Beily, büyüdükçe daha agresifleşiyor, okuldaki erkekleri dövüyordu. Annesi her Cuma günü okula gelmek zorunda kalıyor ve müdüre kızını disipline vermemesi için yalvarıyordu. Beily, annesinin üzüldüğünün farkındaydı ama dövmek onun hoşuna gidiyordu. Emily, Beily'nin böyle şeyleri nasıl öğrendiğini merak ediyordu çünkü Beily doğduğundan beri ona bir fiske vurmamış, onun yanında bağırıp çağırmamıştı. Emily, her Cuma akşamı aynı konuşmayı yapmak üzere Beily'nin odasına gidiyor, ağlayarak çıkıyordu. Bir yandan konserler, stüdyodaki işler, diğer yandan kızının yaptığı şeyler onu çok yoruyordu. Sağlığından da şüphe ediyordu. Son zamanlarda başı o kadar çok ağrıyordu ki sanki beyni başından çıkacak gibi oluyordu. Aldırış etmedi çünkü kızını yanlız bırakamazdı.
Beily, 15'ine basmıştı. Cesaretli ve hiperaktif bir genç kız olmuştu. Emily ise doktora gitmeyi ihmal etmiyordu. çünkü onun bir hastalığı vardı ama kızına söyleyemiyordu. Beily'nin bütün notları 100'dü. Annesi bunun nasıl olduğunu anlamadı ama dersi dinlemeyip, evde çalıştığını düşününce bunlar mantıklı geliyordu. Beily, akşam eve 19.30'da geliyor, annesi sorunca da hiç cevap vermiyordu. Annesi her geçen gün kötüleşiyor, Beily ise daha geç gelmeye başlıyordu. Emily, hastalığını ona açıklamaya karar verdi. Beily eve gelesiye kadar bekledi ve gelince de bu hastalığı ona söyledi. Beily sadece sustu. Gözleri dolmaya başladı. Tek varlığı annesiydi ve onu kaybetmek istemiyordu. -Yeri geldi mi duygusal da oluyor- Emily, günden güne eriyordu. Doktoruna ne kadar zamanı kaldığını sordu. Yaklaşık 3 ay.... 3 AY.... 3 A Y Emily, kızına doyamadan gideceği için üzgündü.
BEİLY İSE ARTIK HİPERAKTİFLİĞİ BIRAKMIŞ, ANNESİYLE İLGİLENİP DERSLERİNE ÇALIŞIYORDU.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçlü Kal
حركة (أكشن)Bu kitap hiç bir yerden çalınmamıstır. Okursanız sevinirim devamı gelecek :) ^_^