blurryface • Taekook ≮

11

Yalnız başıma uyuduğum gecenin sabahında Kim Taehyung'un kolları arasında uyanmıştım.

Uzun sıralı kirpikleri, sabah güneşinin üstüne vurduğu esmer teni, hafif aralıklı dudakları ve burnunun hemen ucundaki tanrının bıraktığı ufak fırça darbesiyle hemen bitişiğimdeydi. Sert yutkunuşum ikimiz arasında dağılmış, benim derin bir nefes vermeme neden olmuştu

Sıkıca sarılı kollar beni hafifçe üstüne çekmiş, aramızda hava kalmayacak bir yakınlıkta olduğumuzdan emin olana kadar da kollarıyla beni sarmıştı.

Kim Taehyung, temastan çok hoşlanıyordu ve bunu belli etmekten asla çekinmiyordu.

Benim aksine hala huzurlu bir uykuda olan deltanın etkileyici kokusu tamamen etrafımı sarmış, kurdumun huzur içinde mayışmasını sağlamıştı.

Hâlâ kapalı olan gözleri, düzenli alıp verdiği nefesi arasında, kolları biraz daha sıkılaşmış sağ bacağını üstüme atıp bana daha da sarmalanmış hemen ardından da hafifçe yana eğilmiş güzel dudaklarını yanağımla temas ettirerek ufacık bir öpücük bırakmıştı.

Ön dişlerim istemsizce alt dudağıma baskı yaparken sabah sabah içinde düştüğüm duygu selinden kendimi kurtarmak amaçlı kendimi biraz gereği çekmiştim, ama bu hareketim deltayı rahatsız etmiş, imkanı varmış gibi kollarını daha sıkı sarmasına ve göz kapaklarının titreşerek hayranı olduğum kahverenginin en güzel rengindeki gözlerini açığa çıkartmıştı.

Kim Taehyung, çok güzeldi. Her şeyi fazla güzeldi, görünüşü muazzamdı. Gözü olan herkesin buna hemfikir olacağına emindim ama dış görünüşü bir yana Kim Taehyung'un ruhu daha güzeldi.

Zarif ve kırılgan, güçlü ve sağlam, özel ve gizli, neşeli ve eğlenceli, hüzünlü ve dramatik

Kim Taehyung'un etkileyemeyeceği kimse yoktu.

''Günaydın, bebeğim."

Boğuk, derin sesine yeni uyanmışlığın pürüzlü eklenmiş, benim tekrar derin bir nefes vermeme neden olmuştu.

"Neden buradasın?" demiştim huysuzca, ondan ne kadar uzak durmaya çalışıyorsam o da bana bir o kadar yakın olmaya çalışıyordu.

"Gece uyuyamadım, öpücüğümü almak için geldim ama," demişti yanmaya başlayan yanaklarım bana yardımcı olmazken delta gözümün önüne gelen birkaç parça saç tutamını geriye doğru iterken "sen uyuyordum, ben de yanına uzandım" demişti

Karnımda artık alıştığım o kasılma, tekrar baş göstermiş kendimi geri çekip ağlamak istememe neden olmuştu.

"O anlaşma sarhoş Taehyung'la benim aramdaydı, şu an gerçerliliği yok." Güzel kahve rengi gözleri daha da parlarken yavaşça boynuma eğilip derin bir soluk almıştı, yanan yanaklarıma kulaklarımda eşlik ediyordu artık.

" Kokunla sarmalanmış bir halde uyandım Jeon, şu an da sarhoş sayılırım."

"Evine dön Delta" demiştim kendimi geriye çekilip kollarından kurtulurken

Tekrar beni büyük bir karın ağrısına maruz bırakmasından kaçarak kendimi küçük odamdaki banyoya atmıştım.

Hızlıca musluğu açıp yüzüme su çarpmış biraz da olsa alev almış olan yanaklarımı rahatlatmıştım, ardından banyodaki işlerimi hemencecik halledip hala evimde olduğuna emin olduğum deltayı aramak için banyodan çıkmıştım.

Çıplak ayaklarımın soğuk parkelere teması beni üşütmediği halde irkilmeme neden olmuş, uyumadan önce odada çıkarttığıma emin olduğum terlikleri üstün körü aramış bulamayınca hâlâ evimin içinde olan deltanın sanki kendine aitmiş gibi kullandığı eşyalarımdan birinine daha el koyduğunu anlamıştım.