0.2

896 78 26
                                    

Yeni güne başlayan çift heyecanlıydı. Daniel daha da heyecanlıydı ki eşine sabah kahvaltısını hazırlayıp uyandırmak için post-itler hazırlamıştı.

Bu yapışkanlı not kâğıtları, evin saçma sapan her yerindeydi ve evi oldukça karmaşık gösteriyordu.

Jihyo, mutlulukla yatağında doğrulduğunda, yanında Daniel'i göremeyince kaşlarını çattı.

Gözlerini ovaladıktan sonra odasına baktı ve gördüğü manzarayla şaşkına döndü.

Pembe ve mavi renkteki post-itler dolabın üzerinde, aynanın ortasında, perdede, yatağın başlığında, Daniel'in yattığı yerde ve Jihyo'nun göbeğindeydi.

Jihyo, göbeğindekini eline alıp okudu.

"Bebeğimiz olacağına hâlâ inanamıyorum, sen benim hâlâ bebeğimsin! Seni seviyorum! Bu arada sürprizim var, içeri gelsene."

Jihyo bu cümlelere karşın hafifçe kıkırdadıktan sonra odadaki diğer notları da okuyup içeri geçti.

Daniel'in masanın başında oturmaya çalıştığını gördü Jihyo. Daniel, elini bir oraya bir buraya atıyor sanki ilk defa karşılaşıyorlarmış gibi heyecanlu gözüküyordu.

Daniel, Jihyo'nun içeri geldiğini fark ettiğinde suratında kocaman bir gülümseme oluştu.

Bakışları yere doğru indiğinde, Jihyo'nun soğuk zemine, çıplak ayakla bastığını gördü. Jihyo tam ona sarılacaktı ki Daniel geri çekildi.

Daniel yatak odalarına koşup, çekmecedeki çoraplardan iki çift aldı. Ardından hızla oturma odalarına geldi.

Jihyo'ya kaşları çatık bakarken söylendi. "Sana inanamıyorum Jihyo! Nasıl bu kadar sorumsuz olabilirsin? Farkında mısın sen hamilesin?!"

Jihyo şaşkınlıkla Daniel'e baktı.
"Neyden bahsediyorsun Dani? Hamileliğimi benden iyi bilecek değilsin!"

Daniel Jihyo'yu omuzlarından tutup koltuğa oturttu. Jihyo kocaman gözleriyle, kocasının ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.

Elindeki çorap çiftlerinin ikisini de Jihyo'nun ayaklarına geçiren Daniel, "Acaba parkenin altına da ısıtma sistemi mi yerleştirsek ya? Bu böyle olmaz yani. Sen zaten çorap giyinmeyi sevmiyorsun bir de çocuk olunca ayağını yere değdirirken üşür."

Jihyo sinirle sırıtıp "Hani bebek olarak doğduğunda ilk önce yere basmayacak ya Daniel?! Hani senin şu an abarttığın kadarını görse çocuk çıkmak istemez ya! Biraz otursan mı?!",dedi.

Daniel, Jihyo'ya kaşları çatık bakmaya devam ederken, onun sinirlerinin bozulduğunu fark edince bir anda sırıtıp "Hadi o zaman! Benim biricik bebeğime yemek yollayalım!",dedi.

Jihyo göz devirirek "Dur önce banyoya gitmeliyim. Sen ye!"

Daniel dudağını büzerken "Ben hiç sizsiz yiyebilir miyim ya?! Aşk olsun aşkım!"

Jihyo banyoya gidip dişlerini fırçalamış, yüzünü de bakım maskesiyle durulamıştı. Banyodan sonra mutfağın ne hâlde olduğunu görmek için mutfağa gittiğinde kaşları çatılmıştı.

Her şey yerli yerindeydi. "Daniel bu mutfak niye bu kadar düzenli?"

"Şey...ben yapmadım, hazır aldım da birtanem.",diyerek sırıtan Daniel'in sözlerine Jihyo sevinmişti.

"İyi o zaman ya."

"Biliyorum benim yemeklerim çok daha güzel ama işte aşkım ya geç kalktım da."

Jihyo sırıtırken "Yemeklerin o kadar lezzetli ki her seferinde kusma isteğimi arttırıyorlar.",dedi.

"Ah o hamileliktendir canım benim!"

Pregnant ➵ daniel + jihyo ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin