BÖLÜM 1 TANIŞMA

550 29 17
                                    

Insanın bazen öyle bir anı olur ki kendini tanıyamaz.Kendisinin dışında biri olur adeta. O an kendinden nefret edersin. Yağmur yağarken bir araba yanından hızlı bir şekilde geçerken ve baktığında üstünün ıslandığını farkedersin, işte o zaman kendinden nefret edersin ya işte onun gibidir aslında hayat. Nefretlerinden ibarettir bazen. Ve sen o nefretlerden birisindir. Hayatın ilk önce toz pembe olur. Sonra karşına öyle birşey çıkar ki o tozpembe hayatın kara bulutlarla örtülür. Yine nefret edersin. Her nefret ettiğinde bir kez daha yıkılırsın aslında. Ama bunun farkında olamazsın.Sonra kara bulutlar üstünden çekilir birgün. Tam sevinirsin yine öyle birşey olurki yine nefret edersin. Bu sefer nefret ettiğinde hayatın değil kendin yıkılırsın. İşte o zaman herşeyin farkında olursun. Hayatının da, kendinin de, nefretininde farkında olursun. Ama birşeyin farkında asla olamazsın. ZAMANIN. Ellerinden bir buz parçası gibi kayar, gider...

Okula gittiğin zamanları hatırlarsın.Birinci sınıfa giderken ki masumluğunu hatırlarsın. Teker teker aklına gelir biranda yaşadıkların. Sonra dönüp şimdiki hayatına bakarsın. Yine farkedersin, sadece zamanın geçtiğini. Sonra dönüp bakarsın geriye, zamanın sadece sayılardan ibaret olmadığını, insanın hayatını, kendini ,duygularını değiştirdiğini anlarsın. Anlarsın ama bunca şeye rağmen sadece geçmişe bakmakla yetinirsin...

Herşey tatile gitmek için sarfettiğim çabalarımla başlamıştı.İlk önce ben Talia. Üniversiteye gidiyorum. Hukuk okuyorum ve bu yüzden bu dünayada herşeyin adil olma tarafındayım. Ablam Selen var. Oda üniversiteye gidiyor. Aramızda bir yaş var , o yüzden abla-kardeş gibiden çok arkadaş gibiyiz. Annem ve babama gelirsek. Babam avukat, annem ise doktor. İkisininde hedefleri ve ilgi alanları ne kadar farklı olsada birbirlerini tamamlıyorlar. Herşeye rağmen o kadarda zengin olmasakta en azından gönlümüzün zengin olduğu söyler hep babam. Bize çocukluğumuzdan beri öğretilen birşeydir bu. Bu yüzden fazla paracı değilizdir yada elimizdekilerin kıymetini her zaman biliriz. Nerede yaşadığımıza gelince biz İzmir de yaşıyoruz. Şuan ailecek tatilde olduğumuz için tatile gideceğiz. Tatil yerimiz Antalya. Biz buraya küçüklüğümüzden beri geliriz.Bizim ikinci şehrimiz sayılır. Şuan sevdiğim ama bi okarada sıkıldığım şey yani valimizi hazırlamakla meşgulüm. Giyeceğim ve sevdiğim kıyafetlerimizi özenle yerleştiriyorum.Aynı işi Selende yapsa da o benden önce bitirdi ve hatta aşağı arabaya bile götürüp koydu. Benimde hazırlamama az bişi kalmıştı ki Selenin o cırtlak sesini duyana kadar:

"Talia, hadi hepimiz seni bekliyoruz. Biraz acele edersek çok iyi olacak ." diye konuşmasını sonlandırdı.Yine aynı ses tonuyla bende:

"Geliyorum Selen, orada duracağına azıcık yardım etsende uzun işimiz kısa sürse olmaz mı ?" dediğimde oflayarakta olsa aşağıdan geldi ve yardım etti. Bende arkasından aşağı indim. Bavulları arabamıza koyduk. İşlerimiz bittikten sonra kapıyı kilitledik ve yolculuğmuz başladı.

Yolda giderken insan bazen hayatını düşünür. Sanki kendisine bir süre tanınmış ve bu sürede düşünmemizi isterler gibidir yolculuk yapmak. Hayatını düşünürsün. Güzel bir hayatının olduğunu anlarsın fakat bunun tersini hayal edemezsin. Çünkü tersinin olmasını hayal edemiyorsundur yada o hayata kendini yakıştıramıyorsundur.

"Talia uyan ! Mola verdik " dedi tanıdık bir ses. Gözlerimi yavaşça açtığımda uyanmamı bekleyen bir adet Selen vardı karşımda. " Efendim Selen ne var!" demiştim. Uyumak istiyordum ama birokadarda açtım.

"Mola verdik diyorum, acıkmadın mı?" dedi Selen. "Acıktım tamam geliyorum" dedim her ne kadar da uykum olsada. Havanın soğuk olduğunu düşünerek üstüme hırkamı giydim ve arabadan indim.Annemlerin oturduğu yere doğru ilerlerken birisi bana çarptı. Az daha düşecektim ki çarptığım kişi düşmemi engelledi. Kim olduğuna baktığımda karşımda bir meteor vardı sanırım. Çocuğu tanımıyordum ama gerçekten yakışıklıydı. Beni belimden tutmuştu düşmemem için.Kendime geldim ve :

AŞKIN ESARETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin