1. Bölüm: Giriş

33 11 8
                                    

Samet ağlıyordu onsuz dayanamazdı bu hayata kiminle gülecekti sınıftaki salaklara, kiminle ağlıyacaktı babası ile kavga ettiğinde?! Onsuz yaşayamazdı...

Samet yine gülerek sınıfa girdi
"Arya koridordakileri görmen lazım." yine Samet birilerini kizistirmis kavga izliyordu.
"Samet yapmasaydin keşke"
"Ya boşver onları, çıkışta ne yapıyorsun yine o gerizekalı ya mi gidiceksin? "
Arya kimden bahsettiğini biliyordu 1 ay önce biri ile tanıştığını söylemişti Samet e Emre koymuştu ismini de aslında hiç sevgilisi yada flortlesligi biri yoktu ama nedense içinden bunu yapasi gelmişti ve yapmıştı. Sanki hergun okuldan sonra Emre ile bulusuyorlardi. Arya kafasını salladi. Samet koridora çıktı tekrardan erkekler birbirini yerken yanına Ayça geldi. Ayça ona aşıktı ve herkes bunu biliyordu ama Samet hiçbir zaman Ayça ya yanaşmadı.
"Onu kiskaniyorsun onun başka biriyle olması seni deli ediyor değil mi? Ona sırılsıklam aşıksın değil mi?" Ayça bunu kendisine 1 hafta öncede soylemisti. O zaman dan beri kendini sürekli sorguluyordu. Olamazdı. Arya onun nerdeyse doğduğundan beri kardeşi gibiydi. Eğer böyle bişey hissediyorsa bile bu duygusunu bastırmaliydi. Çünkü Arya nin bir sevgilisi vardı ve onlar arkadaşlardi. Kardes gibi koskoca beraber geçirdikleri 16 yılı geride bırakıp karşısına gecipte seni seviyorum diyemezdi. Ayrıca tepkisinden korkuyordu.

O gün yine Arya Emre nin yanına gitti. Samet eve sinirle döndü. Zaten az sonra sarhoş babası eve gelir. Bütün hıncını ondan cikartirdi. Onu koruyabilecek bir annesi de olmadığı için Samet e sadece susmak kalıyordu. Söylediği lafları attığı dayaklari hiçe sayarak babasının sinirinin geçmesini beklemekten başka yapabileceği bir şey yoktu. Yatağına girdi. Arya yi düşündü. Acaba şu an ne yapıyordu. Büyük ihtimalle biricik sevgilisi ile AVM de kahkahalarla geziyordu. Samet daha önce hiç aşık olmamisti, aşk nedir onu da bilmiyordu. Arya dan baska arkadaşı da olmadığı için Arya ya karşı olan hislerini tam olarak anlamıyordu. Hayal kurmaya basladi. Arya koşuyordu ona doğru, sonra Samet e sarılıyordu. O sırada bu güzel hayalleri bir ses böldü. Zil sesi. Samet sıkıntıyla kapıyı açtı. Babası yarı baygın bir şeyler mirildaniyordu. Samet hemen odasına girip telefonunu aldı. Babası koltukta hemencicik sizmisti. Dışarı çıktı. Arya ya gidecek ti. Evleri aynı mahalledeydi zaten hemen kapılarını tıkladı.
"İyi günler Yeliz Abla" Arya nin ailesi kendisinden pek haz etmiyorlardı. Çünkü Samet in babası sokakta "Kel sarhoş" diye taniniyordu. Kızlarına alkol kullandirtir yada kötü örnek olur diye arkadaşlıklarını çok sıcak bakmıyordu ama anlayışlı bir ailelerdi kızlarını çok sikmamaya çalışıyorlardı.
"İyi günler Samet Arya evde onu soruyorsan" Mutlu olmuştu Samet çünkü okuldan çıkalı çok olmamıştı Emre ile randevuları kısa sürmüş demekki diye düşündü.
"Evet onu soruyordum kendisini bekliyorum dışarda." Yeliz hanım kapiyi sertçe kapatarak söylenmeye başlamıştı.
Merdivenden seslendi hemen.
"Aryaa! Şu sarhoşun oğlu geldi. Seni bekliyor."
"Anne şu adama sarhoş demeyi bırakır mısın?!" Yeliz hanım söylenerek çamaşırları as
maya giderken Arya turuncu tişört ve bol bir siyah Pantalon aldı dolabından. Hemen giyinince indi aşağı. Samet onu görünce bir an kalbi daha hızlı atmaya başladı. Onu görünce hep böyle oluyordu. Ah bi anlasa kendini.
"Nereye gidiyoruz?"
"Bilmem nereye istersen."
"O zaman bir az yemek yiyelim çünkü ben baya açım." Gülerek McDonald's a gittiler. Yemek yerken bile Samet Arya yi izliyordu. Bir an göz göze geldiler. Samet biraz kızardı.
"Sen bugün Emre ile bulusmayacakmiydin?"
"Eee şey... İşi çıkmış..." Samet'in yüzüne bir tebessüm yerleşti. Biraz dolaştıktan sonra 7 gibi evlerine geçtiler. Babası hala oturma odasındaki koltukta yatıyordu. Zaten babası hep orda yatıyordu. Evleri 1+1 olduğu için Samet kendi odasında yatıyor babasida oturma odasında siziyordu. Aslinda annesi ile babası evlendiğinde babası sadece arada zevk için iciyormus. Ama her ictiğinde kendini öyle bir kaybediyormus ki. Kendinden bile çok sevdiği evlenmek için bütün dertleri üstlendiği biricik Erva sina dayak atıyormuş. Onu canından çok seviyormuş. Erva da onu çok seviyormuş. Daha 17 yaşında evlenmisler, çünkü ailesi Erva yi evlendirmek istiyormus. Musa biricik sevgilisini başkalarına yar etmemek için 17 yaşında okulu bırakıp işe girmiş ve ev gecindirmis. Bir gün Musa yine kendini kaybetmiş ve Erva nin boğazını sıkmış. Erva bir şekilde ondan kurtulup sokağa firlayinca araba çarpmış ve ölmüş. Babası o günden sonra zevk için değil kendi yüzünden eşi öldüğü için hergun içmeye başlamış. Samet her olayı hatirladiginda karnına yumruk yemiş gibi hissediyordu. Çekmece sini açtı ve aradığını buldu ışıkları kapatıp yatağına yatti. Annesinin fotoğrafını doya doya öpüp ağladı. Ses çıkartmadı, hep içinden ağladı gözleri kan çanağına donupte uykuya dalana kadar ağladı annesinin kokusunu fotoğrafta olsa içine çekmeye çalıştı...

DİYEMEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin