"Anne hoca seni okula çağrıyo neden bilmiyorum o yüzden sorma! Jungoo! Jungoo jungoo!! Nerdesin?" hiç ses yok nerde acaba Yoongi hyung ile basketball oynamaya gitti belki de. "Anne jungoo nerde onu gördün mü?" annem üzgün bir biçimde bana bakıyordu babamdan farksız şekilde babamın yan koltuğa gitmemi işaret ettiğinde işaret ettirdiği yere oturdum. -Taehyung bazı kabullenmen gerçekler var. "Baba sabah jungoo da bunu söyledi noluyo ya size ben odama gidiyorum." odama adımlarken babamın söylediği şey ile geri dönüp yumruk atmak istedim ama sadece yerimde kalabildim. "Taetae babam haklı ama ben kalbindeyim yani gerçekten sana sarılamasam bile yanındayım." " jungoo niye öyle diyorsun? Sen burdasın sadece yoongi hyung ile basketball oynamaya gittiniz." " Taehyung! Kabullen artık yokum ben öldüm. Bir daha sana sarılamıcam, birlikte okuldan kaçamayacağız, beraber kahvaltı yapamayacağız farkın-" " Yeter jungoo biraz daha konuşursan kalbini kırarım lütfen uzaklaş benden şimdilik." Birlikte kaldığımız odaya girdiğimde burnuma kullandığı yumuşatıcının kokusu gelmişti. Papatya en sevdiği koku belki kabullenmenin artık zamanı geldi. Gözüm kitaplığına kaydı sahi ne zamandır onunla kelime avcısı oynamıyoruz ? Elime en sevdiği kitabını aldım bu ona aldığım ilk kitaptı. Kavga etmiştik özür dilemek için aldığım bir kitaptı. Arasındaki boşluğa kaydı gözüm bu sefer ne vardı orda neden bu kitabın arasında hiç bilmiyordum. En iyisi açıp bakmak.
mektup için özel bir bölüm yapmak=Sudehan Boran
tşk tşk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nothing like us
Short StoryTaehyung'un katlanamadığı ve kabullenemediği tek şey ikizi Jungkook'un ani ölümüydü. Kazadan sonra hiç bir şey Taehyung için kolay değildi.