} 40 {

2.4K 260 345
                                    

Heyecandan hızla çarpan kalbinin sesini duyuyorken, çevresine bakmaya devam etti Chan. Nihayet boş parkta kendisine ait olmayan adım seslerini işitti ve gözlerini gelen kişiye çevirdi.

“İyi misin hyung?” diye sordu yanına gelen Felix. Gözleri Chan'ın üzerinde dolaştı. “Bir şey mi oldu? Kavga mı ettin?”

Aslında o da Chan'ın kavga edecek birisi olmadığını biliyordu.

“Sana söylemem gereken şeyler var, Felix." dedi Chan. Ardından devam etti. “Aynı arkadaş grubu içindeyiz, hepimiz birbirimizi seviyoruz ama sen de farkındasındır ki benim bütün ilgim senin üzerine. Sana diğerlerinden daha fazla değer verdim. Seni daha fazla benimsedim. Sen bana kendimi mükemmel hissettiren nadir şeylerdendin.”

Birkaç saniye Felix'in tepkisini görmek için bekledi. Yüzündeki gerilmiş ifadeden bunları duymayı hiç beklemediğini anladı.

“Seni seviyorum, Felix. Sana bunu daha önce söylemem gerekirdi. Sen hayatına birilerini almadan önce. Arkadaşlığımız bozulur diye korkarak vazgeçmemeliydim. Her gerçekten söylemek istediğimde Seungmin'in beni durdurmasına izin vermemeliydim.

Çekinerek Felix'in ellerini kavradı. Kendi ellerinden küçük elleri avuçlarında kaybolmuştu. Gözlerini tekrardan yüzüne çıkardı.

“Sana Changbin'i unutturabilirim. Daha önce hayatına kim girmişse, hepsini zihninden silebilirim. Seni kimsenin etmediği kadar mutlu edebilirim. Kimsenin vermediği değeri verebilirim. Sen benim için her şeysin, Felix.”

Felix yutkundu. Bakışlarını kaçırdıktan sonra gözlerini yumdu ve tek seferde söyledi.

“Changbin ve ben ayrılmadık.”

Chan kurşun yemiş gibi göğsünde bir ağrı hissetti. Sıcaklık git gide yayılıyor, nefes almasını engelliyordu.

“Ayrılmadınız mı?”

Felix tekrardan Chan'a baktı. Chan ikisinin de gözlerinin dolduğunu fark etti. Yavaşça ellerini bıraktı.

“Hayır.” dedi Felix usulca.

“Neden yalan söyledin bize?” diye sordu Chan hayal kırıklığıyla.

“Seungmin daha fazla kendini yıpratmasın diye. Hyunjin'e yardım edecektik, Seungmin'le konuşacak ve korkularını atmasını sağlayacaktı. O bunu başarınca biz aslında ayrılmadığımızı söyleyecektik.”

Felix kızarmaya başlayan burnunu çekti. “Özür dilerim hyung. Sana söylemem gerekirdi. Böyle yaparak seni de umutlandırdım.”

Ağlamak üzere olduğunu fark eden Chan, Felix'in omuzlarından tuttu ve kendine çekti. Felix onun sarılmasına karşılık verirken Chan'ın hızla çarpan kalbini hissedebiliyordu. Gözlerini sıktı.

“Seungmin'e söylemeyeceğim. Ondan saklamasanız daha iyi olurdu ama şu an yapabileceğin bir şey yok. Umarım Hyunjin elini çabuk tutar da daha fazla gizlemezsiniz.”

Birkaç saniyenin ardından Felix'i kendinden uzaklaştırdı Chan. “Artık eve git. Üşüteceksin. İstersen evine dek eşlik edebilirim.”

Felix ona kendini iyi hissettirecek bir şeyler söylemeyi istedi. Hiçbir şey diyemedi. Sanki Changbin'le sevgili olması kendi suçuydu ve şimdi cezasını çekiyordu. Hissettiği şeyleri ancak bu şekilde anlatabilirdi.

Chan'a son bir bakış attı. Burukça gülümsedi Chan. Felix birkaç adım geriledikten sonra arkasına döndü ve yürümeye başladı.

Felix gözden kaybolana dek peşinden bakan Chan biraz ilerideki banka oturdu. Ellerini yüzüne kapattığında, içinden geçenleri söylemenin pişmanlığını her noktasında hissediyordu.

“”

bir karşılaştırma yaparsak eğer

hyunjinin arkadaş grubu >>>>>> seungminin arkadaş grubu

bugün de chana yakıyoruz

8.11
10.11

Instagram ;; Stray KidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin