Ateşin Mavisi

~12~

FERMANIN ANLATIMI
O gün annem beni yanına çağırarak
_Oğlum artık evlenme vaktin geldi ben de senin mürüvvetini görüp torun sahibi olmak istiyorum her yere haber saldım ya sen bana gelinimi tutup getirirsin yoksa benim bulduğum kısmet de evlenirsin
_anam benim sevdiğim var lakin bizden durumu çok iyi
_Zengin kızmı oğul
_Evet annem
_Yapma oğul zengin kız bize gelmez yarın öbür gün şu anki yaşadığı hayatı ileride bizden ister Sen nasıl karşılarsın davul bile dengi denginedir sevginize bir şey diyemem ama ileride bir gün onun istediği bir şeyi alamazsan ne olacak?
_Doğru söylersin ama öyle bir kız değil gönlü güzel anam
_Tabii ki benim oğlum sevmişse kendi de gönlü de güzeldir ama bize gelmez oğlum vazgeçin sonu belli olmayan sevdanız bu zamana kadar bir zengin kız fakir oğlan nerede mutlu olmuş babası anası rıza gösterir mi işçi adama kızını vermeye
Anamın bu değişiyle bir şey diyemedim.kızları elbebekgülbebek yetiştirmişler benim gibi işçi takımına verirler mi kızlarını .
Bugün nefesimle buluşup konuşacaktım içime yüreğime bir taş oturdu onun gözlerine baka baka konuşmayı nasıl yapacaktım yol boyunca nefesim yoktu sanki onu görünce sarılıp kokladım içime nefesimin en son raddesine kadar çektim nasılda heyecanlı sevdiğim bakamadım gözlerine konuşurken karşımda serçe gibi yüreğinin çırpınışlarını duyuyordum bense serçenin yüreğini acıyla ezdim koşarak gitti ben de nefessiz kaldım ne eve ne dükkana sığamadım hiçbir yerde nefes alamadım içim acıyordu yapamadım onsuz olamadım
Anam halime üzülür bense sevdiğime kim bilir ne haldedir serçem onu gizliden gizliden izledim yollarında kendimi buldum serçemi izlemektenden geç geldiğim bir gece yarısı eve anamı uyumamış beni bekler buldum
–Oğlum can özüm senin bu hallerin yüreğimi değişti ağzımın tadı kalmadı koş getir bana gelinimi öpsün elimi ne olacaksa olsun artık kaderimize razı oluruz ikimiz el ele verip mutlu ederiz git konuş kızımla
Hemen olduğum yerden anamın dizlerine koydum başıma annem de razı geldiyse bu işe Allah'ım seven kullarına razı gelirdi
Ertesi gün okulun akşam mezuniyet gecesi olduğunu öğrendim belki gelir onu orada görürüm diye akşam gelip bekledim bekledim işte serçemi nefesimi okulun kapısından çıkarken gördüm ne kadar güzeldi Nazendem kaderim seni almaya geldim dedim içimden beni kabul eder miydi
O an  oda beni gördü koşarak geldi sarıldı nasıl da özlemişim kokusunu içime çektim nefesini nefesimle...
Babasıyla görüşmüş benimle tanışmak istiyormuş içimden Rabb'im sen bizim yanımızda ol diye dua ettim
Ertesi sabah dükkanımı açmak için evden çıktım iki sokak arkada olan dükkanın kepeklerini açmak için besmele çektim içeri girdim. Dükkanın karşısındaki yan binanın altında olan Kahveci Hamit abi den çay söyledim çayımı içerken işime koyuldum saatin kaç olduğunu fark etmeden dükkana iki tane iyi giyimli adam girdi
-Buyurun dedim
-Ferman siz misiniz?
-Evet benim kim öğrenmek istiyor
-Bizimle geleceksiniz
-Tamam gelirim de neden
-Bizi Agah bey gönderdi seninle görüşmek istiyor
kapalı bir yere götürdüler sandalyeye oturup
-patron geliyor dedi
O sırada olduğum yerin kapısı açılmış benimle aynı boyda yaşına rağmen heybetli biri girdi Nazende nin babası olduğunu anlayarak yerinden kalktım
-Otur otur seninle bir konuşalım Kızım seni çok sevmiş belli sevene saygım sonsuz ama benim kızıma ne verebilirsin şu anki yaşadığı hayatta ne istediyse olan bir kıza sen ne kadar ne katabilirsin?
-Canımı ömrümü katarım
-Tamam şu an senin nefesini burada kessem kızımın elini ne geçmiş olacak sezgi karın doyurmuyor
-Kızınızı çok seviyorum Agah bey onu mutlu etmek için elimden ne gelirse yapmaya hazırım
-Güzel söylüyorsun ama bir yerde tıkanıp kalacaksın elbet bil ki kızımla evlendiğinde beş kuruş yardım etmem
-Benim gözüm parada pulda değil
-Yapma oğlum özel bir okula giden bir kızla sevgili olup kıçını kurtarmak istemiyor musun
-Ben onun kalbini sevdim okuduğu okulu sonradan öğrendim
-Ben böyle şeyleri çok gördüm kendi sınıfından biriyle anca mutlu olursunuz söz evleneceğin zaman düğün ve eşyalar benden sana yardımcı olacağım hatta büyük dükkan ve satın alırım rahat edersin
-Ben sizden hiç birşey istemiyorum yanlış anladınız deyip ayağa kalktığında
Asaf Bey'in adamı onu sandalye iterek oturmasını sağladı
-Patronun diyecekleri bitmedi
Ferman tekrar ayağa kalkarak benim sözüm kalmadı koruma Ferman'a yumruk atarak yere düşürdü yakasından tutup kaldırıp tekrardan vurdu Fermanı ağzı burnu kanlı yerde tekmeleyerek dövmeye başladılar
Agah Bey'in adamlarından biri telaş da gelip
-Agah bey kızınız efendim Cengiz tarafından kaçırıldı
-Ne diyorsun lan sen kızımı koruyan itler nerede
-Hepsini kurşunun ayıp öldürmüşler efendim
-hemen toparlanın itin elinden kızımı alalım dar edeceğim ona bu dünyayı dedi
Yüzü gözü kan içerisinde ayağa kalkan Ferman beni de götürün ben de geliyorum diyerek Agah beyi takip etti.....
  Mekana giren mekâna giren Kılıç ve adamları her yerin darmadağın olduğunu gördüler etrafta yaralı yatan korumalar kursunlanmış masalar koltuklar cam kırıkları
K: Hemen yaralı olanları bizim hastaneye kaldırın
Tilki:Bu adam çok sınırını aştı amaa dedi sınırlı bir şekilde
Kılıç:Tilki şuan işimiz burayı halletmek polisler gelmeden bitirelim bu işi.Korumasi Hakan'a dönüp birkaç adam daha bul burayı toparlayıp eski haline getirin.
H:Tamam patron
Kılıç:Hadi Tilki bizim mekana geçelim
Tilki :Geçelim bakalım
İki adam kursunlanmış mekandan çıkıp Coova clube geçtiler Kılıç'ın ofisine geçen Tilki koltuğa oturdu
Kılıç ayakta bir eli çenesinde bir eli belinde volta atmaya başladı Bu adamı bulmalıydı bu kadar ileri gidebiliyorsa arkasında güçlü biri var bu kesindi.
Mahmut :Önce veziri bulmak gerek oğlum ki şaha çabuk ulaşalım.
Kılıç: Öyle diyorsun baba ama içimize kadar girmiş mekanlarınızı kurşunlayacak kadar haddini aşmış kim olabilir ya piyasaya yeni çıkan biri yada bizi tam anlamıyla tanıyan biri içimizde bir hain olduğunu biliyorum ama bu kadarına kim nasıl cesaret edebilir.
Tilki : Kılıç bu iş artık tamamıyla bende bir süre ortadan kaybolacağım
Size sifrelerle ulaşacağım
Kılıç: Olmasına olurda karşımızdaki kişi bizim bir adım önümüzde senin birden ortadan kaybolman şüphe çekebilir.
Mahmut: Tilki senin düşmanlarının kurmuş olduğu bir suikastle arabanı patlatıp seni öldü göstereceğiz ve sende o gün yeni pasaportunla yurtdışına çıkış yapacaksın oradan bağlantı kurucagız bizim hackerlarda pezevenki bulduğunda herşey eskisi gibi olacak ve aramızdan bir kişi yok olmuş olacak çünkü hain yeraltından ama onunda arkasında biri var.
Kılıç: Nasıl olur aklım almıyor buranın en büyüğü biziz yasatmıycağımızı bilmiyorum
Mahmut:Öylede evlat yurtdışında olan mafyalardan biri içerden bizi çökertmek istiyor olabilir. Onlarla işbirliği içindeyse bize ancak bu şekilde büyük oynayabilir. Şimdi sahalara çıkma zamanı evlat hatırlatalım önce mal satan mekânlar ortadan kalkacak küçük piyonları öttürüp adım adım vezire ulaşırız.
Tilki : Kılıç ne zaman başlıyoruz.
Kılıç: Yarın akşam başlıyoruz herşey hazırlansın guvendigimiz adamlarımız bilsin çünkü kendi aramızda hain
Mahmut : Haydi oğlum bende bana düşen işi halledeyim yarından sonra gerekli önlemler alınsın ailelerimizi koruyun bu yeni yavsaklar bu işi bizim kitabın erbabına uymaz. Direk bizi can evinden yaralamak için kadınlarımıza ve çocuklarımıza uzanırlar herkes hazırlığını yapsın..
Kılıç: Haklısın baba bu yavsaklar ailemizede bulaşır tedbir almakta fayda var.....