3.Bölüm

37 4 0
                                    

Sabah çalan alarmı kapatıp yorganın altından saate baktım. Nerdeyse yedi olmak olmak üzereydi o yüzden sıcak yatağımın rahatlığını aldırmadan kalktım ve dün yorgunluğunu atmak için duşa girdim.

Duştan çıkınca Jungkook'u uyandırmak için odasına girdim ki girmez olaydım. Öküz Jungkook, dört kutu ramen yemiş ve çöplerini de yatağının başucundaki masaya bırakmıştı.

Bakışlarımı ramen kutularından Jungkook'a çevirdiğimde ruhunu şeytana teslim etmiş gibi uyuyordu. Gerçi şeytan görse ürkerdi ama kuzen işte atsan atılmaz, satsan satılmaz. İnternet sitesinde satışa çıkarsam iki gün sonra geri iade ederler.

Ramen kutularını çöpe atıp yorganı üstünden çektim.

"Jungkook, hadi kalk sabah oldu."

Biraz homurdandıktan sonra "Camille, daha güneş yeni yeni kendini gösteriyor birazcık daha uyuyayım." diye mırıldandı ve yorganı kafasına kadar çekti.

"Jungkook. Kalkmazsan çok kötü olucak, hadi kalk."
Kafasına kadar çektiği yorganı üstünden tamamen attım. Bu kadar güzel şefkatli uyandırmamın karşılığında bana kızgın bakışını atıp poposunu döndü.

Evet, bunu 5 yaşındaki çocuk gibi yapmıştı ama benim de bir sabrım vardı. Elimdeki chopsticklerin sivri uçaklarını Jungkook'un iki çift tavşan kuyruğu gibi olan poposundan birine batırdım.

"Ben demedim mi çok kötü olur diye. Tuvaletini yaparken ikinci bir delik istemiyorsan kalk Jeon Jungkook."

Jungkook poposunu okşayarak sıçradı. "Ah, açtın zaten açacağın kadar daha ne kadar derine ineceksin? Ayrıca insan böyle mi uyandırılır? Sen insan değilsin."

"Ne bekliyordun ki? Yakışıklı prensin uyuyan güzeli öperek uyandırdığı gibi uyandırmamı mı?"

"Galiba modern cadılar çıkrık bulamadığı için chopstick kullanıyor. Bak bu arada büyü etkisini gösteriyor. Uyuyorum şimdi. Güzel bir kadın gelince beni öperek uyandırsın."

Yine bana poposunu dönerek yatağa yattığı sırada aklıma gelen şeyle sinsice dudaklarım kıvrıldı ve ramen kutularını koyduğu masaya gidip Ironman oyuncağını aldım. Masum oyuncağa acıyarak baktım çunku canlı olsaydı beni asla af etmezdi.

Jungkook'un yatağına tekrar geldim ve Ironman oyuncağının elleri ile Jungkook'un yüzünü sevdirterek oyuncağın dudaklarını Jungkook'un dudaklarına bastırdım. Tabii Amerikan dublajı eksin olmasın diye ağzımla öpücük efekti yapmayı da eksik etmedim.

Jungkook gözlerini açıp bana dik dik bakarken onu aldırmayarak sanki bir magazin spikeriymişim gibi konuşmaya başladım. "Şok şok şok. İşte gerçek aşk öpücüğü. Tony Stark, aşkı için mezarından çıkıp uyuyan çirkinini uyandırırken yakalandı!"

Kendimi durduramayıp kahkaha atmaya başlarken Jungkook elimdeki Ironman oyuncağını sertçe alıp masanın üstüne geri koydu.

"Senin yüzünden Disney ve Marvel iş birliği tekrar bitecek."

"Ayıldığına göre hazırlan okula geç kalmak istemiyorum " derken gülmemek için dudaklarımı bastırarak engelledim ve usulca odasından çıktım.

...

Uzun uğraşlarımın sonucunda vahşi dağ tavşanımızı evden çıkarmıştım. Şimdiyse bir taraflarımız donarak otobüs bekliyorduk. Her zamanki gibi Jungkook kulaklıklarını takmış, bana sabah tribi atıyordu. Eminim sevgililerine bu kadar trip atmıyordur. Gerçi trip değil direkt posta atıyordu da neyse.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 31, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Moon & SeaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin