O gün hic olmadıgı kadar güneşliydi hava. Derdi olmayanların mutlu uyanacagı bir gündü. Ama Ömer icin öyle degildi. Yine uyanmak istemedigi bir gündü bugünde. Zaten toplasan 3 saat ya uyudu ya uyumamıştı. Alışıktı o böyle olan uyku düzenine cocuklugundan beri adam akıllı uyudugunu bilmezdi.
Yavaşca kalktı yerinden üstünü umursamadı yine, aynanın karşısına gecti bunu her gün düzenli yapardı. Aynanın karşısına gecer kendine bakardı dakikalarca.
Dışı ne kadar kusursuzsa ömerin icide o kadar kusurluydu. Uzun yapılı vücudu dalgalı sacları esmer teni her kızın aşık olacagı cinstendi.
Ama Ömer sevmezdi kendini onun tabiriyle kusurluydu o, yaşamak istemezdi bu hayatı. İnsan düşünüyor 18 yaşında genc bir delikanlı ne yaşamış olabilirde hayatından vazgecmeyi düşünebilir.
Ömer cok şey yaşamıştı ama yaşadıklarını kendi bile kabullenememişken bunu diline hic vuramıyordu.
Ömer 10 yaşındayken başlamıştı herşey, babasının annesini ve kendisini sürekli dövmesi, hergün evde o igrenc arkadaşlarıyla icmesi. Hatta kimi arkadaşları annesini taciz bile etmişti karşısında. O kücük yaşta buna engel olmaya calışmış ama kötü bir şekilde nasibini almış bir çocuktu. Bu durum 15 yaşına kadar devam etti taki o güne kadar.
Babası gözleri önünde annesini kalbinden vurana dek. Son nefesine kadar elleri oglunun elinde birbirlerinin gözlerine bakmışlardı.
O günden beri ömerde, sınırda (bodgerline) kişilik bozukluğu vardı. Tedavileri hep yarıda kestigi icin bir türlü iyleşememiş genç bir delikanlıydı o.
Kimi zaman kendinden gecer krize girer kendine fiziksel şişdet uygulardı eline ne gecerse fırlatır bir süre sonra bundan yogun pişmanlık duyardı.
Bakışları kollarına indi aynada, kollarındaki izlere baktı yavaşca.
Kafasını salladı iki yana kendine gelmek icin. Üstüne hırkasını alıp aşagıya indi.
Annesi(35) ölünce anneannesi(55) ve dedesi(57) ona sahip cıkmış yanlarına almışlardı.
Kapıyı açtı ve merdivenlerden aşagıya indi. Her zamanki gibi kahvaltı saatinde hazırlanmış herkes masada yerini almıştı. Masada önder dayısının(32) yanına oturdu.
Herkes ona karşı hep tetikde ve şevkatliydi. Heleki murat (20) ona öyle düşkündüki. Yaşları yakın oldugundan onu bir kardeşi olarak görürdü.
Ömer her zamanki gibi masadan erken ayrılan kişi oldu. Odasına cıkıp kolej üniformalarını giyip kimseyi beklemeden arabasına atlayıp okula gitti.
Arabasını park edip okula adımını atar atmaz dikkatler üzerine çekilmişti çoktan. O okulun tabiri caize en havalı cocuguydu.
Dikkat cekmek istemeyen biriydi ama dış görünüşü etrafını hep sahte insanların sarmasına neden oluyordu.
Çok oyalanmadan sınıfına çıktı ve en arkadaki cam kenarı olan yerine gecip başını sıraya yasladı. Sınıfta en arkadaki cam kenarı cift sıra onundu kimsenin oturmasına izin vermez kimsede oturmaya cesaret edemezdi zaten.
Hoca sınıfa girmiş yanında getirdigi sarışın kızı sınıfa tanıtıyordu.
"günaydın arkadaşlar bu arkadaşınız nevşehirden buraya yeni geldi. İyi anlaşacagınıza eminim kendini tanıtıp boş sıralardan birine geç kızım""adım duru buraya babamın tahini yüzünden geldik." cekinerek kurdugu cümleden sonra tek boş olan sıraya gecip oturdu.
Ömer yavaşca kafasını sıradan kaldırdı ve kıza en kötü bakışını atıp
"buraya oturma" dedi sadece."ama başka sıra yok ki" Ömer etrafına bakıp kızın haklı oldugunu anlayınca tekrar sıraya kafasını koydu.
Teneffüse kadar hic kaldırmadı kafasını. Duru ise heyecanla etrafını inceliyor yeni arkadaşlar edinmek istiyordu.
Cünkü bu zamana kadar pek çok arkadaşı oldugu söylenemezdi.
Ömer seslerden uyanıp sinirle sıradan ayrılıp kantine inmişti.
Titriyen ellerini pantolonunun cebine sokup sakinleşmeye calıştı. Nefret ediyordu kendinden işte en ufak şeye sinirleniyor kendine hakim olamıyordu. Kantindeki sırayı umursamadan en öne gecip bir su aldı, tek dikişte bir şişe suyu bitirdi ve yavaşca kendine gelmeye başladı.Tekrar sınıfa cıktı ve sıra arkadaşına dikkat etmeden yerine gecti. Eline aldıgı telefonda biraz ilgilendi ve bakışları yan tarafında oturan kıza döndü. Defterinin kücük bir tarafına cizdigi kara kalem potre cok güzeldi.
Ama sonra kız hic umursamadan üstüne bir cizik atıp defteri kapattı.
Ömer tekrar önüne döndü. Sınıfa gelip giden bir kac kız ömerin yanında gördükleri kızla şok olmuş hemen yan sınıftaki aleyna ya haber ucurmuşlardı.
Aleyna okuldaki çoğu kız gibi Ömeri seviyordu ama onu diger kızlardan ayıran özelliği takıntılı olmasıydı.
Onun korkusundan hicbir kız ömere yaklaşamıyordu. Bu durumda Ömerin işine geliyordu ve kimseyle muattap olmak zorunda kalmıyordu.Duru yanında oturan çocuğa baktı ve
"merhaba ben duru senin ismin nedir?" diye nazikce soru yöneltti. Ömer kıza baktı ve sorusuna cevap vermeden tekrar önüne döndü."pekala pek havanda degilsin galiba."
dedi cekinerek."konuşmayı ve arkadaş edinmeyi sevmem o yüzden yanımda otmana sesimi cıkarmıyorum ama beni rahatsız etme." duru böyle bir tepki beklemiyordu tabikide o yüzden utanarak önüne döndü.
Allahtan o sıra hoca iceri girmişti de daha fazla utanc yaşamadan kendini hocaya vermişti.
Hoca tahtaya yazdıgı soruları deftere gecmelerini kontrol edecegini söyleyince hızlıca not aldı defterine.
"Ömer herkes gibi sende not alıyorsun yoksa sınav notunu umursamadan sınıf ici notunu sıfır verecegim." dedi Aylin hoca. Ömerin notları cok iyiydi fakat derslere hic katılmaz kendini herkesden soyutlardı bu durum bazı hocaların sinirine giderdi ama okulun sahibi oldugundan pek ugraşamazlardı, tabiki aralarından biri haric aylin hoca ona o kadar sinir olurduki her fırsatta onunla ugraşırdı.
Ömerin bu durum yine umrunda olmadı ve önündeki defteri kenara koyup sıraya uzandı. Duru kendi yazısını bitirdi ve Ömerin deftere hala bişey yazmıyor oldugunu görünce ici el vermedi ve sessizce defterini alıp onun yerinede yazmaya başladı.
Ömer kafasının altından cekilen defterle kafasını bir süre sonra kaldırdı ve yanındaki oturan kızın tahtadakileri defterine gectigini gördü hızlıca. Yüzünde istemsiz bir tebessüm oluştu ve yavaşca kızı izlemeye başladı.
Duru yazıyı bitirmiş geri ömerin sırasına koyacakken ömerin ona baktıgını gördü ve " şey ben öylesine yazmak istedim kendiminkini hızlıca bitirince yani işine karışmak icin degil" diye kendini acıklamaya calıştı.
Ömer kafasını salladı ve belkide ilk defa " teşekkür ederim" diyerek biriyle istiyerek diyalog kurdu. Duru yüzünde oluşan tebessüme engel olamayıp utancla önüne döndü.Hoca ömerin defterinedeki notları görünce icten ice sinir oldu ve dersi 2 dakika erken bitirip sınıftan cıktı.
Ömer yerinden sigara icmek icin kalktı ve sınıfı terk etti. O sırada iceri aleyna girdi ve en arka sıraya odaklanıp o tarafa dogru ilerledi.
"bana bak başka sıra yok muydu buraya oturdun."diye olay cıkartmaya calıştı.
" evet maalesef başka sıra olmadıgı icin burada oturmak zorunda kaldım. " diye kendini açıkladı sakince.
Aleyna bu duruma daha cok sinirlenip " seni şimdiden uyarıyorum ömer hakkında hiç hayal kurma yoksa senin İçin hiç iyi olmaz." diye klasik bir uyarıda bulundu ve sınıftan çıktı. Duru bu durumdan hic korkmadı en fazla ne olabilir ki diye düşündü ne yapabilir. Ama aleynanın ne kadar takıntılı bir kız oldugunu daha bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ KURTARACAĞIM
ChickLitBelkide ikisede aşkı ilk defa yaşayacaklardı, Sonu ne olursa olsun. & Acının tarifi var mıydı? Peki bir telafisi, Bu acının bir tedavisi var mıydı? Canı daha ne kadar yanacaktı? Gecmişi özliyordu alışamamıştı bu duruma büyümek istemiyordu hep gemc...