?Babyboy? | Jikook ✓

Black Haired Guy

bu okumaların anısına ilk göz ağırımı silmiyorum, seme jiminciler'i sahneye davet ediyorum güzeller.

(not: sondaki açıklama kısmına lütfen bakın.)

iyi okumalar!

∓∓∓

Jungkook (Üniversitenin İlk Yılı):

Okul çıkışı Yoongi hyung, Hobi Hyung, Ben, Namjoon Hyung, Seokjin Hyung ve Taehyung Hyung bara gitmiştik. Tabii bunu isteyen ben değil de hyunglarımdı çoğunlukla. Ben eve gidip sadece pineklemeyi düşünüyordum çünkü.

Biz bara vardığımızda 7'den 70'e tüm içkiler dikilmiş, basılan hararet ile birlikte daha önce hiç görmediğim fakat bardak tokuşturduğum kişilerden pitikareli gömleği olan ortaya dahiyane bir fikir atmıştı.

Keşke atmasaydı...

"Doğruluk mu Cesaret mi oynayalım mı?"

Aslında genel olarak bakıldığı zaman ortaokulda arkadaşlarımla oynadığım çocukça bir oyundu fakat yoklukta iyi giderdi. Namjoon Hyungum düşündüklerimin aynısını düşünmüştü ki lafa atıldı.

"Sizi bilmem ama ben 25 yaşında evli bir adamım. Çocukça oyunlarla işim olmaz benim. Hem evde eşim beni bekliyordur şimdi. Evin direğiyim sonuçta."

Tamam... Bunu beklemiyordum. Ve bunun benim düşündüğüm şeyle alakası yoktu.

"Namjoon Hyung.... Senin eşin mi var ki?" diye soruyu yöneltti Hobi Hyung.

"Var tabii canım! 8 yıldır Seokjin ile evliyim ya ben! Sizi düğüne de çağırdım, hatırlanacak kadar kıymetim yok mu gözünüzde?."

Namjoon hyungun ağzından çıkan kelimeler tüm gözleri Seokjin Hyung'a sabitlemişti. Hyung'un yüzü o kadar kızarmıştı ki patlayacak gibi görünüyordu. Fakat sinirden mi utançtan mı onu çözememiştim.

Ne garip insanlar...

Adının Mingyu olduğunu öğrendiğim çocuk duyduklarıyla bir anda Seokjin Hyung'un üstüne bombardımanlar yağdırmaya başladı.

"E madem konu Seokjin, o zaman ondan başlayalım! Seokjin Doğruluk mu Cesaret mi? Eğer Doğruluk dersen içtiğimiz bütün yiyeceklerin parasını sen ödersin. Belki biraz cesarete kaçıyor fakat kural bu. Ne diyorsun?"

Seokjin Hyung hayatta parayı umursamazdı. En azından ben böyle düşünüyordum. Halbuki yanıldığımı Hyung'un verdiği cevap ile anlamıştım.

"Cesaret."

Mingyu aldığı cevapla hınzır bir şekilde sırıtmıştı.

"2 dakika boyunca Namjoon'un üstünde kucak dansı yap."

Yöneltilen görev ile birlikte bir anda sessizlik çöktü. Buna rağmen Seokjin Hyung akıl almaz derecede bir yavaşlıkla Namjoon Hyung'un bacaklarına oturdu. Ortam kızışmıştı.

Tanrım...

Bunları görmek zorunda mıydım?!

Keşke kavgadan evlerini başlarına yıkan ailemin yanında otursaydım...

Tuhaf olan şey ise Namjoon Hyung'un kollarını Seokjin Hyung'a sarmasıydı. Benim gibi herkesin beklediği şey şiddetli bir atışmaydı.

Seokjin Hyungdan gelen inleme sesi ile tüm gözler onlara odaklanmışken Namjoon Hyung'un inlemesiyle odaklanan gözler kararmıştı. Öyle ki ilk göz göze gelen kişiler tek gecelik ihtiyaçlarını karşılamaya başlamıştı.