Flashback end
Rosé'den
Ben" jimin napıyosun? Bari gözlerimi açsaydın" jimin gözlerimide kapatmış beni biyere götürüyo, artık nereye götürüyosa arabayla gelmiştik. Az önce arabadan indirdi ama hala gözlerimi açmadı.
Ben" jimin nereye gidiyoruz, gözlerimi niye kapattın"
Jm"süpriz rosé,süpriiiz"
Ben" ne süprizi söylesene"
Jm" rosiem adı üstünde süpriz "
Ben" kim bilir yine naptın,yine birini dövüp süpriz diye çıkarmada karşıma"jiminin gülmesini duyuyordum arkamda duruyordu düşmemem için bi eli kolumda diğeri ise belimdeydi. Jimin durdu ve gözümdeki bandajı çıkartarak
Jm" işte geldik" dedi ve bandaji tamamen açtı karşımda bi göl evi vardı gerçektende çok güzeldi etraf ağaçlarla kaplıydı önümüzdede güzel bi gölet vardı. Ben bu jimine daha çok aşık oluyorum, bi insan birinin göz kırpmasınada aşık olurmuya, ben oldum. Bi kaç adım eve doğru attım
Ben" jimin burası, burası çok güzel,güzel de sen beni buraya neden getirdinki" diye nazikçe ona bakarak sordum,
Jm" süpriz rosiem söylemem," ne yani süpriz bu değilmi
Ben" nasıl yani,süpriz bu değilmi" bana doğru geldi, tam karşımda durup ellerimi avuçları arasına aldı dudaklarına götürerek ellerimi öptü ve indirdi buna sadece mutlu bakış ve tebessümle karşılık verdim. ellerimi hala tutarak derin bi nefes aldı gözlerimin içini bakıyordu dudaklarını araladı
Jm" rosiem sen benim için çok özelsin, seni bu dünyadaki herşeyden daha çok seviyorum. Sen şimdi bana 'jimin beni nekadar seviyorsun' diye sorsan,sana cevap veremem. Cünkü sana olan sevgime kelimeler yetmez, paha biçilmez" tekrar derin bi nefes aldı"Senin ilk sesini duyduğumda sana saplantılı bi şekilde aşık oldum rosé, karşımda adeta bi melektin ve ben o meleği çok istiyordum, sadece benim olmasını sadece bana ait olmasını senin sadece beni sevmeni istiyordum ve olduda"
karşımda tüm saflığıyla bi jimin duruyodu onu daha önce böyle görmemiştim, genelde sert ,
soğuk bakışlı,emir yağdıran vs. Bi tipti ama şimdi daha duygulu, daha yumuşak bakışlı, daha kibar biri vardı. Gözlerimden istemsizce yaşlar akıyordu ellerini ellerimden ayırdı ve yüzüme yerleştirdi baş parmağıyla göz yaşlarımı sildi.Jm" sakın ağlama. benim bu dünyada en nefret ettiğim üç şey vardır rosie. Senin üzülmen, senin ağlaman ve benden uzaklaşman bu üç şeyi sakın yapma" dedi.
Benim göz yaşlarım firar etti hemen kollarımı jiminin boynuna doladım hiç bırakmicak gibi tutuyordum.dudaklarımı araladım ona sarılarak
Ben" ben seni hakedecek naaptım ya? Jimin seni çok seviyorum, beni sakın bırakma olurmu. Ben sana çok alıştım."
Jm" sen istesende,seni asla bırakmam rosé," kokumu içine çekti "seni çok seviyorum"ondan ayrılmadan
Ben" eğer, dünyanın öbür ucunada gitsem be-" sözümü kesip
Jm" seni bulurum. Dünyanın neresine gidersen git seni bulurum ve seni asla bırakmam" dedi. Bu dediğiyle ondan ayrıldım dudaklarına küçük bi öpücük bıraktım ona şefkatle bakıyordum
Jm" sen ne güzel şeysin öyle. Ama artık iceri geçelim sana süprizim var dedim " elimi tuttu kapıya doğru gidip kapıyı açtı ilk önce beni geçirdi sonra kendi kapıyı kaptıp.geldi içerisi geniş ve doğal yapılıydı mutfak ve salon birleşikti mutfağın tezgahı bar modelindeydi yukarı çıkmak için ahşap bi merdiven vardı gercekten dışı kadar içide çok güzeldi.jimin yanıma gelip