7.BÖLÜM

623 55 17
                                    

Konuşmamız ve sarışının yüzüme bile bakmadığı bir hafta geçmişti. Aslında yüzüme bakmıyor değil, ben ona dönünce çikolata kahvesi gözlerini çeviriyordu. Okul çıkışıydı ve bu sefer. güneşi kıskandıracak bir gece siyahına sahip olan Breckland'ının etrafında olan arkadaşıyla konuşuyordu. Yavaşça yaklaştım, aslında amacım kendimi fark ettirmemekti fakat Kai'nin bana dönmesiyle dudaklarını yavaşça hareketlendirmesi bir olmuştu. Sarışının bana dönük sırtına aldırmadan o tarafa yürüyordum ki Kai'nin de bana yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapatması bir olmuştu. "Nasıl gidiyor ?" Sehun keskin çene hattını kusursuzca belli eden bir dönüşle yan tarafına baktı fakat gözleri benim olduğum tarafa değil başka tarafa bakıyordu. Gülümseyerek yaklaşan çocuk Sarışınla aynı soğukluğa sahip olsa da gerçekten sıcak bir gülümsemesi vardı. Bu bana onun içindeki canavarı daha iyi zapt edebildiğini gösteriyordu. Gülümsedim. " Okul olan bir hayatımın nasıl geçmesi gerekir ?" gülümsedi ve karamel kıvrımlarımın serpildiği omuzuma hafifçe vurup "Haklısın." dedi. "Sizin nasıl gidiyor ?" 'sizin'den kast ettiğim şeyi anlamıştı. "Benim iyi, eğer onu öğrenmek istiyorsan kendisine sor. Bugün ki partiye umarım gelirsin adresi mesaj atarım. Kaçtım ben."
"Bekle numaram yok !" sinsice göz kırptı ve yanımdan uzaklaştı. Derin nefes alıp Sehun'a doğru yaklaştım. Arabasına sırtını dayamış ve kollarını göğüsünde birleştirmişti. Ona yaklaştığımda benimle konuşmak yerine 'Ne var ?' sorusunu tek kaşını havaya kaldırarak sormuştu. Ergen kızlar gibi tırnaklarımla veya elimle oynamak yerine ellerimi hırkamın cebine koyarak ona yaklaştım. "Naber ?"
"Umrunda mı ?" kaşlarını çatmıştı. "Ne demek istiyorsun ?"
"Yokmuşum gibiydin. Herneyse." dedi ve arabasına binmek için hareketlendi. "Sarışın ne demek istiyorsun ?" Beni kıskanmış olamazdı herhalde. "Yah sarışın !" arabayı çalıştırdığında olayın tam olarak öyle olduğunu anladım. Tam gideceği sırada arabanın önüne attım kendimi. Sarı perçemlerinin arasından derin gözleriyle gözlerime bakıyordu. Gözlerini gözümden ayırmadan derin bir nefes aldı ve arabanın yan kapısına uzanıp açarak kapıyı itekledi. Hızlı adımlarla yan koltuğuna oturdum. Gözlerini devirerek bana baktı. "Belasın."
"Nereye ?" tam o sırada telefonuma mesaj gelmişti. Kayıtlı olmayan bir numaraydı. "Hazırlanmaya." mesaja baktığımda bir adres ve aldında -Kai yazıyordu. "O zaman sen de partiye geliyorsun ?" gözlerini kıstı ve gözlerini bir saniyeliğine yoldan ayırıp bana baktı, arabayı durdurdu ve beni yineledi "Sen de ?"
"Yolculuk için teşekkür ederim fakat benim de hazırlanmam lazım." "Yah bekle."
"Görüşürüz." kapıyı açtığımda kolumdan tuttu. Yavaşça o tarafa döndüm, önce kolumdaki eline sonra, gözlerine baktım. O da eline bakıyordu. Boğazını temizledi "Görüşürüz." elini yavaşça elimden çekti. Ne oluyor sana sarışın ?
Eve geldiğimde Baekhyun'a mesaj atmıştım. Hem yeni kıyafet hem de makyaj için. "Beni öldürecek. Yura beni öldürecek. Gözlerimi oyup, yerine parmaklarımı koyac-"
"SAKİN. OL." komşularının kıyafetini aldığı için içindeki şüpheyle acı çeken Baekhyun evde tur atıyordu. Uzanıp getirdiği çantadaki kıyafetlere baktım. Pembe tülden dökümlü bir elbise vardı. Bu gece şirin olmak istemiyordum. Neden bilmiyorum ama Sarışının bugünkü tavırları yüzünden onu biraz daha kızdırmak istiyordum. Elime siyah bir şey gelince çantayı yatağın üzerine döktüm. Siyah deri elbiseyi görünce gözlerimin parladığını hissettim. Elime aldım ve inceledim. Mat deriydi ve diz üstünme denkti. Üzerimdekileri çıkartıp o elbiseyi giydim ve aynaya döndüm. Şuna eminim ki kız olsaydım bu kadar güzel olmazdım... Penisim aşağıya doğru olduğundan biri bacak arama dokunmazsa fark edemezdi. Derin bir nefes aldım ve benim kendime aşık olma aşamama şahit olan Baek'e döndüm. "Çok güzelsin..." dedi ve oturduğu yerden kalkıp yavaşca bana doğru gelmeye başladı. Çocukluk arkadaşımın yüz ifadesini ilk defa böyle ciddi görüyordum. Geriye doğru adım attım ve o da bana doğru büyük bir adım attı "Baek-"
"Şşt." beni duvara itekledi ve gözlerime baktı. "N-napıyorsun ?" hareketlerine anlam veremiyordum. Yüzünü boynuma yaklaştırdı ve kulağıma doğru fısıldadı. "Bu elbiseyi giymendeki amaç böyle bir tepki beklemen değil mi ?" ardından kendisini hızla geriye çekerek yüksek sesli bir kahkaha attı. Gülmekten kızarmış yüzüyle bana bakıp "Yüzünün aldığı şekli görmeliydin. Tanrım !" diyerek kahkahasına devam etti. Asla altta kalmazdım yavaş adımlarla ona yaklaştım "Benim gay olduğumu biliyorsun değil mi ?" yüzü birden düştü ve oturduğu yerden kalkmaya çalıştı. Omuzlarından tutup onu geri oturttum. "L-luhan bak şakaydı-" gülmemek için yanaklarımın içini ısırıyordum. "Şşt. Baekhyun-ah... Imm" elimi boynundan göğüsüne doğru indirdiğimde gözleri yavaşca büyüdü ve kaçmaya çalıştı. Omuzlarından oturduğu yatağa itekledim. "Adamı böyle göt ederler." dedim ve kahkaha atmaya başladım. Ardından kahkahalarımla banyoya giderken arkamdan küfürler yağdırıyordu.
Banyodan çıktığımda kıyafetimi giydim ve makyajımı yapması için aynanın karşısına oturdum. Ben banyodayken sevgili arkadaşım peruğumu düzleştirmişti bile."Seni öyle güzel bir Sürtük yapıcam ki.. " diyerek yüzüme bir şeyler sürdü.
"Sevineyim mi üzüleyim mi ?"
---
Derin bir nefes aldım arabanın içinden bana 'git' hareketi yapan Baek ve Soo'ya arkamı döndüm. İkisi birlikte gelmişti ve bir sorun olursa bana yardım edeceklerdi. Çantamı sıktım ve seslerin ışıklarla dans ettiği eve adımımı attım. Kai birden kapının önünde gülümseyerek belirdi. "Gözlerimi kamaştırdın." dedi gülerek. Gülümseyerek karşılık verdim ve onu süzdüm. Kot pantolon ve gece mavisi bir bluz giymişti. "Sen de öyle." başını yavaşca aşağı oynattı ve geçmem için işaret etti. Topuklularımın ve etraftaki partinin yeni başlamasına rağmen sarhoş olan insanların izin verdiği kadar içeri yürüdüm. Kalabalıktı fakat burada yüzlerce değil, milyonlarca insan olsa bile onu tanıyabilirdim. Tamamen siyahtı. Siyah bluz, siyah pantolon, siyah kemer, siyah ayakkabı. Tam karşınındaki tezgahta duran içkilerin yanına gittim ve elime bir içti alarak tezgaha oturdum. Çikolata kahvesi gözleri bana döndü. Süzdüğünü fark edecek kadar gözlerine baktım ve sonrasında içkime odaklandım. Bakışlarını hala üzerimde hissedebiliyordum.Yaklaşık 1-2 saat geçmiş olmalıydı. 1 şişeden sonra kendimi pistte bulmuştum ve şuan bu kaçıncı içtiğim şişe bilmiyordum. Kalçalarımı olabildiğince seksi davranarak hareket ettiriyordum Etraftaki ıslıkları duyuyordum fakat dansıma devam ediyordum. Baekhyunla evde tek kaldığımız zaman alakasız danslar eder gülüşürdük ama buradaki insanlar beğenmişti. Şarkı yavaşlamaya başlayana kadar döktürdüm ve yavaş bir şarkıya geçtiklerinde bira alma amacıyla tezgaha yaklaşmaya çalıştım. Evet çalıştım çünkü sarışın kolumdan tutup tekrar piste atmıştı beni. Dengede duramayıp sendelediğimde belimden tutup kendisine sıkıca bastırdı. Yüzünü boynuma yaklaştırdı ve fısıldadı. "Delireceğimi düşündüm..." ardından boynuma gömülüp yavaşça sağa-sola hareket etmeye başladı. Ellerimi göğüsünden boynuna çıkarttım ve biraz daha sokuldum. "Dans edebildiğini bilmiyordum." dedim kıkırdayarak. "Bilmiyorum zaten." dedi ve alnını alnıma dayayıp gözlerini kapattı. Sarışını ilk defa huzurlu görmüştüm. Yüzünde hiçbir şeyin acelesi veya hırsı yoktu. Sakince, anın tadını çıkartarak dans ediyorduk. Müzik bittiğinde ondan ayrıldım ve tezgahtaki yerime dönmek için arkamı döndüm önümdeki insanlardan yürümeye çabalarken dengemi kaybedip geriye düşeceğim sırada bir el karnıma dolanıp kendisine bastırarak dik durmamı sağladı ve "Bu taraftan." dedi. Sarışın beni kendi masalarına götürüp oturttu ve tezgahtaki çantamı alıp yanıma oturdu. Kai gülerek masadaki küçük içkilerden birini oneshot yapıp "Ee Sehun Black5'da kimi öpeceksin ?" dedi ve göz kırptı. "O ne ?" diye sormaktan alı koyamadım kendimi. "Bilmiyor musun ? Bütün gençlik partilerinde yapılır. Saat 00:05 de ışıklar 5 dakika boyunca kapalı kalır ve bu 5 dakika boyunca herkes biriyle öpüşür. Işıklar açılınca da her şey eskiye döner." Vay anasını. Ben de gençmiymişim ? "Yanındakilere dikkat et." dedi ve dans ederek piste gitti. Midem aşırı derecede bulanıyordu. Ayağa kalktım, tuvalete gitmem gerekiyordu. "Nereye ?" sarışın bileğimden tutmuştu.
"Tuvalete gitmem gerekiyor." dedim. Kolundaki saate baktı ve kafa sallayarak "Dikkat et." dedi. Çantamı alıp üst kata çıktım. Tuvaleti zor bulmuştum. İçeriye girip yüzümü yıkadım ve aynada kendime baktım. Hala güzeldim. Derin bir nefes alıp elimi kapı koluna uzattım fakat bütün elektrikler kesilmişti. Tek başımaysam karanlıktan korkardım. Zorla kapıyı açtım ve titreyen elimle çantamdan kibritimi bulmaya çalıştım. Paranoyaklaşmıştım çünkü nefes sesi duyuyordum kibriti bulup yaktığımda karşımdaki yüzle ilk başta küçük çaplı bir kalp krizi geçirmiştim. "S-sehun..." ıslattığı dudağıyla kibritimdeki ateşi söndürdü. Ardından söndürdüğü ateşten daha sıcak olan dudaklarını dudaklarımda hissettim.

Müzik dinliyorum, hikaye aklıma geliyor. Diyorum ki olaylar böyle devam etsin şunları desinler. Ama sonra açıyorum not defterini ilham kesiliyor. Bütün olaylar aklımdan siliyor. Neden böyle bilmiyorum. Gecikme için hepinizden tek tek özür dilerim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 06, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

OH MY LULU ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin