Yine bir doğum gününü yanlız kutluyordu Ten. Bu duruma alışsa da bazen gözleri doluyor, çenesi titriyordu. Bu Tayland'daki son gecesiydi. Kore'de yepyeni bir hayata başlamadan doğum gününü son kez Tayland'da kutlamak istemişti. Ten annesinin hiç göremediği yüzünü özlediğini hissetti bir an. Düşündü de, ne güzel olurdu hayatta en değer verdiği kadınla doğum gününü kutlamak. Sadece fotoğraflarda, videolarda yüzünü gördüğü annesinin hiç bilmediği kokusunu özlemişti. Annesi Ten'i doğururken ölmüştü. Babasını tanımıyordu bile, hayatını yetimhane köşelerinde geçirmişti. Bazen gece uyanır, sabaha kadar ağlardı. Hayat Ten'e mutluluğun tanımını göstermemişti daha. Ten hayatın ne olduğunu anlayacak yaşa geldiğinde ise yetimhane müdürü her şeyi anlatmıştı ona. Kızgın değildi, kırgındı, hep düşünürdü, acaba mutlu olmayı haketmediği için mi mutlu olamıyordu? Hayat ona her zaman kara bulutlarını gösterirken, hiç mi haketmiyordu mutluluğu? Hep dışarda annesi ve babasıyla oyun oynayan çocukları izlerdi. Düşünürdü, acaba o çocuklar dünyanın en şanslı insanı olduklarını biliyorlar mıydı? İzlerken istemsiz gülümserdi Ten, babası küçük çocuğa kollarını açtığında Ten de açardı kollarını. Ama onu kucaklayan her zaman soğuk havanın tenine vurduğu sert rüzgar olurdu.
Sevgiyi bilmezdi, küçükken yetimhanede ne kadar arkadaşı olsa da güvenmezdi hiçbirinin sevgisine, güven duygusunu tatmamışdı daha. Herkes seni seviyorum der ve giderdi. Bu kadardı işte bu dünyada sevgi, basit iki kelimeden ibaretti, nasıl güvenebilirdi ki birilerine? Gitmeyeceklerini nerden bilebilirdi? Sahi, annesi de bırakıp gitmemiş miydi onu? Merak ederdi hep. Bir insan bir insanın nasıl hayatı olabilirdi? O an annesine söz verdi Ten. Kendi ayaklarının üstünde duracağına dair bir söz. Gözünden düşen yaşı elinin tersiyle sildiğinde yanındaki çakmağı alıp yavaşça mumları yaktı. İçinden seslendi annesine. Sözümü tutmak için yola çıkacağım anne. Ten hayatında ilk defa o gün Tanrı'dan dilek dilemişti. "Hayatı olacak birisi."
Bu benim ilk ficim. aşırı özgüvensiz başladım ama denemekten zarar gelmez diye düşünüp yazmaya karar verdim. Umarım seveceğiniz bir fic olur. Sizi seviyorum.
Taeten ile kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Always With You •Taeten ✓
Fanfic"Taeyong." Ten gözlerini açmadan sevdiğine seslendi. "Sen de bir gün gider misin?" Taeyong gülümsedi. Masumluğuna, saflığına gülümsedi. Daha da yaklaştı sevdiği çocuğa, alnına düşen saç tutamlarını elleriyle geriye attıktan sonra fısıldadı karşısınd...