Merhaba sevgili okurlar! Bu benim ilk hikayem umarım beğenirsiniz.Bu hikaye her zaman tanık olduğumuz ama görmezden gelinen acılar barındırıyor. Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok değerli.💜
Cansel, kafasındaki uğultularla yatağında döndü.Odadaki arkadaşları dün gece susmadıkları gibi sabahın köründe de gürültüye devam ediyorlardı.Cansel zorlukla gözlerini açtı.Odaya dolan kirli ışığa baktı. Bir gün buradan kurtulacağını ve hayallerindeki hayatı yaşayacağını düşündü,günün her vakti düşündüğü gibi.''Günaydın!''sesi geldi yanıbaşından. Sena'nın sesiydi bu.Buradaki yegane dostuydu.Her zamanki sıcak tebessümüyle arkadaşına bakıyordu.''Günaydın'' dedi Cansel.İkisi birden bu gürültünün kaynağı olan Aliye'ye ve grubuna baktılar.Dün Aliye'nin erkek arkadaşı onu öpmüştü, o da bunu bütün yurda duyurmuştu.Sonuçta kızlar içinde bu büyük bir olaydı.Ve görüldüğü üzere hala bu konu konuşuluyordu.Cansel oldu olası kızların bu erkek muhabbetini yapmasından rahatsız olurdu.Cansel için erkekler o kadar olağanüstü varlıklar değildi.Sena'nın çağırmasıyla düşüncelerinden sıyrıldı ve kahvaltıya indi.Üniversite sınavının üstünden üç gün geçmişti.Sena bugün de Cansel'i dışarı çıkmaya zorladı.Cansel, Sena'nın ısrarlarından yorulduğu için dışarı çıkmayı kabul etti.Birlikte Üsküdar sahiline gittiler.Güneş tam tepede etrafı kavuruyordu.Boş bir bank bulup oturdular.Cansel deniz kokusunu ne kadar özlediğini hissetti.Bazen bu uçsuz bucaksız denizde kaybolmayı istiyordu.Kolunun dürtülmesiyle sağına baktı.Belli ki Sena ona defalarca seslenmiş ama Cansel yine başka şeylere dalmıştı.''Hatice Teyze'yi mi düşünüyorsun?'' diye sordu Sena.Hatice Teyze yurttaki yemekhane sorumlusuydu.Cansel için ise öz anneden farksızdı.Bugün yurda geldiğinde yine gözü mosmor yüzü harap haldeydi.Elbette kızlar bunu kimin yaptığını çok iyi biliyorlardı.Ayyaş kocası Sami idi bunu yapan.Hatice Teyze'nin kazandıklarını aldığı yetmiyormuş gibi bir de üstüne onu dövüyordu.''Evet.'' dedi Cansel.Ve ekledi ''Onu böyle görmeye dayanamıyorum.Ayaklarımın üstünde durduğumun gün Hatice Teyze'yi de yanıma alacağım.Yetti o ayyaşın ona yaptıkları.''Cansel'in Hatice Teyze'yi bu kadar sevmesinin elbette bir sebebi vardı.Hatice Teyze, Cansel'in hikayesini biliyordu.Cansel'in annesinin on beş dört yaşında bir akrabasının tecavüzüne uğradığını,doğum yaptıktan sonra kanamadan öldüğünü,annesini gömmeye ailesinin bile yanaşmadığını biliyordu.O gece Cansel'in annesi doğum sancıları içindeyken komşusu Hatice Teyze koşmuştu yardımına.Doğumdan sonraki şiddetli kanamayı kimse durduramadı, durduramadıkları gibi hastaneye de götürmediler.Göz göre göre ölmesini izlediler.On beşinde daha açmamış bu çiçek solmuştu.O gün Hatice Teyze bebeği kucağına aldı ve ona kendisinin sahip çıkacağını söyledi.Hiçkimse itiraz etmedi,tam tersi bu bebekten kurtulduklarına sevindiler.Hatice Teyze bebeğin yüzüne baktı ve ''Senin adın Cansel olsun. Annen hayatını yaşayamadı sen hayat veren su ol kızım.''dedi.Cansel'i, kendi çalıştığı kız yurduna nakletti.Eline verilen simitle sağına baktı yine Cansel.Sena ''Hadi kalk martılara simit atalım.''dedi.Cansel'in havasını değiştirmeye çalıştığı belliydi.Cansel kalktı, martılara simit attılar,sahili turladılar.Acıktıklarını hissedince yurda dönmeye karar verdiler.Sena birden ''Cansel! Ben ailemi aramaya karar verdim.''dedi.Ve devam etti:''Biliyorum bana kızacaksın,üzülmemi istemiyorsun ama ben kararımı verdim. Sonucu beni üzse de biyolojik ailemi araştıracağım.Hem Hatice Teyze'nin anlattığına göre ailem hastanenin önüne bırakıp gitmiş.Başıma bir şey gelsin istememişler belli ki.Belki mecbur kalmışlardır ha?''Cansel arkadaşının elini tuttu.Onun ne kadar hassas bir kalbe sahip olduğunu biliyordu,çok da naif bir ruhu vardı.Bu araştırma onu derinden üzebilirdi.Bu yüzden araştırmasını istemiyordu.''Ne kadar araştırmanı istemesem de sana engel olacak değilim.Şunu sakın unutma ki ben daima senin arkandayım.Umarım bu araştırma hayatında güzel kapılar açar Sena'm.''dedi Cansel.Sena gözleri dolu dolu arkadaşına sarıldı bu arada yurda da varmışlardı.Yemeklerini yedikten sonra odalarına çıktılar.Cansel yatağına uzanıp kitabını okumaya koyuldu.Zülfü Livaneli'nin Serenad'ını okuyordu.Bu kitabı doğum gününde Sena ona hediye etmişti.Gözlerinin ağırlaştığını hissedince kitabını kapattı ve yatağında kıvrıldı.Ay ışığı yüzüne vuruyordu, derin bir uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT
Teen FictionGenç bir kız , onun acı dolu hayatı. Bu hayata tutunmasını sağlayan insanlar.. Cansel'in hikayesi her gün gördüğümüz, bildiğimiz ama kimsenin umursamadığı acıları barındırıyor.