"Evimde yalnızca iki koltuğum var. Çok rahat değil, üzgünüm." Soyeon omuz silkip bir yalan uydurdu. "Sorun değil. Zaten kendi evimdeyken de televizyon başında uyuyakaldığımdan her gecemi koltukta geçiriyordum. Alışkınım başkanım."
Jiwon, salondaki dolaptan örtüleri çıkarırken konuştu. "Bana 'başkanım' diye hitap etmene gerek yok. Sonuçta barın diğer başkanı da sensin." Soyeon omuz silkti. "Siz bilirsiniz."
Soyeon esneyerek koltuğa otururken, örtülerden birini Soyeon'un oturduğu koltuğuna koluna koydu Jiwon. "Jiwon." Soyeon utanarak ilk kez Jiwon'un ismini söylerken Jiwon hiç şaşırmadan yerine oturmuş ve 'efendim' der gibi mırıldanmıştı.
"Bana, eğer ağlamayacaksan, hayat hikayeni anlatır mısın?"
Jiwon tek kaşını kaldırdı. "Bu gerçekten gerekli mi?" Soyeon kafa salladı. "Ever başkanım. Lütfen." Jiwon omuz silkti. "Anlatmayacağım. Hadi yat uyu Soyeon." Soyeon burun büküp yerine dümdüz uzanırken Jiwon da aynısını yaptı ve aynı anda koltuklarının kenarında örtüleri üzerlerine örttüler.
Soyeon gözlerini kapatıp ellerini göbeği üzerine yerleştirdi. Jiwon ise ellerini başının altına koyup tavanı izleyerek konuştu. "İtaewon'a geldiğimde babam Jangga'da çalışıyordu. Sonra ben polis olmak için sınavlara girmek adına kendi okulumdan ayrılıp babamın yanına gittim. Ancak sınavı kazanamadığım için babamın çalıştığı yerin bağışlar yaptığı okula gittim. Orada Taylandlı bir kız ile tanıştım ve ilk aşkım oydu o zamanlar. Okulun ilk günü Lalisa'nın- pardon o Taylandlı kızın yanına oturdum, tanıdığım kimse olmadığı için."
Jiwon iç çekti. "O gün sınıftan bir çocuğa zorbalık yapan birine yumruk attım. Anlamışsındır kim olduğunu-"
"Geun Woo değil mi?"
Jiwon kafa salladı. "Evet. Sonra babasının yanına gittik. Babam, ben ve o herif Jangga'nın sahibinin önünde durduk. Bana önünde diz çökersem beni affedeceğini söyledi." Soyeon gözlerini açtı. "Hiçbir suçun yok ki?" Jiwon kafa salladı. "Evet. Ve ben de böyle düşünüp diz çökmediğim için babam o gün Jangga'dan ayrıldı. Ertesi gün de eve dönerken Geun Woo babama çarptı ve babam hayatını kaybetti. Polisler para ile susturuldu ve ben bunun intikamını almak için Geun Woo'yu öldüresiye dövdüm. Ancak para için susan polisler beni yakaladılar ve sekiz yıl hapiste kaldım."
Soyeon şaşkınlık içerisinde Jiwon'u dinliyordu. "Sonra o sekiz yıl içerisinde Jangga'nın sahibi için oluşturulan biyografi kitabını okudum ve bir iş sahibi olmak için tüm püf noktaları ezberledim. Sonra çıktığım gibi babamdan kalan para ile bir yer satın aldım. Babamın en büyük hayali bir bar işletmekti, o hayal bana kaldı."
Soyeon mırıldandı. "Sana söz veriyorum, Jangga'dan daha iyi olmadan çalışmayı bırakmayacağım Jiwon."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
