2

89 46 98
                                    


(JK'UN ANLATIMINDAN)

Ağlamam biter,sakinleşirim sanmıştım. Yanılmışım... Her şeyde yanıldığım gibi bunda da yanıldım.

Yine bir kriz geçiriyordum. İlacımı almak için elimi arka cebime görürdüm ama orada değildi.

Art arda gelen göz yaşlarım içinde söylenmeye başladım.

-S*hıck*sikiyim b-böyle *hıck* i-işi.

Vücudumun titremesine engel olamıyordum. Kalbimin kırılması beni daha da güçsüz kılıyordu.

Biraz daha bekleyip çıkacaktım tuvaletten.

5 dk geçmişti... Ağlamam durmadı.

10 dk geçmişti... Kabinin kapısı çalındı.

Korkuyordum. Ya Tae geldiyse? Ya beni bu hâlde görürse? Ona ne diyebilirim ki?

-Jungkook-ah iyi misin?

Tae'ydi.. Sesimin titrememesi için biraz nefesimi tutmuştum, sonrasında ise konuşmaya başladım.

-İ-iyiyim.

Titremişti...

İyi değilim Taehyung.. Hiç iyi değilim. Neden beni sevmiyorsun? Neden beni kendi sıcaklığın ile ısıtmıyorsun? Benim dünyam çok soğuk. Sensizlik burayı daha da soğutuyor sevgilim..

-Kapıyı açar mısın?

-Sen g-git, geliyorum.

-Hayır. Aç şu kapıyı Jungkook!

Niye diretiyorsun ki? Beni bu hâlde mutsuz görmeyi mi istiyorsun? Yarattığın esere mi(göz yaşı ve kırgınlık) bakmak istiyorsun?

Sakin bir tonda konuşmaya devam etti:

-Kriz mi geçiriyorsun? İlaçlarını getirmemi ister misin Kookie?

Hem okulda hem de ders vakti olduğu için daha fazla diretmedim ve kapıyı açtım. Taehyung bana üzgünce bakıyordu. Ellerini, bana destek olması için belime koydu ve lavabonun önüne kadar yürüttü.

Suyu açtı, elini azıcık ıslattı ve yavaş bir şekilde yüzümü sildi.

Bana dokunma yalvarırım.

-İyi misin?

Başımı sallamak ile yetindim.

-Neden krize girdin?

-Boşver, g-geçti..

Geçti diyen sadece ağzımdı. Kalbim ise geçmedi diye bağırıyordu.

-Biraz burada bekle, hocadan izin alıp geliyorum.

Diyip hızla gitmişti.

Ellerim ile yüzümü kapatıp ağlamaya devam ettim. Yine kabine girmek için ayaklandım. İçine girdim ve kapıyı kilitledim.

-Jungkook? Yine mi kabine girdin? Bak sadece sen ve ben varız. Kapıyı da kilitledim. Kimse giremez. Hadi çık tavşanım..

-İ-istemiyorum *hıck* yalnız bırak beni.

Kapıyı yumruklamaya başladı.

-Aç şu kapıyı. İlaçlarını iç. Daha kötü olacaksın!

Direnmeye bile gücüm yoktu. Oturduğum klozetten kalktım ve kapının kilidini açtım.

Kapıyı açtığım gibi Taehyung'un beni kendine doğru çekmesi ve sarılması bir olmuştu. Onun sıcaklığı ve kokusu ile kalbim daha da sızlamıştı ve kollarımı ona dolayıp daha fazla ağlamaya başlamıştım.

Sakinleştirmek için saçlarımı okşuyor, güzel kelimeler sarf ediyordu.

Beni kendinden uzaklaştırıp eline ilacımdan bir tane almıştı.

-Aç ağzını bakalım.

İlacı ağzıma koydu ve yuttum.

Sarılmaya devam etti...

-Neden krize girdiğini söylemeyecek misin?

Tepki vermeyince ellerini omzuma koydu ve beni kendinden uzaklaştırdı. İfadesiz bir şekilde baktığında yutkunmuştum.

-Neden beni endişede bırakıyorsun?

Gözlerine bakamıyorum.. Affet beni sevgilim. Eğer gözlerine bakarsam yine ağlamaya başlarım diye korktum...

Beni sarstığında titremiştim.

-Gözlerime bak! Neden. Krize. Girdin.

-S-sadece biraz daha ilerledi. O-o kadar...

Sesli bir şekilde nefes vermişti. Gözlerini iki saniye kapatıp yine açmıştı.

-Eve gitmek ister misin?

Başımı sallamıştım sadece. Koluma girdi ve tuvaletten çıktık..

___________________________________

___________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm sonu..

Vote😚

BİLİNMEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin