Trois

243 25 23
                                    


" Efendim, hikayenin devamını sanırım biliyorum.. " 

Genç efendi elindeki kırmızı şaraptan bir yudum aldı, masaya koydu. Ellerini saçlarına daldırdı. Gezindirdi.. Jimine doğru gergince bakıyordu. 

" Neden köle olduğunu biliyor musun Jimin ? " 

Jimin başını eğdi.. Kendini suçlu hissetti. 

" Hayır. Demek istediğim, yaşam şartları yüzünden mi yoksa ailen de mi köleydi ? "

" Um.. Efendim benim ailem yok. Yani doğduğumdan beri köleyim. Ama bu yaşıma kadar bana iyi davranan bir tek siz varsınız. Biliyorsunuz ki bu köle olma işi genlere dayanıyor.. Yani güçsüz genden gelenler köle olmaya zorlanıyor. Benim genim belli bile değildi. Siz hem yakışıklı hem zenginsiniz.. Nazik birisiniz. Sizin gibi bir babam olsun isterdim. " 

" Hah! Ben senin efendin de değilim baban da değilim. İsterdim baban olmak... Ama değilim. Kim Jimin... Kulağa hoş geliyor. Resmi olmasa da baban gibi davranabilirim aslında. Sen nasıl istersen. " 

" Çok mutlu olurum efendim. " 

" Kim Taehyung' un çocuğu... İronik. O da olsaydı keşke burada. Konuşmalarımıza şahit olsaydı. Mutlu olurdu eminim. " 

" Efendim, o kim..." 

Jimin sözünü bitirdiği anda bir bağırış duydu dışarıdan. Taehyung ile birbirlerine baktıktan sonra hızlıca evden çıkarak sesin geldiği yere yöneldiler. 

Yaralar almış bir genç bir adamdan kaçıyor, aynı zamanda adama küfürler ederek bağırıyordu. Çocuğun önüne bakmaması ile koşarken Jimine çarpıp onun üzerine düşmesi bir oldu.

Jimin hızlıca kaldırdı onu yerden. Karşısındaki gence doğru elindeki kanlı iple gelen adama kötü bakışlar attı. Yaralı gencin önüne geçti. Adamın bağırışlarına aldırmamaya çalışarak genç çocuğun gözyaşlarını sildi. 

Taehyung adama bir tekme savurdu. 

" Seni bir daha burada görmeyeyim ahmak herif! Yoksa canına okurum. " 

" Hey! O benim kölem. Gel buraya seni küçük... " 

" Çıkıp gidecek misin yoksa o buruşuk suratını bir hışımla dağıtayım mı ? " 

Adam Taehyung' un sert tavırlarına karşı korkuyla uzaklaştı oradan. Şehirde Taehyung' u tanımayan yoktu. Kimseyle konuşmaz konuşsa da kaba konuşurdu. Jiminin sandığının aksine sert biriydi. 

Genç efendi hemen yanında duran iki küçük genci izliyordu. Jimin elleriyle diğer çocuğun yüzünü siliyordu. İkisinin de birbirine bakışları Taehyung' a onu hatırlatmıştı. 


*_____________________________________*


" Ah.. Taehyung! Hyung! Gitme lütfen, bırakma beni. " 

" Ssh hayır bebeğim. Seni bırakmıyorum. Sadece başımızı bu beladan kurtarmak için bunu yapmam gerekiyor. " 

" Sen bir kölesin. Ben de öyle.. Bizi bulurlar Taehyung. Seni seviyorum, ayrılmak istemiyorum. " 

" Seni böyle acılar içinde bırakmaktansa bulunup öldürülmeyi tercih ederim. " 

" Hyung! Biz bir yasağı çiğniyoruz. Zaten yeterince acı çektim. Bir de seni kaybedemem. Annemden babamdan kardeşimden sonra... Sensiz yaşayamam. Bu lanet şehrin lanet kuralları önce annemi babamı elimden aldı sonra beni köle yaptı. Benim bir diğer yarım olan sana acı çektirdi. Eğer öleceksek beraber ölelim. " 

" Seni seviyorum, Jungkook. "

Eʀᴏꜱ Aɴᴅ Pꜱʏᴄʜᴇ/ TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin