kan ve kefen

543 66 68
                                    

     Bilmiyordum Jeongin. Senin işitme kaybı yaşadığını bilmiyordum. Gittikçe mahvoluyordun, kayıyordun ellerimden, tutamıyordum o zarif bedenini. Çok zayıf diye rahatsız olduğun bedenini...

   Hakkında her şeyi bildiğimi sanarken bir hiçliğe inandığımı bilmiyordum güzelim. Saçına aklar düştüğü için ya da başka bir şekilde şakaklarına kar yağdığı için boyattığını bilmiyordum saçını.

   Bencildim Jeongin. "Saçlarının siyah hâli daha güzel değil mi? Neden her zaman boyattığını anlamıyorum." Bu neydi? Anımsatıyor mu o anı? Ah, Jeongin bilseydim bunu sana söylemezdim.

   Nereden bilebilirdim ki? Gülümsemenin sadece ağlayamadığından dolayı sana maske olduğunu? Sıralıyordum o kırıcı kelimeleri.

   O gece sana bağırmamalıydım. Bağırsak bile bu mutluluktan olmalıydı: "Yeter artık Jeongin! Anlamıyorum hiçbir şeyi ciddiye almıyorsun! Bıktım, anladın mı? Hayatın ne olduğundan haberin var mı senin? Artık yedi yaşında bir çocuk değilsin! Bu yaşına gelmiş hâlâ aptallık yapmaya devam ediyorsun! Ne yapmaya çalışıyorsun? Ha? Benimle alay mı ediyorsun? Aptal mı sanıyorsun beni? Oyunlarından bıktım artık! Hayat pembe peri masalı değil!" şeklinde olmamalıydı.

   Bunu hatırlayacak kadar hafızam güçlü değil, haklısın. Senin kaydettiğin seslerden son olanı bu idi. Her dinleyişimde ağlıyorum.

     İç seslerinden haberim yoktu. Bana neden söylemedin? Neden herkese olduğu gibi bana da mesafeli oldun? Seni tanımama izin vermedin, bana bir şans bile vermedin! Verseydin güzelim, seni bembeyaz bir dünyaya götürürdüm. Sen, ben ve bembeyaz işlemeli o güzel dünya denilirse hakaret bile sayılacak o yere. Bu kefen olmazdı. Beyaz her şey güzel ama kefen değil.

   Sen sade beyaz bir gömlek giysen bile ne kadar zarif duruyordu, biliyor musun? Sana yakışmayan şeylerden biri kefen. Hiç yakışmadı sana. Bağenmedim ben.

    Sözümüz vardı hatırlıyor musun? "Beyaz ve kırmızı olan şeyler güzeldir! 2K hariç."

  Fobilerinin olduğunu söyledin mi bana? Hayır! O aptal telefonunun ses kaydetme programına söylemişsin hepsini. Fotoğraf çekilmiyordun ama videolar çekmişsin. Ağlamaya çalıştığın, kendinden bahsettiğin, uyuduğun, yemek yediğin -daha doğrusu yemeye çalıştığın-, benden bahsettiğin bir sürü video.

 

keşke bir gülüşe hapsolmuş olduğunu bilseydim, güzelim! seunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin