Chanyeol Harin'i Chaeyoung'un annesine bırakmış ve evden çıkmıştı..
Ablası ve annesiyle hâlâ konuşmuyordu. Chaeyoung her şeyi hatırladı mı 'size demiştim' diyerek onlara gidecekti..
Jeju adasına vardığında adam onu bir eve getirdi.. durumları fazla kötü değildi ama iyide değildi.
- Eğer seni hatırlamıyorsa, seni arkadaşımın oğlu olarak tanıştırıcam ona. Ve bir şeyler uydurup seninle seule gitmesi gerektiğini söylicem. Tamam mı?
Chanyeol kafasını salladı.
Kapıyı 16-17 yaşlarında bir kız açtı. İçeri girdiler.
Orta yaşlı bir kadın geldi..
- Oğlum bu da benim eşim, Yoora.
Hanım bu da Park Chanyeol. Rose'nun eşi.
- ah tanıştığımıza memnun oldum.
Chanyeol: bende... Chaeyoung nerde acaba?Chanyeol nasıl hissetiğini bilmiyordu.. heyecanlıydı ama onu hatırlamıyacağı için üzgündü...
Kadın sustu.
- Yoora, çocuk sana bir şey sordu.
- geçen gün haberleri izliyorduk. Bi geminin kaza anı filan gösterildi, sonra kayıpların arasında ona benzeyen biri vardı.. Yoosan ona noona sana ne kadar benziyor dedi. Ona döndüğümde kötü hissetiğini söyledi o zamandan beri uyuyor. Ne yaptıysam uyanmadı. Ne yapmam gerektiğini bilemiyorum.
Chanyeol: n-nerde uyuyor? Onu görmek istiyorum.
- gel.Kadın onu bi odaya götürdü. Chanyeol'un gözleri dolmuştu.. sonunda Chaeyoung'u burdaydı...
Ona yaklaştı ve saçlarını okşadı.
Göz yaşlarını artık tutamıyordu...Chanyeol telefonunu aldı. Kyungsoo'yu aradı...
Chanyeol: Kyungsoo
Kyungsoo: efendim?
Chanyeol: jeju adasına gelebilir misin?
Kyungsoo: ha? Niye? Bir dakika sen ağlıyor musun?
Chanyeol: konum atacağım.. Chaeyoung, sanırım şok yaşadığı için bayılmış, gel ne yapman gerekiyorsa yap.
Kyungsoo: chanyeol ne chaeyoungu dalga mı geçiyorsun?
Chanyeol: Kyungsoo ben ciddiyim. Lütfen hemen gel.
Kyungsoo: tamam konum at..Telefonu kapayıp kyungsooya konum attı...
Kyungsoo geldiğinde hava kararmaya başlamıştı..
Kyungsoo: chae... yaşıyor..
Chanyeol: bana hiç biriniz inanmadınız. Size chaeyoungum ölmedi demiştim.
Kyungsoo: tamam sakin ol. Ne kadar süredir baygın?
- 2 gün oldu sanırım.
Kyungsoo: neden bayıldı?
- haberlerde bi geminin başka bi gemiye çarpma anı gösterildi... kayıpların arasında kendi fotoğrafını gördü.. ve kötü hissediyorum deyip pat diye bayıldı.
Kyungsoo: büyük ihtimalle o anı hatırladı.. O an onun için bir tramva. Şok yaşamış ve bunu kaldıramamış olabilir..
Chanyeol: ne yapıcağız peki?
Kyungsoo: ilk önce hastaneye gitmemiz lazım. Tam olarak neyi olduğunu anlamam için Bir sürü test yapmam gerekiyor. Ben bunu yaparken seninde eve gitmen gerekiyor. Titriyorsun. Sakinleşmeden de gelmemen gerekiyor chanyeol.
Chanyeol: ben sakinim.
Kyungsoo: küfür ettirtme şimdi beni. Seule gitmemiz lazım...
- çıkmanıza izin vermezler. Kız baygın.
Kyungsoo: yakınlarda hastane var mı? Ordan izin alabilirim.
- küçük bir sağlık ocağı var.
Kyungsoo: beni oraya götürebilir misiniz?
- tabii..
Kyungsoo: chanyeol, sakinleşmeye çalış.Kyungsoo sağlık ocağına gitti. yaklaşık yarım saatte işi halletmişti.
Eve döndüler.
Kyungsoo: hasta sevk ettiğimizi gösteren bir belge aldım. Gidelim.
Chanyeol, chaeyoung'u kucağına aldı..
Kadın onları durdurdu.
- bunlar onun eşyaları. Pahalıya benziyorlardı eşim alıp satmasın diye Saklamıştım.
Chanyeol: teşekkür ederim..Kyungsoo kadının elindeki kutuyu aldı..
- bende sizinle gelmek isterdim ama denize çıkmam lazım...
Chanyeol: önemli değil. Zaten bunca zaman yapacağınızı yapmışsınız...Chanyeol ve kyungsoo seule döndü..
Kyungsoo Chaeyoungu muane etmişti ve kan almıştı..
Kyungsoo: Harin kimde?
Chanyeol: anneannesinde... Sence ne zaman uyanır?
Kyungsoo: bilmiyorum.. test sonuçlarına göre bir şey diyebilirim chan, üzgünüm.
Chanyeol: tamam..Chanyeol chaeyoung'un baş ucunda oturuyor ve elini tutuyordu.. alyansı yoktu... Aklına kutu geldi.
Chanyeol: şu kutuyu versene...
Kyungsoo kutuyu chanyeola uzattı.
Çantası, kolyesi, küpeleri ve alyansı içindeydi...
Alyansı hemen cebine koydu..
Çantasının içine baktı.. telefonu burdaydı..
Açtı.. Çalışıyordu... şifresini biliyordu ama açmadı...
Çantasının içinden yıpranmış bir fotoğraf çıktı.. Harin yeni doğduğunda çekilmiştiler bunu.. Chaeyoung hastane yatağındaydı.. kucağında minnacık pembe örtüye sarılmış harin vardı. Chanyeol ise hemen yanlarına oturmuş, kolunu chaeyoungun omuzuna atıp onu sarmıştı....
O gün ki heyecanlarını hatırladı...
Saat gecenin beşiydi. Chaeyoungun onu dürtmesiyle uyanmıştı.. evden pijamalarla çıkıp arabayı ışık hızında sürmüştü.. daha sonra baya bir hız cezası ödemişti...
Saatlerce kadın doğumun önünde bekledi. Yerinde duramıyordu.. ve saat sabah yedide minnacık bir şeyi kucağına verdiler..
Chaeyoung, Harini kucağına alır almaz ağlamaya başlamıştı.. ve bebeğiyle sadece 2 ay geçirebilmişti....
Kyungsoo test sonuçlarını alıp geldiğinde chanyeol ağlıyordu.
Kyungsoo: sende ne ağlak çıktın he. İyi haberlerim var bak bana.
Chanyeol: ne oldu?
Kyungsoo: 2-3 serum vericem. Yarın sabaha uyanır. Vücudu güçsüz düşmüş.
Chanyeol: uyandığı zaman ne yapıcam beni hatırlamıyacak..
Kyungsoo: pat diye söylersen tekrardan bir şok yaşar, yavaş yavaş. Beraber yaptığınız şeyleri yapın.
Chanyeol: tamam...
Kyungsoo: şimdi lütfen eve git. Sabah gelirsin..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mad At Disney
General FictionDisney'e çok kızgınım, onlar beni kandırdı... /TEXTING/ ~Chanrosé~