There once was a boy named Harry
Destined be a star
His parents were killed by Voldermort
Who gave him a lightning scar.
☆
.
☆
.
☆
.
☆
.
☆
."Ağğh bu acıdı" diye inledi Draco. "Tüyü çekemen gerekiyodu saçımı değil". "Özür dilerim" deyip kızardı Hermione ve narince Draco'nun saçındaki tüyü aldı. Draco bir an kendini kötü hissetti, alınmış mıydı acaba, ah benim sarı kafam diye düşündü. "Afedersin" dedi "Bencilce davrandım" Hermione şaşırdı, bu aralar Draco'nun onu ilk şaşırtışı olmasa bile hâlâ bu duruma alışamamıştı. Draco kızın dalıp gittiğini fark edince "Hey Mione- yani Granger" "Daldın gittin?" dedi sorarcasına. "Hiiiç, ben sadece senin bu hâline..." "Evet Sen sadece benim bu hâlime?" "Alışamadım" dedi Hermione alçak bir sesle. Draco "Alış artık" dedi, "Ve sen neden bana adımla seslenmiyosun?" "Sen sanki bana öyle diyosun" dedi Hermione hâlâ üstündeki tüyleri toplamaya çalışırken. Draco "Hermione" dedi. "Şuranda bi tüy var" eliyle Hermione'nin saçı ile yanağı arasını göstererek. Hermione elini saçına götürdü ve geri çekip baktı "Yok ki" dedi. Bunu o kadar masumca o kadar tatlı söylemiştiki Draco bir kaç saniye gözlerini o masum sözlerin çıktığı güzel dudağından alamadı. Draco yavaşça elini tüye doğru uzattı. Tüyü aldı eli Hermione'nin sıcak, yumuşacık, pürüzsüz yanağına değdi. Elini narince geri çekerken tam da Hermione'nin yanağını avucu içine almış oldu. Duraksadı. Kıza baktı, o da çikolata gözlerini kendisine dikmiş bakıyordu. Hermione başta ürperdi buz mavisi gözlerin buz gibi soğuk elleri vardı. Ama onun yanağı da ateş gibi yanıyordu. Draco'nun elleri onun sıcağını bastırmış, ferahlatmış, Hermione'nin yanağı Draco'nun hem elini ısıtmış, hem de bir kez daha kalbindeki aşkı alevlendirmişti. Aralarında bir çekim varmış gibi birbirlerine yaklaşıyorlardı ki kütüphaneye bodoslama dalan Theo ile ikiside geri çekildi.
Theo: Aurora'yı gördünüz mü-
Theo: Oww sanırım yanlış bi zamanda geldim
Hermione kızara kızara kırmızının bütün tonlarına bürünmüştü. Draco ise bu anı bozduğu için, içten içe Theo'ya küfürler ediyordu. Sonunda Hermione kendini toparlayıp
Hermioen: Hayır görmedik Theo. Noldu?
Theo: Her yere baktım hiç bi yerde bulamadım benimde aklıma sana sormak geldi belki görmüşsündür diye
Draco: Gördüğün gibi burda değil Theo! Ayrıca vazgeç artık şu kızdan seni takmıyo bile
Hermione: Draco bencede haklı, üzgünüm Theo
Theo: Asla vazgeçmicem, en azından neden beni taşımadığını öğrenene kadar
Theo cümlesini tamamlamış tam çıkarken aklına gelmiş şeyle geri döndü:
Theo: Bu arada Mione, Pansy ve Ginny seni arıyorlar haberin olsun
Theo: Sarı papatyam sen de gel artık Potter ve Weasley'nin seninle konuşacağı varmış
Hermione daha fazla rezil olmadan gitmeye karar verdi
Hermione: Ummm... sanırım gitsem iyi olucak sonra Ginny'nin yarasa umacı büyüsüne maruz kalmak istemem
Hermione kitaplarını çantasına beceriksizce tıkıştırıp acele adımlarla kütüphaneden ayrıldı.
.
☆
.
☆
.
☆
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Hogi Hogi Hogwarts// Yarı Texting
FanfictionShipler: •Dramione •Hinny •Ronsy •Nuna +Taurora Dumby: Oh, bekle Harry açıklayabilirim- Harry: Beni aldattın! Hemde bu burunsuzla Voldi: Öhm öhm ayıp oluyo -_-