Güçlü Kal

1. Bölüm: Bu sadece bir başlangıç...

 Kim bilebilirdi ki, genç bir kızın sadece minicik sevgisiyle hayatının mahvolacağı? O da bilmiyordu.  Lisedeki erkek arkadaşıyla evlenen Emily, evlendikten sonra hatasını anladı ama artık çok geçti. Kazandığı paraları kocası alıp içkiye, sigaraya harcıyordu. Üstüne üstlük Emily hamileydi.  Zaten evlenme sebebi de buydu. Hamile olduğunu ailesine söyleyince evden kovuldu ve evlenmek zorunda kaldı. Bu sadece bir başlangıç. Hayatında herşey üstüne gelirse pes edersin ya, o pes etmedi. Kumarbaz eşi, karnındaki bebeği.... Ona biraz zor gelecekti ama o bunların hepsine bebeği için katlandı.      Bebeğini doğurdu. Evlendiğinden beri ilk defa yüzü güldü. Babası ise hiç oralı değildi. Emily her zaman yaptığı gibi kendi başının çaresine bakacaktı. Umrunda değildi çünkü dokuz aydır beklediği, mutluluk kaynağı bebeği için herşeyi göze alırdı. Bir akşam, David (eşi) yemek yerken -tabiki yine sahoştu- bebeğini küçük battaniyesi ile sarıp yatak odasının penceresinden kaçtı. Nereye gideceğini bilmiyordu. Çalıştığı yerden maaşını yeni almıştı ve bir otelde şimdilik kalmaya karar verdi. Otele yerleştiler ve bebeği ile birlikte iş bulma ümidi ile bir yerleri gezdiler. Sonunda, zengin bir aileye temizlik için gidecekti ve ona bir oda bile vereceklerdi. Evet, ümitliydi. Maaşının masraflarına yeteceğini umarak işine başladı, odasına yerleşti. Evin hanımı:- Bu minik bebeğin ismi nedir? diye sordu. Emily başını eğdi. Hanımı:-Sana yarın saat 11.00-14.00 arası vakit veriyorum. Gidip bu bebeğin nüfus cüzdanını çıkaracaksın. İsimsiz bebek mi olurmuş? Tatlılığına bak! Dedi. Emily, hanımının dediği gibi ertesi gün nüfus cüzdanını çıkardı. Tatlı bebeğin adı artık Beily'di.  Bu sırada David deliye döndü. Sonuçta ayaklarını kaldırıp bir sandviç bile yapamazdı ya...   Emily'nin akrabalarından nereye gittiğini öğrendi ve bir gün Emily ekmek almaya giderken onu yakaladı ve: Sen kolay kolay gider miydin? Hala benim karımsın. Dün gece karnım açtı ve ben hiç içki içemedim. Hepsi senin suçun  (içki içmesi şartmış gibi) dedi. Emily:- Ayağını kaldırıp bir sandviç bile yapamıyorsan bu senin ne kadar muhtaç olduğunu gösterir. Seninle sırf kızım için evlendim. Beni boşayabilirsin ama benim peşimi bırak. Dedi. David:- Haa, doğru ya! Bir de sıpan vardı değil mi? Umrumda değilsiniz. Sadece bana yemek yapacak birini bul ya da seni kolundan sürükleye sürükleye eve getiririm. Dedi ve oradan uzaklaştı. Uzaklaşırken lanet okuyordu.