Bölüm 19 Parça 1 - Ziyaret

1K 51 889
                                    

Bölüm 19 Parça 1:

Ziyaret

- - -

Portalı öfkeyle kapattım.

Sinirimi arkasından küfürler savurarak daha yeni yatıştırmıştım. Dakikalarca süren boş bağırışmalarımdan sonra puf minderimin yanına bırakılmış yapım aşamasındaki bebeği çömelip elime aldım.

Ink'ten bile bir sahtekârlık bekleyebilirdim ama Blue...
O art niyetli olmak için fazla masum duruyordu.

Sadece ona değil kendime de sinirliydim, en çok ona inandığım için ben suçluydum.
Vay be, dedim içimden. Demek yıllar süren eforlara rağmen hâlâ görünüşe, o sevimli gülümsemelere aldanacak kadar geri zekâlıymışım! O aptal bile beni parmağında oynatabilmiş!

Sesler de benim dediklerimi onaylıyor, beni iyice çileden çıkartıyordu. O kikirdemeler hâlâ sinirlerimi çok rahat bozuyordu ve bunu çok iyi biliyorlardı. Ayağa kalkıp yumruk yaptığım elimi havaya kaldırıp kendimce onları kovmaya çalıştım.

"EH! YETER BU KADAR GEVEZELİK!"

Gittiklerine ikna olduğumda bebeğe bakmaya geri döndüm. Az önce ağzından çıkardığı o kelimeleri hatırladıkça daha sıkı kavrıyordum bebeği. Bu şeyi de onun gibi parçalara ayırmayı istiyordum, hem de çok.

Bir anda "Neden bunu yapmayayım ki?" dedim kendime.

Uzun zaman sonra yine yüzümde o kötü gülümsemenin olduğunu hissetmiştim. Sahi, en son ne zaman böyle gülmüştüm hiçbir fikrim yok. Bazı kimlikler sır olmayı bıraktığından beri tek yaptığım kafa toplamak için rastgele evrenlerde, olduğum yerde saatlerce durup bu açığa çıkmış sırları kabullenmeye çalışmaktı.

Ona birden fazla kez sarılmış, onunla savaşmayı bırakmış; onu o saraydan, Nightmare'den kurtarmıştım- hatta uyanana kadar.. elini bile tutabilmiştim... Ugh...

Ama bazı duygular ve gururum bunları hâlâ kendime yediremememe vesile oluyorlardı işte.
Hâlâ biraz zamana ihtiyacım vardı sanırım.

Gerçekliğe geri döndüm bunlara takmayı kesip. Amacımı gerçekleştirmek üzere, bir Blaster oluşturmak için parmağımı şıklattım.

Belki o velete yeterli cezayı veremeyecektim ama en azından hıncımı çıkarabilecektim. Hem bunu gördüğünde o çok umursadığı 'arkadaşlığımız'ın tamamen sona erdiğini de görmüş olacaktı.

"Yerinde olsam pişman olacağım hareketleri yapıp kendime yeni bir vicdan azabı yaşatmam."

Ta ki seslerden biri bana karşı çıkana kadar.

Piç kuruları, beni nereden tetikleyebileceklerini o kadar iyi biliyorlardı ki! Sesin geldiği yöne bir azar daha yedirirken bir an durup bebeğe döndüm. Blue'yla aylar süren; yıllar sonra sahip olduğum ilk arkadaşlık geçti aklımdan sebepsizce.

Acaba... Haklı olabilir miydi?
Bunları tek bir hatasıyla silmek doğru muydu? Ya o gün Düğün Çiçeği'me anlık öfkeyle söylediklerim gibi bu da anlık öfkeyle yapacağım, sonradan çok pişman olacağım bir hareket ise?

Diğer elimi yüzüme vurup öfkeyle ofladım.

Ve gururuma yediremeyeceğim şeyler listesine bir madde daha ekledim. Kendi kendime söyleniyorken bebeği tavandaki mavi iplerimden bir tanesine bağladım yavaşça. Sonra da ip tekrar tavandaki yerini aldı; iple çevrilmiş bebek ise birçok ruh ve kuklanın arasına karışmıştı şimdi.

"Sadece bir kereliğine." diyip duruyordum sinirle. Emin olmak için kararlı bir sesle söylüyordum.

Tamam Error, gururuna yediremeyeceğin bir şey yok. Dediğin gibi, sadece bir kere oldu sonuçta. Bu ilk ve sondu. Bir daha yaparsa asla affetmeyeceksin-

"AMNESIA"  -ErrorInk-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin