3: bana göre güzelsin.

657 60 226
                                    

black swan için çalma listesi oluşturdum, profilimdeki linke tıklayarak ulaşabilirsiniz <3 ve sizde bu paragrafa, bu şarkı black swan'ı anlatıyor dediğiniz şarkıları yazabilirsiniz bende çalma listesine eklerim. çokta uzatmadan, iyi okumalar😽

Birlikte geçirdiğimiz saatlerin ardından eve gelmiştim. Odama girip üstümü değiştirdikten sonra, hissettiğim yoğun yorgunluk yüzünden kendimi yatağa bırakmış ve telefonumu karıştırmıştım. Onlarca fotoğraf çekmiştim; Yoongi hyungun kendinden geçercesine attığı kahkahaları ve ardından yere düşmesini, ardı ardına aynı durumun birçok fotoğrafını çekmiştim. İlk çektiğim videoya sıra geldiğinde ellerim çoktan titremeye başlamıştı.

İzlediğimde ise birçok düşünce beynimde durmaksızın dönüyor, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Onca yıl, asla birini kaybedeceğimi düşünmemeye çalışarak geçirmiştim ve başarılıydım da; annemi kaybedeceğimi düşünmemeye çalışmış, düşünmemiştim de. Lakin şimdi baktığım fotoğraflar ve izlediğim birkaç video beynimde zincirlediğim düşünceyi özgür kılıyor ve onca yılın intikamını alırcasına avazı çıktığı bağırıyordu. Telefonu nereye attığımı dikkat etmeden fırlatmış ve ellerim saçlarıma gitmişti.

Dünyam başıma yıkılıyor sanmıştım. Boğazıma bir el sarılmış, her geçen saniye sıkılaşıyor gibiydi.

Yoongi hyungu kaybetme düşüncesi ve onun getirdiği korkunç his, yıllarca çabaladığım emeğimi çöpe çeviriyordu. Yıllarca gittiğim psikiyatristin unutmaya çalıştığım yüzü zihnimde belirdiğinde ve alaycı bir ifadeyle güldüğünde yatağımdan kalkmış, hiç düşünmeden çalışma masasının üstündekileri yere devirmiştim.

Geçirdiğim atağın, telefonu fırlattığım sıra çoktan başladığının farkındaydım, ama ben kendimi sakinleştirmek için çabalamamıştım bile.

Ayaklarıma değen suyla öfkemi alamamış gibi bağırmış ve yerdeki eşyalara tekme atmıştım. Sağa sola bakınmış ve hiç duraksama göstermeden yatağımdaki örtüleri de biraz önceki eşyaların kaderi gibi yerle buluşmasına izin vermiştim.

Kitaplığım, dolabım, küçük çekmeceler; geçen süre zarfında titreyen ellerim ve göz yaşlarım eşliğinde içindekilerin hepsinin dağılmasına neden olmuştum. Bitap düşen bedenim, yarattığı kaosun somut yansıması olan dağınıklığın ortasına çökmüş ve acısını herkesin duymasını istercesine ağlamaya devam etmişti.

Gözlerim ve saç diplerim ayrı ayrı sızlarken, durmak nedir bilmiyormuş gibi dakikalarca ağlamıştım. Kapının açıldığını duyduğumda elim sıkıca ağzımı kapatmış ve hıçkırıklarımı engellemeye çalışmıştım.

Belli etmemek için çabalamam komikti, zira annem eve her geldiğinde bana seslenir ve beni görmeden üstünü değiştirmezdi. Her zamanki gibi de olmuştu; annem kapıyı kapatmış ve neşeli olduğu her halinden belli olan ses tonuyla, "Jimin?" diye seslenmişti. Cevap vermemi beklemeden, tahminimce ayakkabılarını çıkarırken, tekrar konuşmuştu. "Randevun nasıl geçti?"

Ses çıkarmamak adına, kanatmak istercesine ısırıp üstüne avcumu bastırdığım dudaklarımın arasından engelleyemediğim büyük bir hıçkırık koptuğunda, annemin telaşlı ve hızlı adımlarını duymuştum. İşte yine oluyor, diye geçirdim içimden, beni tekrardan o halde görüyorsun. Bu kaçıncı anne? Onlarcasının ardından saymayı bıraktım.

Narin ve kırılgan beden kapıda belirdiğinde, beni gördüğü andaki yüz ifadesi tıpkı önceki yıllardaki gibiydi. Dudaklarını sertçe birbirine bastırıp dağınıklığın üzerinden geçmiş ve tam karşıma oturmuştu. Ağlamamak için kendini sıktığı, bana uzanan, titreyen kollarından belliydi. Kolları bedenime dolanıp beni göğsüne çektiğinde, halim kalmadığından sessizce akıtmıştım gözyaşlarımı. Ara sıra tıkanan nefesim, annemin kollarını daha da sıkılaştırmasına neden oluyordu.

black swan | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin