28.BÖLÜM

3.7K 179 85
                                    

~YİĞİT'TEN~

şuan baskın için silahları kontrol ediyorduk nede olsa baskına gidiyoruz dimi sonra babamın sesiyle kafamı kaldırıp bababama baktım "hadi çocuklar hazırsanız "dedi sonra korumaları nereye gitmelerine dağir bilgiler fln verdi sonra evin kapısının yanında durduk bu arada bizimle birlikte poyraz can ve buğrada geldi   tam girecektik ki içerden silah patlama sesi gelince korkuyla birbirimize baktık sonra kapıyı kırıp içeri girdiğimizde hiç karşılaşmak istemediğim bir görüntüyle karşılaştım bora elinde silah vardı ve titriyordu boranın annesi babası ve kız kardeşi vardı ve nikah memuru ne?nikah memuru mu

Onları es geçip mira'nın yanına gittim giydiği beyaz elbise kandan kırmızıya Dönmüştü başını tutup dizime koydum "Mira miram aç o güzel gözlerini hadi güzelim nolur bak özür dilerim yanlış anlamışım nolur uyan nolur "o sırada biri mirayı aldı o kişiye baktığımda poyrazdı hemen mirayı arabaya yerleştirdik ve en yakın hastaneye sürmeye başladı Pars abim bense arka koltukta mira'nın kafasını ayağıma koymuş ağlayarak yarasına ceketimle baskı uyguluyordum yarasına bunların hepsi benim suçum hepsi eğer ona birşey olursa kendimi affedemem keşke keşke onu dinleseydim keşke o sözleri ona söylemeseydim

Ben bunları düşünürken çoktan hastaneye varmıştık mira'yı kucağıma alıp koşarak hastaneye girdim VE " SEDYE SEDYE GETİRİN ÇABUK "Diye bağırdım sonra bir sedye getirip onu yavaş bir şekilde sedyenin üzerine koydum ve onu ameliyathaneye götürdüler

Yere çöküp kanlı ellerime baktım mira'nın kanı sesli bir şekilde ağlıyordum yaklaşık 20 dk sonra annemler selma teyzeler (sanırım Poyrazın annesinin ismi buydu diğer bölümden bakmaya üşendim )kısaca herkes amcamlar halamlar gözüm poyraza kaldığında yere çökmüş sabit bir noktaya bakıyordu ve gözünden bir yaş düştü poyraza noldu ki niye böyle davranıyor bunu boşverdim daha önemli konular vardı Mira o ameliyattan çıksın istediği herşeyi yapıcam herşeyi

2 saat oldu hala hiçbir şey söylemiyorlar bize o sırada amelliyathanenin kapısı açıldı doktor güller yüzle bizi karşıladı "Mira KARAHANIN ailesi siz misiniz? "Diye sordu sonra babam "ben babasıyım "dedi sonra doktor "endişelenmenize gerek yok kızınızın durumu gayet iyi kızınız baya güçlü ve inatçı çıktı kızınız bir gün burda müşade altında kaldıktan sonra eğer hiçbir sorun yoksa taburcu edebiliriz şuan normal odaya alıcaz kendisini  "dedi sonra annem "onu görebilir miyiz doktor bey? "Diye sordu doktorda "tabi görebilirsiniz yalnız hastayı fazla yormadığınız sürece. Geçmiş olsun "diyip gitti zaten hersek sevinçten birbirine sarılıyordu

O sırada ameliyathaneden Mira çıktı onu böyle görünce içim bir cız etti sonra aklıma gelen fikirle hemen hastaneden çıktım ve...

~MİRA'DAN~

Gözlerimi açtığımda klişe olucak ama beyaz tavan gördüm ay yoksa öldüm mü yok lan öldüysem tavanın ne işi var burda nys etrafa baktığımda herkes burdaydı lafın gelişi değil cidden herkes benim uyandığımı görünce herkese sarıldım o sırada asya'yı gördüm kollarımı açtım oda koşarak yanıma gelip bana sarıldı "senin için çok koyktum miya abya biliyoy musun bildiğim tüm duaları okudum ben senin için "dedi ya ben seni yerim ama yanağını öpüp "çok teşekkür ederim birtanem "dedim ve asya'yı yanıma oturttum o sırada elinde hediye kutusu gibi birşeyle yiğit bey geldi beni görünce pişmanlık ve hüzünle bana baktı ay kıyamam ya ilk sürtük de sonra pişman ol ne güzel dimi ya

Sonra gelip bana kutuyu uzattı "özür dilerim Mira onları söylemek istemedim beni affedebilecek misin?"Dedi bende "tamam seni affetim " dedim derin bir nefes aldım gelip bana SARILACAKKEN"YAKLAŞMA! "dedim sert sesimle ve devam ettim " desem yalan olur "dedim oda kafasını eğip gitti aman çokta umrumda kutuyu asyayla beraber açtık içinde gördüklerimle gözlerim kalp şekli olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam

 Abilerim mi? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin