BÖLÜM 1 : GİZEMLİ KARGO

22 3 7
                                    

Yine bir pazartesi sabahına uyandım. Okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Şimdi size günlük rutinimi anlatmayacağım merak etmeyin, sizi sıkmak istemiyorum. Annem sabah benden önce kalkıp işe gidiyor, ben de evde tek başıma kalıp okula gidiyorum. Aslında gitmek istemiyorum ama n'aparsın. Okula gitmeyince anneme mesaj gidiyor. Dostlar, benim için okula gitmek ne kadar zor birşey bilemezsiniz.

Neden bir, okuldaki çoğu kişi beni sevmiyor. Okulumu değiştirmek istediğimi anneme her ne kadar söylediysem de verdiği tek cevap şu : Evimize yakın olduğu için o okula gitmek zorundasın Gece. O okuldaki çoğu kişiyle kavgalıyım çünkü ben sinirli bir insanım ve sinirimi içimde tutmakta zorlanıyorum. Ben onlara bağırınca da hep olaylar şöyle gelişmişti, karşımdaki beni itiyor bende onlara karşı gerektiği şekilde kendimi savunuyordum.

Gelelim neden ikiye, ben o okulda burslu bir öğrenciyim. Babam yok, yani en azından ben yok sayıyorum annem de yok sayıyor. Annem ve ben kız kıza yaşıyoruz ve gerçekten bu çok güzel bir şey. Tabii ki bir babaya ihtiyaç duyuyoruz fakat ara sıra, çok değil. Ben burslu okuduğum için de, tabi diğerleri baba parası yiyor, bana fakir muamelesi yapıyorlar. Tabii ki bunu anneme yansıtmıyorum, onu üzmek istemiyorum, hem ben de üzülmüyorum. Bir ara hırsız bile demişlerdi ama suçsuz olduğum ortaya çıkınca kusura bakmayın ama şey gibi kalmışlardı ortada, bok gibi.

Bu arada ben size içimi dökerken okula vardım bile. Sınıftan içeri girdiğim anda her zamanki gibi küçümseyen gözler benim üzerimde kalmıştı. Bu yüzden de tek oturuyordum. Aslında tek oturmak çok güzel bir şeydi. Sıraya bütün eşyalarını yayıp kendine uyku için geniş bir alan yaratabilirsin, bu harika bir şey. İşte en sevdiğim edebiyat hocası da geldi. Cidden böyle söylediğimde iğrenç oldu, bu kadında bana diğerleri gibi davranıyordu ve bende saçını yolma isteği uyandırıyordu. Ah, sakin olmalıyım. Bir dakika, çok sevdiğim edebiyat hocasının arkasından gelen de kim öyle? Yeni öğrenci mi acaba? Neyse canım, tanıtır kendini elbet. Eğer yeni öğrenciyse lütfen benim yanıma oturmasın, ama başka yer yok ki!

Edebiyat hocası o cırtlak sesiyle konuşmaya başlayınca sınıftaki uğultu sustu. "Günaydın çocuklar. Bu yeni arkadaşımız Araz Zorlu. Gece' nin yanına geçebilirsin canım."

"Tamam hocam." Ne tamam ya, ne tamam. Çantamı yanımdan almadım o yanıma gelene kadar. Yanıma geldiğinde de "Oturabilir miyim?" diye sordu. Çantamı yanımdan aldığımda da teşekkür edip yanıma oturdu. Elini uzatıp "Ben Araz, Araz Zorlu." Diye kendini tanıttı.

" Sağır değilim. Ayrıca benimle tanışmak istemezsin." Kaşlarını çattı.

"Neden?" Ah, susacak mıydı bu çocuk?

"Tenefüste elbet öğrenirsin. Ayrıca susacak mısın?" Kaşlarını yukarı kaldırdı ve tekrar konuşmaya başladı.

"Tamam tamam sustum." Ders boyunca uyudum, başıma toplanan kalabalıkla uyandım. İçimden oha diye bağırdım çünkü sınıftaki bütün kızlar buradaydı, tabi yeni çocuk için gelmişlerdi belli.

" Sonunda uyandın." Araz'ın ufak söylentisiyle afalladım.

"Ne?" Ufak bir kahkaha attı ve başına toplanan kızlara soru sormaya başladı.

"Yanımdaki, bana ismini söylemiyor kızlar. İsmini öğrenebilir miyim acaba?" Geçen hafta kavga ettiğim Irmak atladı hemen lafa.

"Onu tanımak istemezsin Araz, inan bana." Araz bir anda ayağı kalkıp bana baktı ve hemen onlara doğru döndü.

"Neden herkes bunu söyleyip duruyor? İsmini biliyorum zaten, Gece. Sadece muhabbet etmek için sormuştum adını. Ama neden herkes seni tanımak istemeyeceğimi soruyor anlamıyorum." Bende kalktım ayağı ve bir hışımla anlatmaya başladım.

SAYILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin