Başladığın tarih?
MAZİ
"Sen bilmiyor musun? En güzel semt kalbimim derinliklerinde ki semttir."
"Offf aleysa uyan! Senin yüzünde geç kalmak istemiyorum. Uyanmazsan üstüne atlarım" dedi sinirli bir tavırla. "Ne başımda bağırıp duruyorsun iyi ki beş dakika fazla uyumuşum" dedim kafadan sallayarak. "Salak kalk ta bi saate bak" dedi alaycı bir tavırla. Bu sözüne aldırış etmeden ayaklarımla battaniye'yi ittirip duvarda ki saate baktım. Tamam birazcık fazla uyumuş olabilirim Ne de olsa uykuyu sevenlerdenim. "Her neyse çıkta üstümü değiştireyim." Aleyna gözlerini devirerek odadan çıktı.
Yataktan kalkmak benim için ne kadar zor olsa da başarıp, banyo'ya yöneldim. İşimi hallettikten sonra lila renkli kıyafet dolabımın kapağını açıp koyu mavi bilekten pantolon ve üstüne bordo renkli küçük kareleri olan sıfır kol gömleği alıp giyindim. Saçımı balık sırtı yapıp, makyaj çantama yönelip gözlerime eyeliner sürdüm. Kol çantamı son birkez kontrol ettikten sonra siyah valizimi'de alıp mutfağa yöneldim.
Annem'in arkası bana dönük olduğu için geldiğimi valizin tıkırtı sesiyle fark etti. İkizim aleyna ise çoktan kahvaltı yapmaya koyulmuştu bile.
Bu kadar hazırlanmamızın sebebi iki haftalığına kadar babaannemlere gidecektik. Annem ve babam ise bir hafta sonra geleceklerdi çünkü teyzemleri ziyarete gideceklerdi. " Günaydın sultan hazretleri yine döktürmüşsün sofrayı." "Günaydın kızım hadi otur sofraya" derken ben çoktan kahvaltı masasına oturmuş yemek yemeye koyulmuştum
Yemekten sonra direkt ayakkabılarımızı giyinip çıktık. Çok az bir vaktimiz kaldı Allah'tan ki otobüs durağı yakındı. Annem ve babamla vedalaştıktan sonra otobüs durağına gittik. Tam da zamanında otobüs geldi.
En arkalardan bir yere oturdum. Ben cam kenarına geçmiştim. İkizim aleyna ise tekli koltuğu tercih etti. Çantamdan telefonumu ve kulaklığı çıkarıp müzik listem'de jaymes young-l'll be good şarkısını açtım. Gözlerimi kapattım ve şarkının nakaratlarına odaklandım.
~~~Gözlerimi yavaşça araladığımda ikizim aleyna ya baktım direkt. Hala telefonla uğraşıyordu. Yahu bu kız telefondan başka birşey bilmez mi?
Varı yoğu telefon.
Düşüncelerimde ayıran beyaz tenine uyumlu kahverengi kıvırcık şaçların sahibine baktım. O da bana bakıyordu. Gözlerimi devirerek önüme dönüp telefonu elime aldım. Biraz sosyal medya' da gezindim telefondan sıkılarak gözlerimi kapadım. Biraz öylece bekledim.
Yanımda ki teyze inmeye hazırlanıyordu galiba umursamayarak gözlerimi hala kapalı tuttum ve uyumaya çalıştım.Tanıdık gelen melodi sesiyle gözlerimi açmaya çalıştım ama beceremedim. Tekrardan melodinin nakaratı geldi. Gözlerimi araladım. Ahh tabi yaa bu melodi telefonumun zil sesiydi.
Ekranda ki 'annem' yazısını görünce hemen kulağıma götürdüm. "Efendim anne." Annemin korku ve telaş sesiyle bana bağırması olan uykumu da kaçırmıştı. "Neden telefonlarınızı açmıyorsunuz, öldüm meraktan." O sıra da gözlerim aleyna'ya kaydı. Bi an garipsedim sanki bi boşluk vardı. Boşvererek kafamı cama çevirdim. Bi dakika bi dakika kafamı hızla yanımda ki kişiye çevirdim. Bu kıvırcık saçlı çocuktu.
Afalladım.Zaten kıvırcık saçlılara karşı zaafım vardı.
Saçı ise kıskandırıyordu adeta.
Sırıtmış bir şekilde bana bakıyordu. Ateş saçan gözlerle çocuğa baktım. " Ne bakıyorsun?" dedim çocuğa.
Annem "ne diyorsun kızım anlamıyorum seni"
"Yok anne sana demedim birazdan ineceğiz, öptüm." Diyerek kapattım. Tekrardan kafamı çocuğa çevirdim hala sırıtıyor ya. Bide elini uzattı bana. "Merhaba ben asaf." Ateş saçan gözlerimi gözlerine sabitledim. Hiçbirşey demeyerek telefonumla uğraşmaya başladım.
"Mmm..Adını da mı söylemeyeceksin?" Dedi.
Hayır tabi ki niye söyleyeyim sana ismimi. İn misin cin misin belli değil. 'Ama yakışıklı' dedi içimde ki ses. "Hayır"Otobüs te durdu. Ohh sonunda diye iç çektim.
Bu hala ne mal mal yüzüme bakıyor ki?
İkizim aleyna "Hadi aleysa inmemiz gerek" deyince asaf denen çocuğun pardon asaf denen gencin yine pardon asaf deden yakışıklı gencin sesin geldiği yere doğru baktı Yani ikizime sonra da bana baktı. Ahahahaa 'afallama' sırası ondaydı.
"Bi müsade et artık" dedim sinirle. "Ahh kusura bakma aleysa" bide ismimi bastırarak söyledi. Pislik.
Hele şükür ki bana bakmayı kesti. "Bir gün daha güzel yerde karşılaşırız. Umarım böyle somurtmazsın şekerim." Yüzüne bile bakmaya tenezzül etmeden otobüsten dışarıya çıktım.Neden mi böyleyim ben? Herkes aşkı anlatır. Birçoğu kişi ayrılırlar ve depresyona girerler acı çekerler. Bazıları ise hayatının aşkını bulmuştur ve çok mutludur Ama bazıları bende de böyle bir şans olmayacağı için aşık olmayacağım. Acı çekmeyeceğim hayatımı yaşayacağım. Kendime temkinler veriyorken aleyna'nın sesiyle dönüp dediği yere baktım.
"Aleysa baksana şurada çok güzel hediyelik eşyalar dükkanı var. Gidelim de babaannemlere hediye alalım." Dedi
Haklıydı.Biraz daha yürüyüp dükkanın içine girdik. Etrafa gözgezdirdim gerçekten de çok güzel eşyalar vardı. Aklıma be geliyorsa bu şirin dükkanda bulabilirdim.
Geniş bir çerçece aldıktan sonra dışarıya çıktık.Bi an önce babaannemlere gidip yatmak istiyordum. İkizim aleyna durdu birden Aleyna'nın durmasıyla bende durdum. İstemzce kalkan kaşlarımla yüzümü yüzüne çevirdim. Noldu dercesinen kafamı salladım. "Aleysa şuraya baksana çok güzel, çok güzel bir semt."
Allah'ım ya bu kızın ani hareketlerinden nefret ediyorum ya. Beni telaşlandırmadan başka bir işe yaramıyor.
Dediği yere baktım. Çarpık bir gülümsemeyle "Sen bilmiyor musun? En güzel semt kalbimin derinliklerinde ki semttir" dedim ve yürümeye devam ettim.Yine yayımdan kaldırdım yanlışlıkla.😳 Ama yazmaktan asla pes etmeyeceğim.🙃
Bir seneden fazla bu kitapla uğraşıyorum bu yüzden Oy'ları hak ettiğimi düşünüyorum. Sizden de emeğime karşılık oylarınızı bekliyorum😊♡
Saygılarr🤗👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAZİ
Teen FictionAleyna ve aleysa. İkizler. İnsanların sinsice oynadıkları oyundan ne kadar haberdarlar? Hayatın getirdiği onca olumsuzluklara rağmen ne kadar saberdecekler, ne kadar dayanacaklar? Peki bunların içine bir de aşk eklenirse? Takıntılı, bağımlı, farklı...