Final

1.5K 170 435
                                        


Final

Draco gider gitmez derin bir nefes aldı Harry. Onun için çok tuhaf, zor ama güzel bir gece olmuştu. Yanlış bir şey yapma ya da söyleme korkusuyla diken üstünde oluşu sayılmadığında... Sonuçta âşık olduğu adamla vakit geçirmişti.

HEM DE HAFIZASINI SİLMEDEN!

Duygularını bastırmaya çalışarak mutfağa döndüğünde bakışları tezgâhta duran tabağa kaydı. Kendi diliminin yarısı hâlâ duruyordu. Kalanını Draco'nun götürmesi o kadar tuhaftı ki...

Mutfağı olduğu gibi bırakarak salona döndü ve sehpanın üzerindeki kitabı alıp koltuğa oturdu. Kitabın sıfır bir kitaptan farkı yoktu. Hermione görünce yeni alındığını falan düşünebilirdi. Belki de öyle düşünmesine izin vermeliydi Harry. Çünkü Draco'yla olan iletişiminden bahsetmek istemiyordu. Özellikle de hafızasını silme durumu varken...

Arkadaşları Harry'nin Draco'ya olan imkânsız aşkını biliyordu. O yüzden bu kitabı Harry'ye Draco'nun getirmiş olması büyük bir konu haline gelebilirdi.

Derin bir iç çekişle kitabı sehpaya bırakıp koltuğa uzandı. Kendi düşüncelerinde dolaşmaya devam ettikçe hissettiği mutluluk yerini büyük bir suçluluğa bırakmaya başlamıştı. Draco sırf yardımcı olabilmek için evine kadar gelmişti. Harry saçmalamadığı sürece Draco oldukça normal ve dost canlısı tavırlar sergilemişti. Harry ise sırf kendini rezil etti diye kaç kez hafızasını silmişti Draco'nun. Hiç doğru değildi. Vicdanı bu konuda hiç rahat etmeyecekti. Bu noktadan sonra ona hafızasını sildiğini de söyleyemezdi.

En iyisi kitabı nasıl bulduğu konusunda Hermione'ye bilgi vermemek ve bu konuyu tamamen kapatmaktı. Draco'yla bir daha görüşmesine de gerek yoktu, değil mi? Kahve içme konusuna da 'başka zaman' diyerek kibarlık etmiş olmalıydı. Her ne kadar kibar bir Draco Malfoy kulağa tuhaf gelse de zamanla o da değişmiş falan olabilirdi.

Harry bütün bu karmaşık düşünceleri arasında dolaşıp dururken, yattığı koltuğunda öylece uyuyakaldı.

Sonraki günün sabahında Harry kitabı Hermione'ye verdi ve nasıl bulduğuyla ilgili detaylara girmedi. Günün geri kalanını ise Draco'yu düşünmemek için tamamen işe odaklanarak geçirdi. Çünkü aklı her Draco'ya kayışında kendini kitapçıda bulmasına ramak kalıyordu. Üstelik Draco'yu orada bulma ihtimali de çok çok düşüktü.

O günü bir şekilde atlattı. Sonraki günün akşamına kadar da bir şekilde idare etti. Ama sonra biraz düşündü. Draco muhtemelen orada yoktu. Yani Harry gidip onun orada olmadığını görünce paşa paşa eve dönecekti. Böylece yaşadığı hayal kırıklığı Harry'yi bir süre daha idare edecekti. Yaptığı bu muhteşem plan sayesinde kitapçı adama tuhaf bir gülümsemeyle bakıyordu işte.

"İyi akşamlar," dedi normal bir şekilde.

"İyi akşamlar, Mr. Potter. Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Kitap..."

Adam cümlenin devamı olacak diye bekledi ama olmayınca, "Nasıl bir kitap?" diye sormak zorunda kaldı.

"Kitap yani, bir konuyla alakalı... Öyle işte."

"Adı falan varsa-"

"Hayır, bakacağım biraz."

Adam anladığını gösterircesine kafasını salladı. "Buyurun, istediğiniz gibi inceleyin."

"Teşekkür ederim."

Harry arka tarafa geçtiğinde tuhaf bir heyecanı vardı. Oysa buna gerek olmadığını biliyordu. Draco manyak gibi her gün kitapçı gezmiyorsa burada olma ihtimali yoktu. Hem geziyor olsa bile günün bu saatine denk gelecek değildi. Önceki seferlerde denk gelmelerinin sebebi de hafıza kaybı sebebiyle ihtiyacı olan kitapları muhtemelen almayışı falandı.

Hello, Malfoy | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin