A Fu*king Bet

1.2K 106 40
                                    

iyi okumalar!

∓∓∓

Saat şu an tam olarak 02.00 ve ben, Namjoon Hyung, Yoongi Hyung, Seokjin Hyung, Hobi Hyung ve Taehyung Hyung, bir halı üstünde oturmuş, ortamızda bulunan masanın üstündeki bir şişe boş bira ile birbirimizi dikizliyorduk.

Yoongi Hyung'un evine geldiğimde Seokjin Hyung'un ve Taehyung Hyugun vücudundaki morluklar dikkatimi çekmişti. İlk önce birinin onları dövdüğünü sandığım için bağırıp çağırıp bana kim olduğunu söylemelerini istemiştim. E tabii bunu gören Hyunglarım bana doğruyu söylemeye karar vermişti. En sevdiğim Hyungum Taehyung Hyunga aşık olan Yoongi Hyung, Taehyunga açılmış fakat Taehyung Hobi Hyunga bir şeyler hissettiğini söyleyince işler sarpa sarmış. Fakat bu konu üzerinde fazlaca soru almak istemediklerinden benimle kaybedecekleri bir iddiaya girmişlerdi.

Şişe çevirmece.

Daha yetişkinliğe yeni adım atmış bir genç olarak bu oyunda ciddi ciddi iyiydim. Hatta kendimi o kadar üstün görüyordum ki 5'inin hepsi şişeyi düşürmezse istedikleri herhangi bir şeyi yapmayı öne sürmüştüm.

İlk başlarda bunun kötü bir fikir olduğunu düşünmeme rağmen çok umursamamıştım. En fazla ne olabilirdi ki?

Oyuna başlamadan önce hyunglarıma
şişeyi nasıl döndürdüğüm hakkında tiyo vermeye başladım.

"Evet. İlk önce en önemli detay suyun tamamen dolu olmaması. Yoksa dengeyi sağlaması çok zor olur. O yüzden şişenin içindeki suyun yarıdan daha az olmasına dikkat edin. Ayr-"

"JK amma uzattın ha. Bizde biliyoruz şişe çevirmeceyi herhalde. Bence direk sen kendini cezaya hazırla." dedi Taehyung Hyung.

"Peki hyung, en azından bir atış yapayımda görün bari."

Eğer böyle bir iddialaşma içerisinde olmasaydık muhtemelen şu anda yerde cesedim uzanıyor olurdu.

Söyleyeceklerimi ağzıma geri yollarken koltuğun üzerinde gördüğüm yarım litrelik su şişesin aldım ve birazını içtim. Ardından yere doğru çömelip şişeyi ileriye doğru fırlattım.

 Ardından yere doğru çömelip şişeyi ileriye doğru fırlattım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tabii ki de dik durmuştu.

Buna sırıtan hyunglarım mutfağa gidip ellerinde şişe sularıyla ile geri geldiler. Tamam, açıkçası stres olmaya başlamıştım.

"Daha cool bir hareket beklerdim Jungkook~shi. Ne bileyim arkadan falan atsaydın." diye güldü Namjoon Hyung.

Sıkıyorsa sen yapsana Hyung!

Diğerleri de onu onaylar şekilde mırıldanıp 3'ten geriye doğru saymaya başlamışlardı.

"Üç!"

"İki!"

"Bir!"

"Sıfır!"

Yok artık amk...

Ve tüm şişeler dik durmuştu.

Kendime en güvendiğim oyunda bile kendimi rezil etmiştim.

Bu kadarı da olmazdı yani.

"Evet, artık kazandığımıza göre bence muhteşem Seokjin Hyung sana cezanı söylesin." dedi Hobi Hyung.

Seokjin Hyung yüzündeki yamuk gülüşüyle karşıma geldi ve duyduğuma lanet ettiğim cümleleri ağzından çıkarttı..

"Siyah saçlı ile buluşmada etek giyeceksin." diye sırıttı.

Tamam, bu düşüneceğim son ceza türüydü.

Ve yapmam imkansızdı.

"NE! Siz dalga mı geçiyorsunuz?! Hayatta olmaz! Hem yarına kadar düzgün bir etek bile bulamazsınız ki. I-Ih bu ceza olmaz."

Seokjin Hyung bulduğum mazereti pek kabul etmemişti ki bana karşı koyamayacağım bir çözüm yolu söyledi.

"Ben senin siyah saçlı çocukla yiyiştiğini 2 gündür biliyorum Jungkook. Tabii tek ben değil, hepimiz biliyoruz. Taehyung da sizin aranızda geçen konuşmayı duymuş bardan çıkarken. O yüzden seni sinir etmek ve utandırmak adına böyle bir plan yaptık. Yani sevgili her şeyi herkesten önce bilen Taehyungcuğun çoktan eteği aldı bile canım. Artık ne desen boş."

Sinir olmuş bakışlarımı bana sırıtan hyunglarıma attım ve koltuğa oturup dudağımı büzerek kollarımı bağladım, küs olduğumu anlasınlar diye.

Fakat kırgın bakışlarım bile işe yaramamıştı.

Sinirlice yanaklarımı şişirip koltuktan kavradığım yastığı kollarımın arasına alıp sıkmaya başlamıştım. Bu Taehyung Hyung'un hoşuna gitmişti ki arkasından çıkardığı torbayı bana fırlatmıştı.

İçinden tahmin edin ne çıkmıştı...

Bir kırmızı etek!!

"Aaaah amma mızırdandın Kook! Hadi uyuşukluğu bırakta geç olmadan hazırlayalım seni. Zaten saat gecenin bilmem kaçı, 3-4 saatte seni hazırlamaya kalksak işimiz anca sabah 7-8 gibi biter. Bak seni giydirip makyajını yaptıktan sonra akşam 10'a kadar uyumana izin veririm. Ama hazırlanmadan olmaz!" diye çemkirdi Hobi Hyung.

Ben cevabımı veremeden Hobi ve Seokjin hyung beni kolumdan tuttukları gibi banyoya sürüklemişlerdi. En azından banyo dar değildi.

İkisi de her giydirdiğini sanki bir oyuncak bebekmişim gibi hemen çıkartıyorlardı. En azından geçen 2 saatin ardından ne giydireceklerini seçmişlerdi.

Altıma tarzımdan ödün vermeyip siyah CAT botlarımı, botlarımın üstüne içinde şort olan kırmızı mini bir etek, ve onun üstüne siyah bol bir kazak giydirmişlerdi. Sonucunun ben bile bu kadar iyi olacağını düşünmemiştim ama övünmek gibi olmasın, yakıyordum gerçekten.

Etek giyen bir adet Jeon Jungkook, dünyayı sarsacaktı.

Kıyafet işini hallettikten sonra beni aynanın karşısındaki küvetin kenarına oturtup makyajımı yapmaya başlamışlardı. Çok şükür makyaj konusunda çok abartmamalarını sağlayabilmiştim. Ya da ben öyle düşünüyordum da, neyse.

Yaklaşık 4 saatin ardından ise mükemmelliğine mükemmellik katmış bir Jeon Jungkook ortaya çıkmıştı. Ve ben bile çok şaşırmıştım. Fakat şu an bünyem güzellikten çok uykuya baktığı için biten iş ile kendimi salondaki kanepeye atmıştım. Artık tek gereken gecenin gelmesiydi..

∓∓∓

umarım beğenmişsinizdir, diğer bölümde görüşürüz

-bbunny-

?Babyboy? | Jikook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin