ölüm tamamlar sizi

145 40 13
                                    

Merhaba.

Ben, bir önemi olmadığı için kolayca unutulan kişi.

Ölüme dair öğrendiğim son husustan bahsetmeye vaktim geldi artık, ellerim titriyor biraz, okuyamıyorsanız şayet lütfen beni mazur görün.

Hayatımın çok erken bir vaktinde, hayata çok geç kaldığımın farkına vardım.

Az önce gerçekleşti bu.

Çok vaktim kalmadı, lafi fazla uzatmayacağım.

Ben efendim, ben çocukken ölümden nefret ederdim.

Bildiğiniz üzere genç olduğum dönemlerde de değişmedi bu durum.

Sonra büyüdüm, ölümle olan derin tanışıklığımla biraz farklı büyüdüm.

Hep yalnızdım, suskundum.

Sonra bir adam tanıdım.

Ah o adam, zavallı hayatımdaki tek iyi ki'm olan adam!

Jeon Jeongguk, bu satırlar sana.

Benim mor mimozalarımın sahibi olan sen, sen sevgilim sakın ölümün sana gülümsemesine izin verme. Başka birini sev, başka bir çiçeği sev, başka bir köpek al kendine. Yine deniz kenarına git, yine sandiviçler ye. Benim güzel sevgilim, sen gönlündeki kırkıncı mumun ilelebet yanmasına izin verme. Söndür onu, sök at beni içinden. Ve sakın unutma, sen bu paramparça adamın hayatındaki kırılmamış tek parçaydın ve seni son anıma kadar büyük bir âşk ve hürmetle sakladım.

Annem ve babamın beni erken yaşta bırakıp gitmesi, içimdeki sessiz isyanıma sesli bir acı getirmişti. Ölümün gürültüsü artık yok, sanırım artık çektiğim sesli acıdan da eser kalmadı.

Sarı mimozalarımın kokusunu alır gibi oluyorum, yine aynı mest edici koku sarıyor dört bir yanımı. Ölümün kokusu, bu sefer epey hoş geliyor.

Bilmenizi isterim ki benim ölümüm beklenmedik değildi, sadece siz beni görmezden gelmeyi sürdürmekte fazla inatçıydınız. Tıpkı benim kendimi görmezden geldiğim gibi, bir hiçten ibarettim sizin için. Fakat yargılamıyorum sizi, bir hiç oluyorken yargılamak haddime değil.

Zihnimdeki ölü anılarım silinip gitmiş sanırım, şu met edilen film şeridi geçmiyor gözlerimin önünden. Oysa ben son bir kez eski sıcak yuvama konuk olabilmek, Papatya'nın tüylerini okşayabilmek istemiştim. Sanırım artık anılarım bile yok olmaktan yana kullandılar haklarını.

Ben de tıpkı mimozalarım gibi, tükenen türler gibi, annem ve babam gibi, Papatya gibi, ölümün varlığına katılıyorum. Yavaş yavaş bilincimin kapandığını hissediyorum.

Her sabaha ölü uyandığım, her darbede can verdiğim bu dünyadan, kati bir ölümle ayrılıyorum bu sefer.

Tüm ömrüm boyunca eksiktim. Eksik yetiştirildim, eksik sevildim, eksik sevdim, eksik hissettim. Fakat şimdi izin verin, tamamlanayım.

İzin verin, ben gönlümdeki bütün mumları bu gece söndüreyim.

Göreceğiniz beden bütün korkularından sıyrılmış, nefretinden kurtulmuş, dünya üzerindeki en güzel kokuyu solumuş, dünyanın en güzel adamını sevmiş, ve son olarak ölümle olan tanışıklığını bizzat gerçekleştirme kararı almış, tamamlanmış bir bedendir.

Burada her şey yarım…
Yarım…
Fakat artık,
Ben tamım.

Adet gereği belirteyim, öğrendiğim son husus;

Ölüm tamamlar sizi.

Ve unutmadan, son bir cümlem kaldı söylenecek;

Ölüme dair öğrendiklerim, esasen hiç öğrenmemiş olmayı dilediklerimdi.

ölüme dair öğrendiklerimWhere stories live. Discover now