Hello, Malfoy | Drarry

Bölüm 3

Drarrypottah
Şarkı Seçemeyip Düzeni Bozma (2020)

Bölüm 3

      Harry sonraki gün bakanlıktaki işleri bittikten sonra kitapçının önünde buldu kendini. Hâlâ kitap alması gerekiyordu. Önceki sefer telaş yapmayıp kitabı satın almayı akıl edebilseydi her şey daha kolay olurdu. Buraya gelmek zorunda kalmaz, Draco'yla bir kez daha karşılaşma riskini göze almazdı. Gerçi kimi kandırıyordu ki? Gidebileceği başka bir kitapçı yok muydu sanki? Ya da Hermione'ye alacak başka bir şey bulamaz mıydı? Üçüncü kez buraya gelirken önceki iki faciaya rağmen Draco'yu görmeyi umduğu çok açıktı. Bunun için kendine kızdı.

      Sonra da kitapçıya girdi.

      Onu yeniden görmeyi beklemeyen amca ayaklandığında başıyla selam verdi. Tuhaf bir heyecanla arka tarafa yönelmek üzereyken amca küçük bir adımla önüne geçmişti.

      "Mr. Potter, göstermek istediğim bir şey var, izninizle?"

      Harry bir amcaya bir de arkada kalan kitaplıklara doğru baktı. Sonra yeniden amcaya odaklanıp, "Tabii," diye cevapladı.

      Adam sonuçtan memnun bir şekilde gülümseyerek arkasını döndü ve kasanın bulunduğu tarafa geçti. Eğilerek Harry'nin göremediği rafları karıştırmaya başladı. Çok geçmeden de elinde ciltli bir kitapla ayağa kalktı.

      "Bu sabah bir tanıdığım ulaştırdı," diyerek kitabı önündeki yüksek masaya bıraktı ve Harry'ye doğru itti. "Çok özel bir kitaptır ve bu ilk baskısı. İlk geldiğinizde özel bir kitaba ihtiyacınız olduğunu söylemiştiniz, görmek istersiniz diye düşündüm."

      "A- şey- tabii... bakayım..." derken önündeki kitaba uzandı, yerinden kaldırmadan kapağını açtı ve içeriğini anlamaya çalıştı. Eski efsanelere bağlı olarak bilmem ne şeylerini ele alan ve onları bilmem nelerle bağdaştıran... Harry içeriğe tam olarak odaklanamıyordu. İçinden bir ses arka tarafa geçmesi gerektiğini söyleyip duruyordu.

      "Nasıl buldunuz? İşinize yarar mı?"

      "Şey- harika, teşekkür ederim. Siz paketleyin, çıkarken alayım. Önce biraz daha şöyle bir dolaşmak istiyorum."

      "Elbette, nasıl isterseniz," diyerek kitabı aldı adam ve kibarca gülümsedi.

      Harry de başıyla onayladıktan sonra adamın yanından geçip arka tarafa ilerledi. Sessiz adımlarla yüksek kitaplıkları geçmeye başlamış, sonunda iki gündür alışmaya başladığı kısma ulaşmıştı. Bir adım daha atıp rafların arasına baktığındaysa bütün sistemi bozulma sinyalleri vermeye başlamıştı bile. Draco'yu görmek yeterli olmuştu.

      Ne yapacağını bilemeyerek orada dikilirken hızlıca düşünmeye çalıştı. Mantıklı bir şey düşün, mantıklı ol, Potter. Ah, hadi ama! Düşüncelerinde bile kendine 'Potter' deme moduna geçiş yapmıştı. Mantıklı olmak için-

      "Potter."

      Harry aldığı nefesi tutarken kendine sövmeye başladı içinden. Sonra nefesini yavaşça bırakıp Draco'nun şaşkın bakışlarına odaklandı.

      "Hı?"

      Draco, Harry'nin cevabına kaşlarını kaldırarak karşılık verdi. Harry verdiği tepkinin tuhaflığını fark edince yeniden konuştu.

      "Şey- merhaba Malfoy, uzun zaman oldu."

      Draco başını sallayarak, "Sana da merhaba," dedi. "Kitap mı alacaksın?"