1.BÖLÜM

786 76 14
                                    

"Bu saçmalık." diye söylendim. "Yakalanacağım ve beni ibret-i alem için okulun önünde sikecekler-"

"Yakalanmayacaksın ve bir erkeği baştan çıkaracaksın."

"Önümdekiyle mi ? Ya bana sürt-" şuan bir kadın iç çamarısı mağazasında olduğumuzdan sesimi kısarak fısıldadım. "Bana sürtündüklerinde ne bok yiyeceğim lanet olası ?" gözlerinde arsızlığın kıvılcımlarını gördüğümde gözlerimi devirmiştim. "Dar bi boxer giyeceksin ve öne değil arkaya sürtünmesini sağlayacaksın." inanamaz gözlerle ona baktım.

"Sırf o kızı öpmedim diye ne bu ? Kesin kafamı ya. Önümdekini de kesin. O kızın yanına gitmeyen ayaklarımı sikeyim. Size söz veren dilimi de sikeyim." Baek gözlerini devirdi ve kasaya doğru yürüdü. Hiçmi içini acıtmıyordu bütün parasını bu saçma kıyafetlere yatırmak ? Ah ! Cidden. Mağazadan çıktığımızda elime bütün Seul'un hissedarı gibi gözükmemi sağlayan poşetleri verdi. Hala vazgeçmeleri umuduyla Soo'ya gözlerimle yalvarıyordum "Yarın seni okula biz bırakacağız."

"Soo..." dudağımı büzüp sahte burun çekişleri yaptım.

"Bu aegyolara ihtiyacın olucak Lulu. Şimdi evine git ve dinlen." Hain. Pislik. Hepinizden nefret ediyorum.

"Pekala çocuklar. Görüşürüz. Sizi sevdiğimi biliyorsunuz değil mi ?" gülümseyip arkamı döndüm ve kaldığım yerden lanet etmeye devam ettim.

~•~•~•~•

"UYANMAYACAĞIM !" Alarm sanki beni duyabiliyormuş gibi bağırdım. Gözlerim kapalı telefonumu ararken yanlışlıkla komidinimden yere düşürmüştüm daha taksitleri yeni bitmişti ! Gözlerimi aniden açıp telefonu aldım ve nazikçe yatağıma koydum. Komidinimden düşmek canını acıtmıştır tabi. Ayağa kalktım ve  aynanın karşısına geçtim. Bu hakaret değilmiydi ? Tanrı neden yakışıklı değil de güzel bir yüz vermişti ? Tişörtümü çıkardım ve aynada kendimi süzdüm. Güzeldim. Ve yanıma kızları yakıştıramıyordum. Ama bu kız olmak istediğim anlamına gelmiyordu fakat şimdi kız olmak zorundayım değilmi ? Görelim bakalım neler yapabiliyormuşum. Banyoya girip hızlıca yıkanırken bacaklarımdaki bulunan erkeklik kalıntılarımı jiletle temizledikten sonra sevgili arkadaşlarımın aldığı silikonlu sütyen ve korseli boxer giydim. Okul gömleğiyle eteğimi de giydim. Aynaya bakmak içimden gelmiyordu. Peruğumuda düzensizce başıma yerleştirdim. Geriye dönüp aynaya baktığımda gözlerim şaşkınlıktan açılmıştı. Bu kadarını beklemediğim her halimden belli oluyordu. Beyaz bacaklarımın inceliği ürkütücü derecede güzeldi... Karamel rengi dalgalı peruğum yüzüme o kadar fazla uymuştu ki, gay olmama rağmen böyle birini karşımda görsem kalbimin çarpacağına emindim. Yüzüme hiçbir şey sürmeden sadece gözlerime eyeliner sürdüm ve aşağı kata indim acıkmış hissetmiyordum. Kapının çalmasıyla yeni yaşamımın başladığını biliyordum.  Herşeyin güzel olası umuduyla fazla yüksek olmayan topuklularımla kapıyı açtım.

"Geç kalıy- TANRIM !" Soo ve Baek aynı anda bağırdığında gülümsemiştim.

"Gülme ! Kalbim çarpıyor." Baek kalbini tutarak söylediğinde kahkaha atmıştım. "Serseri ! Geç kalıyoruz." Topuklu ayakkabılarımın izin verdiğince kapıdan çıktım. Hazırmısın Luhan ? Belki hayatının aşkı o okuldadır. Yani umarım.

Okula geldiğimizde hayatımı değiştiren kişilere döndüm. "Gidiyorum." diyerek tepkilerini ölçtüm ama onlar el sallamışlardı. Ne bekliyordum ki ? 'Gitme !' deyip kollarını bana açmalarını ve ağır çekimde onlara koşmayımı ? Ağır adımlarla okulun içine girdim ve müdür odasını aramaya başladım. Hem etrafa göz atıyor hem de yakışıklı erkek varmı görmeye çalışıyordum. Burdaki kızların kıskanç bakışlarına alışmalıydım bu yüzden popomu biraz daha dikleştirdim ve nisbet yapar gibi topuklarımı yere daha sert vurarak yürüdüm. Üzgünüm kızlar. Koridorun ortasındaki odayı zorlukla bulduğumda kapıya tıklattım ve 'gir' sesiyle derin bir nefes alıp içeriye girdim. Müdür sakinleşme ümidiyle kıravatlarını gevşetiyordu ve karşı tarafa gözlerindeki alevle bakıyordu. Bakışlarını takip ettiğimde karşısında duran 2 erkeğe baktığını görmemle birlikte beynimde kıvılcımlar çıtırdamaya başlamıştı. Birisi esmer ama seksi bir tene sahip, orta boylardaydı. Diğerine bakıp bakışlarımın uzun süre üzerinde oyalanmasına izin verdim. Sarı saçlarına rağmen oldukça erkeksiydi. Uzun boyu ve ince dudakları ifadesiz yüzüyle uyum sağlıyordu. Erkeklik buydu işte. Ona bakarken eksiklerimi hissetmiştim ve kız kılığına girmemde kendimi haklı bulmuştum.  Onu süzerken gözlerimiz buluştuğunda aklımdan tek bir söz geçiyordu.

Ve Tanrı erkeği yarattı.

Gözlerimi ondan kaçırmadığımdan mırıldanmasını duymuştum.

"Ve Tanrı kadını yarattı."

OH MY LULU ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin