çıkmaz sokağımsın ...💔

9 1 0
                                    


SEN BENİM ÇIKMAZ SOKAĞIMSIN

Kilometreler yetmediginde anladım ki daha fazla kaçamıyorum senden. Mesafeler yarım yamalak kalıyor şimdilerde. Yokluğun sol yanımı sürerken kilometreler düğümleniyor, koştukça yok kostüm sırtına alıp peşimden geliyorsun.

İnanır mısın, seni sevmenin nasıl bir çıkmaz sokak oldugunu bile safra vazgeçmiyorum. Sonu merdivenlerle kesilen yokuşlar gibi ömrüm. Bir düğümlenip kalıyorum. Ne zamandır müptelası olduğum ses tonun ömrüme uğramadı kim bilir? En son ne zaman yarım bıraktın beni, hatrımda tutmuyorum artık.

Çıkmaz sokaklardan yoruldum. Sonu merdivenle kesilen yokuşlardan da. Ne vakit yokluğun bir gece bölme beni sağır uykumdan uyandırıp sol yanımı çekiştirse seni aramaya yelteniyorum. Bir cümle, bir söz... Elim telefona dokunduğu twitter geri çekiyorum kendimi. Alacakaranlık sokaklardan kalma bir ürpertiyle uzaklaşıyorum. Tenime mıhlanmış yara izleri gibi mıhlanmış acı hatıraların kulaklarımı çınlatıyor. Gene bir çıkmaz sokağa giriyorum.

Yine kasımdı, Caddebostan'da in-cin top oynadığı bir akşamüstü sahilde yalnızlığımı üzerime örtmüş senine konuşuyorduk. İntiharlardan açılmış konu. Yalnızlık en güzel intihar biçimidir, demiştim sana. Şimdi kusursuz bir intihar gerçekleştiriyorum. Birinin yokluğunu alıp karşı duvarıma çiziyorum onu ​​sabah. Alışmaya çalışmaktansa, ben alışmamayı tercih ediyorum. Yanlışayla parçayı tamamlanmaktansa, yarım kalmayı tercih ediyorum. Sonunun kör düğüm oldugunu bile safra sevdin mi hiç birini?

Kimi zaman iç çekersinde solukların yarım kalır ya, öyle bir yaşamak benimkisi. Bir of çekmenin bile yasal bilgilendirmesinin olduğu bir ömürde, sürgün edilmiş hayallerle göçebe bir ruhun içinde kıvranmaktan farksız. İki değiştirmek arasına sıkışmış bir ömür neyse, iki aşk arasına sıkışmış kalpte öyledir. Şimdi daha iyi anlıyorum, atmayan kalplerin arasına sıkışmakmak eminim caddelerin arasına sıkışmaktan zordur. Tahammül etmemek gibi bir gördüğülüğüm yok. "Beni ara" diyebilirsin, ezbere bildiğim şiiri okumaktan yorulmasam arar, bir daha yazarım seni. Fakat şimdi kendi şiirimi bile tamamtan acizim

Uzakta huzuru aradıkça kilometrelerin hanelerini büyüttüm. Caddeleri semtler semtleri şehirler izledi. Şimdi iki yakası bir araya gelmeyen başka bir şehirde değişmeyen acıların altında yaşamaya çalışıyorum. Kadınların da yara izlerinden bir farkı yok. Damgasını vurduğu ruhtan izi silinmiyor.
Uzaklar düğümlenmeye başladı artık. Bir kürenin üzerinde kaçacak fazla noktan yok. Ancak başlangıçta yaklaşabiliyorsun. Sanırım başlangıç ​​noktama yaklaşmaya başladım, yalnız kaldığımda sesini daha fazla duyuyorum. Aşkın şizofrenisi sesinle kalmış bir ömre sıkışmak bile olabilir. Nefeslerinin soluklarının eksikliğini dahi hissetmeye başladım. Fakat dedim ya, çıkmaz sokakların sonu ya merdivenlere ya da yağmurdan usanan duvarlarla sona eriyor. Sen benim çıkmaz sokağımsın. Sevmek fazla şiir etmiyor, ancak mesafelere eklenen haneleri büyütüyor.
Gene de akşam vakti eve sessizlik istiflendiğinde ve kulaklarımda günün tüm sesleri silinip senin sesin yankılandığında düşünmüyor değilim. İlk ve son kez yana olsak, sadece birbirimize değerek otursak. Ellerimiz ayrı, dudaklarımız kuru ve yüzümüz gibi. Yan yana üşüsek. Birbirimize bir varsayılan hakkımız olsa mesela, bir şiirlik aşklar kadar canı olsa aramızda ki tüm mesafenin, daha çok sever miydik birbirimizi? Yoksa gen yarım kalır mıydık? Biliyorum "eninde sonunda tükeniriz" diyeceğini. Fakat sen benim sonu kör düğüm şiirim; yarıda kesilen soluğum; sen benim çıkmaz sokağımsın.

...............💔💔🚬🚬🚬

satırlarda göz yaşı ..💔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin