlar. Doldukça ağırlaşır. Son damla düşer kadehe... Dolan kadehi içersin. Başın döner... Bir kadeh şarap ile yalnızlık aynı demdedir o zaman.
Psikoloklar, daima sorunları çocukluğunuzda arayın diyorlar. Ama benim sorunlarım o kadar uzak değil diyerek cevap veriyorum. Bana mesleğimi öğretme bakışı atıyorlar. Gerçekten. Tüm her şey yedi sene başladı. İlk çapa o zaman atıldı Yalnızlar Rıhtımı'na.
On beş yaşında genç bir kız. Yaşamın gerçeklerine ilk kez adım atmış bir bebek gibi. İnsanların içlerinde sakladıkları yüzlerini hiç görmemiş saf bir kız. Hayallerinde ki tozpembe hayatından üryan bir şekilde çıkarılmış gibi. Deniz gibi masmavi gözlerin vücudu diye tabir edilebileceğimiz bir kızdım. Omuzlarım hizasında kahverengi saçlarım vardı. Kusursuz değildim. Güzel olan tek şeyim gözlerimin rengiydi. Onun dışında hayata karşı kendimi soyutlamıştım. Ki karşıma yalnızlık ülkemin yönetimine ele geçirmek isteyen diktatör çıkmıştı.
Lise birinci sınıftaydım. Berbat bir ortaokul hayatından sonra yeni bir başlangıç hayalimdi kazandığım okul. Ama her şey dilediğim gibi olmamıştı. İlk okuldan beri hiç arkadaşım olmamıştı. Çocuklar bana oyunbozansın diyor oyunlarına almıyorlardı. Orta okulda arkadaşlık ortamları başlamıştı. Herkes küçük gruplar kuruyordu. Buluşmalar ayarlıyorlardı. Ama kimse bana bir şeyden bahsetmiyor, beni çağırmıyorlardı.Ben onların yanına gittiğimde ise konuşmuyor,susuyorlardı. Benden hep bir şeyler sakladılar. Liseye ilk geçtiğimde iyi arkadaşlarımın olacağını sanmıştım. İyi dostluklar kurmak için kendime yemin etmiştim ki... Tutamadım. Kiminle arkadaş olmaya başladıysam , benimle bir kaç gün dolaşmış,sonra tabir-i caiz beni dımdızlak ortada bırakmıştı. Yalnızlık içimi bir mum gibi eritiyordu. Herkes beni mutlu sanıyordu. Sadece tek bir kişi görebilmişti içimdeki fırtınayı. Yalnızlığımı. Diktatör... BURAK. Belki o da benim gibiydi... Yapayalnız... Bana mutlu hissettiriyordu. Mutluluk bize felaket getirmişti. İki kişi belki de o kadar çok alışmışlardı ki yalnızlığa, bırakamadılar... Yalnızların hikayesini başlamıştı işte...
İlk yazı deneyimim umarım beğenirsiniz. Eksikliğim , eklemek istedikleriniz önerileriniz varsa lütfen yorum yapın. Ve oylamayı unutmayın. :DDD
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KEZ DAHA YALNIZ
Teen FictionArtık yeter dersin. Ne olacaksa olsun dersin. Çünkü artık yapacak,kaybedecek bir şey kalmamıştır. Karanlık yalnızlığının üstüne çökmüştür. Yalnızlığın acizane vücudu ise senin yaşam damarında bir bıçak gibidir. İşte o zaman karşına bir kahraman çıkm...