İNTİKAM.

İNTİKAM. ~ 2. Bölüm

Hala inanamıyorum en son duyduğuma göre yurt dışına çıkmış olması gerekiyordu. Yani sanırım.  Onu sıramdan kaldırmak için yanına gittiğimde hoca sınıfa girmişti ben de bir şey yapamamıştım haliyle. Sınıfa göz gezdirdim.  Ömür'ün yanı hariç her yer doluydu. Hocanın sesiyle irkildim.

"Kızım, oturacak mısın?"

Sağıma döndüğümde Ömür bana etkileyici olduğunu düşündüğü piçimsi bir gülüş atıyordu.  Koy göte gitsin deyip oturdum yanına. Oturmamla birlikte kulağıma eğilip

"Uzun zamandır görüşemiyoruz he?"

"Hı hiç sorma çok özlemişim seni." Deyip aşağılayıcı bir gülümseme yerleştirdim suratıma.

Hoca tekrar bana döndü ve "Ne o komik olan?"

Demesiyle sırıtışım yerini öfkeye bıraktı. Soğuk bir tavırla

"Hiç" dedim. Hoca "Emin misin?" dedi.

Hayırdır sen ya.  "Hiç.bir.şey.dedim.hocam." dedim beraberinde çatılan kaşlarımla. Hoca da tırsmış olacak ki fazla üstelemedi.

Bizim yılışık tekrar bana yaklaşıp

"Güzel hamleydi eski aşkım" deyip tekrar piçimsi bir şekilde gülümsediğinde, benim şarteller attı haliyle. Sıradan gürültülü çıkartarak kalktığımda bakışlar bana çevrildi. Sikleyen kim? Hiç kimse.  Elimi yakasına koyup kaldırdım.

"Ulan gevşek bana bak, bana bulaşırsan,uğraşırsan, kötü olur." deyip yumruğu geçirdim. Ah yakışıklımız (!). Hoca anında yanımızda bitti.

"Bu yıl kavgadan uzak duracağını düşünüyordum Ada." dedi iğneleyici bir tonda.

Hocayla boylarımızı eşitledikten sonra

"Yanılmışsınız,hocacığım." dedim alaycı bir tavırla.

Hoca ise seslice yutkundu.

Kapıya doğru yürüken arkamdan gelen sesle durdum.

"Kolay mı kaçmak?"

Ne dedi bizim erkek güzelimiz? Kaçmak? Hı? Tamam.

Omuzlarımın üstünden baktım. İsterik bir kahkaha patlatıp. Erkek güzelimizin yanına gittim. Yerden kaldırıp sırtını sertçe duvara çarptım. Acı dolu inleyişi kulaklarımı doldururken umursamadım.

Kulağına eğilip "Acelesi yok, benim zamanım bol o intikam alınacak."

Dedim iğneleyici bir tonda. Kasıklarına tekme geçirip sınıfın kapı koluna elimi koyduğumda aklıma gelen şeyle aniden döndüm. Ve

"Bu arada yarın sıramda seni görmeyeyim, erkek güzelimiz." deyip bir şey demesine izin vermeden sınıftan çıktım. Sahi zaten bir şey diyemeyecekti.

♠♠♠♠♠

Sahilde oturmayı hep çok sevmişimdir. Denizin maviliği hep içimi aydınlatır. Çoğu zaman anılarımı aklıma getirir. Annemin öldüğü gün yaptığımız konuşma aklıma geldi. Annemi sevmezdim zaten. Yüzümde buruk bir gülüş oldu. Anında sildim.  Böyle olmamalıydı. Onu hatırladığımda sadece nefret  olmalıydı, özlem ve hüzün değil.

Cebimden sigara paketini çıkartıp bir sigara yakıp dudaklarıma götürdüm.

★★

Son nefesimde sigarayı yere atıp üzerini ezdim.

Arkamdan dolanan kollarla irkildim. Daha doğrusu boğazımı sıkan ellerle irkildim. Parfüm kokusu burnuma dolduğunda ani bir hareketle ellerini çevirip sırtında birleştirdim. Daha sonra sahildeki taşlara düşürdüm ve konuşmaya başladım.

"Aklından ne geçiyordu? Beni öldürebileceğini falan mı düşündünüz?"

Ah komiksin be Ömür.

"Ah, hayır saçmalama sadece korkutmak istedim."

Dedi.

"Ulan dalga mı geçiyorsun piç?"

"Evet, nereden anladın?"

Dediğinde suratına tükürdüm ve karnına tekme geçirip uzaklaşıyordum ki bizim erkek güzelimiz konuştu.

"Cidden o gün neler olduğunu sormayack mısın? Seni neden herkese bir eğlence olarak tanıttığımı sormayacak mısın? Nasıl bir şeyle karşı karşıya geldiğimi sormadan bana öylece nefret mi besleyeceksin? Ada komikleşme."

Hışımla geriye döndüm.

" Şimdi de bana beni sevdiğini söyleyip, boynuna atlamamı bekleyeceksin değil mi? Ahh eskisi kadar bad boy değil misin yoksa? Üzüldüm bak şimdi."

Konuşmasına izin vermeden devam ettim.

"Bana bak kaşar, ne benim seninle konuşacak her hangi bir şeyim var ne de senin benimle bir alakan. Açıklama da istemiyorum. Sana da güvenmiyorum."

"Güvem miyor musun? Nasıl?"

Dedi şaşkınlıkla. Allahım bununla mı sınıyorsun beni. Şaka mı bu?

" Şöyle söyleyeyim,  kimliğim mavi desen ki bundan şüpheliyim, inanmam."

Dedim ve bir tane daha tekme geçirip uzaklaştım.

Multide Ömüür