16

241 22 4
                                    

"Çünkü ne olacağı yarının meçhulümüzdür hala,

Boş yere vakit geçirmekten artık yoktur bir salah*:

Öyle ise gel öp beni, genç ve tatlı sevgilim,

Ömrü pek azdır gençliğin."

***

Kaldırımlar o kadar küçüktü ki sığmadık.

Sığamıyoruz.

Yağmur bastırınca koşmaya çalıştık, yağmurdan kaçtık.

Yağmurdan kaçmak, aşkından kaçmak gibi.

Çünkü sonunda yine yağmurun altındaydık ve ben seni tuttum.

Kaçma diye, içeri gitme diye.

İlk defa tepki gösterdiğimde ise şaşırdın ki haklısın, kim şaşırmaz ki?

Günlerce bir şey konuşmamıştım çünkü.

Sana sarhoşken ne yaptığımı anlatmanı sordum sen ise gülümseyip sana şiirler okuduğumu söyledin.

Sen şiirleri söylerken, farkettim ki onlar benim şiirlerimdi.

Bilmiyorum bu beni daha da çok üzdü.

Çünkü sana daha sonra okumayı planlıyordum.

Sonra neden yağmurun altında durduğumuzu sordun, ben de gençliğimizi yaşamamız gerektiğini söyledim.

Ama ben genç değildim ve açıklayınca inkar ettin Harold.

Bana 'sen yeterince gençsin' diye haykırdın.

Yağmur bastırıyordu ve etrafta kimse yoktu.

Kanıtlamanı istedim, sesim titriyordu.

Sanki olacakları önceden bilirmiş gibi.

Çünkü beni öptün.

-----


*: İbadet

1564-1616 (stylinson)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin