OH MY LULU ?

3. BÖLÜM

Ben gözlerimi dikmiş ona bakarken o da gözlerime bakıyordu. Bu çocuk baştan ayağa bela taşıyordu. Birisinin önüme geçmesiyle bakışlarımı ondan çekmiştim karşımdaki duran kişinin sırtına bakıyordum.

"Bu kadar yeter Sehun. O bir kız." Sarışını omuzundan hafifçe itekledi ve bana dönüp sıradaki çantamı aldı. Ardından elimden tutup sınıfın diğer köşesindeki arka sıraya çekmişti. "Sen. Orta sıraya geçiyorsun hadi." bunlar sınıfça emir vermeyi seviyorlardı sanırım. Kız sıradan kalktığında beni oraya doğru çekti. Kendisi de oturduğunda yüzüne bakabilmiştim. Masum bir yüzü vardı fakat en az Sehun kadar 'Ben belayım' diyordu. Sınıf eski haline döndüğünde bakışlarını bana çevirdi . "Ben Lay memnun oldum."

~°•°•°~

Eve geldiğimde ayakkabılarımı çıkardım ve düz basmayı özlediğimi fark ettim. Kızlar böyle şeylere nasıl dayanıyordu ? Banyoya gidip hızlı bir duş aldım hemen yatmak istiyordum aç da değildim çünkü okul sonrasında Lay bana yemek ısmarlamıştı. Bana yazma gibi değil de arkadaş türü bir davet olduğu için kabul etmiştim. Sehunla önceden arkadaşlarmış fakat söylemediği bir nedenden dolayı kavga etmişler, yani artık konuşmuyorlarmış. Duştan çıkıp sıcak yatağıma girdim ve uyumadan önce bugün olanları düşündüm. O sarışın aklımdan çıkmıyordu. Soğuk kişiliği bende gerçekten merak uyandırıyordu...

•~•~•~•~•

Alarmın sesiyle gözümü açtım. Eski okulumda olsaydım dersin başlamasına 10 dakika kala hazırlanmaya başlardım ve koşarak okula giderdim fakat şimdi yaklaşık 1 saat önce uyanıyor, peruğumu güzelce tarayıp makyaj yapıyordum. Okul formamı da giydikten sonra aynaya baktım. Ardından mutfağa inip hızlıca kahvaltımı yaptıktan sonra evden çıkmıştım bugün tek gidecektim çünkü Soo ve Baek beni ekmişti. Ben onlar için kız olarak okula gidiyorum ama onlar beni okula bırakmıyorlardı. Hah. Geberin.

Okula geldiğimde ağır adımlarla binaya girdim. Zil henüz çalmamıştı. "Hey." birinin seslenmesiyle arkamı döndüm. Lay ve muhteşem gamzesi bana gülümsüyordu. "Selam." gülümseyerek karşılık verdiğimde birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık. Tam kapıdan girerken tek koluma taktığım çantayı biri çekip sırasına gitmişti. Bu o dengesiz sarışındı. Çantamı sıraya attıktan sonra bana döndü. "Burada otur." 'hah' sesi çıkartarak onu terslemiştim. Ona doğru yaklaştım ve arkasındaki çantamı almaya çalıştım. "Gerçekten problemlisin sen."

"Orada oturamazsın. Ya başka yer ya da burası."

"Buna sen karar veremezsin sarışın. Canım nereyi isterse oraya otururum."

"Kızı rahat bırak. Amacın ne ?" Lay konuştuğunda bakışlarını ona çevirdi. İçindeki ateş dışa vurmuş gibi ona baktı. "Asıl senin amacın ne ? O burada oturacak." bakışlarını bana çevirdiğinde öğretmen sınıfa girmişti. Kolumdan tutup yan sırasına oturttu. "Cidden sen ne yapmaya çalışıyorsun ?" Öğretmene selam verip oturduktan sonra kafasını sıraya koyan sarışına seslendim. "Bunu açıklayabileceğim bir konumda değilsin. Sadece sana bir tavsiye, o Lay denen çocuktan uzak dur." gözlerini gözlerime kilitleyerek konuşmuştu ve 'Lay' isminin geçtiği yerde kaşlarının çatıldığını gördüm. Hiçbir şey söylemedim ve zamana bırakmaya karar verdim. Nasılsa Lay gelip söylerdi. Bakışlarımı Lay'e çevirdiğimde bana gülümsemişti. Bu çocuk gerçekten çok yakışıklıydı. Acaba cazibelerimi kullansam etkiler miyim diye düşünürken gülümsemesine karşılık verdim. Sehun gülümsediğimde kafasını kaldırdı ve karşı tarafta bana hala gülümseyen Lay'i gördüğünde sandalyesini geriye itekleyerek düşürdü. Korkudan ayağa kalktığımda çoktan çıkmıştı. Ardından Lay'in de çıktığını gördüm. Bende arkalarından gidecektim ki öğretmenin uyarısıyla sırama geçtim. Ne oluyordu ona ? Karışamazdı. Tam kollarımı sıraya koyup yastık görevini üstlenmelerine izin verecektim ki koridorda "O OLMAZ !"diye bir bağırış duydum. Bu sefer öğretmeni umursamadan dışarı koşmuştum fakat zaten sınıfların çoğu etraftaydı. Sarı saçlarından Sehun olduğunu tanıdım ve bütün sinirlerim tek bir yönde olmuştu. Lay benimle görüşüyor diye ona vuramazdı. Hızlı adımlarla yanlarına yaklaştığımda "Buna izin vermeyeceğim anlıyor musun ?"dedi ve tekme attı. "ANLIYOR MUSUN !!?" ortaya geçip ikisinin arasına girdim ve Sehun'u omuzlarından itekledim. "Sen kendini ne sanıyorsun ?!" dişlerini sıktı ve bana bakmadan itekledi kenarıya. Dayanamayıp bağırdım "Bana karışma hakkına sahip değilsin ! Nesin sen serseri mi ? Kiminle konuşup kiminle konuşmayacağıma sen karar veremezsin sarışın." tam karşısına geçtim. "İstersem elini tutarım, istersem selam bile vermem. Benim hayatım bu-" sözlerimin bitmesine izin vermeden konuştu bana bakmıyordu.  "Damarlarında dolaşacak birşeyler bulamadığında bu ibnenin altına gireceksin veya zorla olacak belki ama her şekilde onun altında olacaksın. " bana döndü ve iki yanağımı da tek eliyle sıkıp (hani böyle balık dudak gibi yapmak varya tehditlerde kullanılır anladınız herhalde djdkdjdj) tam gözlerimin içine baktı. "Umarım zorla olur. Emin ol yardım çığlıklarını duyduğumda zevk sigarasını yakan ben olacağım."

-Gecikme için özür dilerim ve size haber de vermek istedim çünkü yaptığım 2 ödevden de 100 aldım eheheh-