"Hanedanlığın Acısı"

83 15 2
                                    

~Hikaye sırasında yukarıdaki parçayı dinlemeniz yazar tarafından önerilir.~

[°°°]

"Onu kurtarmanın her yolunu denedik..."

"Yeterli."

"Kral'ım beni bağışlayın!"

Hekim, Yoongi'nin önünde diz çöküp ellerini havaya kaldırdı. 

"Bunu yapmanıza gerek yok hekim."

Vezirlerden biri Hekim'in yanına yaklaşıp ona içi altın dolu bir külçe uzattı.

"Gidin ve emeklerinizin karşılığı olarak ailenizle güzel bir ömür geçirin."

Hekim ayağa kalkıp Yoongi'yi selamladı ve salondan ayrıldı. Kral'ın gözlerinin içine bakan baş vezir onun bir hareketi ile tüm salonu boşalttı. Yoongi, acısıyla baş başa kalmıştı.

"Eğer bir gün yalnız hissederseniz, gökyüzüne bakın efendim. Sizin için orada olacağım."

Kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı, güneş o kadar güzel parlıyordu ki Hoseok'un bu dediğine inanmamak mümkün bile değildi.

"Eğer görüyor olsaydın bana güneşin ne kadar güzel olduğundan bahsederdin."

"Kiminle konuşuyorsun?"

Yoongi arkasına döndüğünde Danışman Namjoon'u gördü. 

"Buraya geldiğinizden haberim yoktu."

"Efendi Hoseok'un durumunu işittim. Gelip bakmazsam kendimce bir ayıba imza atmış olurdum. Hem bilirsin, ben de hekimim. Onu görmem iyi olacaktır."

Yoongi bir anda dizlerinin üzerine çöktü. Namjoon ile birlikte içeriye giren vezirler bile en az Namjoon kadar şaşkındı. Koskoca ülkenin Kralı bir hekim karşısında diz çöküyordu.

"İşinin kutsallığını ve senin ona olan sevgini biliyorum ağabey."

Ellerini ovuşturmaya başladı.

"Lütfen onu kurtar, lütfen beni kurtar."

Namjoon, ülkenin başı beladayken bile Yoongi'nin kimseye bu kadar yalvarmayacağını biliyordu. Kral'ın hizasına eğildi. Tıpkı içerideki herkes gibi. Bu da bir ritüeldi. Kral hangi seviyedeyse, siz ondan aşağıya olmak zorundaydınız. O diz çöküyorsa, yüz yere kapaklanmalıydınız. 

"Kral Yoongi, ben ve efendi Seokjin elimizden geleni yapacağız."

***

"Herhangi bir iz var mı?"

"Efendim canınız tehlikede..."

"Efendiyi vuran adamı bulamadın öyle mi? Ne işe yararsın sen!"

"Burada kalamazsınız, biz onu bulup vicdanınıza sunana kadar saklanmanız gerekiyor."

"Hoseok, gözlerini açana kadar, gerekirse sonsuza kadar yanında kalacağım."

"Efendim!"

"Kellenin kopmasını mı istiyorsun!"

"..."

"Tanrı şahidim olsun, bir kere daha emir veren taraf olursan gözümü bile kırpmadan kelleni alırım."

Bu bir uyarı değil, bir tehditti. 

...

"Gelmişsin."

"Adamların yetersiz, oklarımı bile tanıyamıyorlar."

"Kes ucubeliği."

"Sana, benim olanı alacağımı söylemiştim."

"O, bana ait olana el uzatmadan önceydi."

KINGDOM LOVE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin