"Hyung~"
Jimin yatakda sakince yatmakda olan yoongiye sırnaşıp uyandırmaya çalışıyordu
"Yoongi kai buraya geldi seni öpmek istiyorum dedi!"
Jimin'in dediği ile birlikte yoonginin kapalı olan gözleri bir anda açılıp yatakdan fırladı
"Ben biliyordum sapık lan bu"
Hızla ayaklanarak yatakdan kalkıp odanın içinde tur atmaya başladı
"Ben şimdi ne yapacağım!?"
Endişeli ses tonuyla ellerini saçlarına daldırıp çekiştirmeye başladı
"Ç-çok safsın"
Jimin ellerini karnına bastırıp odada sesli bir şekilde gülmeye başladı yoongi ise onun oyununa geldiği için uyku sersemliği ile bir kaç küfür sayıklayıp yatakda oturan jimin'in üstüne atladı
"Komikmiydi şimdi bak hâlâ gülüyor!"
Yoongi sinsice gülümseyip jimin'in ayaklarından tutarak gıdıklamaya başladı
"Ya y-yoongi tamam"
Jimin'in gülmeleri iki kata çıkarken odadaki sesleri duyan jungkook gelip gördüğü görüntü ile tebessüm etti
"Hadi artık kahvaltı hazır yoongi aşağıya inermisin jimin ile bir konu hakkında konuşacağım"
Yoongi anlayışla başını sallayıp gülmekte olan jimin'in yanağına sulu öpücük kondurarak odadan çıktı
"Sevgilim ne konuşacaksın?"
Jungkook jimine gülümseyip yatakda karşısına geçerek oturdu dizlerinin üstünde duran küçük elleri kendi büyük elleri arasına alıp bir kaç narin öpücüğün ardından avuç içine burnuna dayayıp derince koklamaya başladı
"Jimin... senin ile o olayı yaşadıktan sonra hâlâ kendimde değilim her an tekrar o uçurumun oraya gidecekmişsin gibi geliyor"
Jungkookun gözleri dolarken jimin buyrukça gülümseyip sevgilisini göğsüne çekerek uzanmasını sağladı
Ellerini siyah saçlara atıp okşarken kısık sesi ile jungkook'un kulağına doğru bir kaç cümle sıraladı
"O gün kendimde değildim affet beni"
Jungkook başını olumsuzca iki yana sallayıp saçlarını okşamakta olan elleri alıp öptü
"Lütfen böyle düşünme ikimizde hatalıyız güzelim"
Bir süre sessizlik oldukdan sonra jungkook jimini'in göğsünden kafasını çekip sessizce ağlamakta olan sevgilisini görmesiyle bütün moodu uçup gitmişti
Hızla onu kendisine çekip sıkıca sarıldı
"Ben yanındayım artık ağlama bitanem"
Jiminde kollarını boynuna dolayıp başını salladı
"İyiki varsın jungkook"
Yüzünü boyun girintisine gömüp sert kokusunu içine çekmeye başladı
"Asıl sen iyiki varsın bitanem bana cennetim olarak gönderildin fakat birazdaha burada kalırsak cehennemim yoongiden olucak"
Jimin kıkırdayıp jungkook'un kucağına oturup bacaklarını beline sardı
"Taşı beni prensim~"
Jungkook bu haline gülüp ikiletmeden kucağındaki jimin ile ayaklanarak odadan çıktı
. . .
"Ah yoongi hoş geldin!"
Kai neşeli sesi ile masadan ayaklanıp yoongiye doğru giderek sıkıca sarıldı
"Nasılsın?"
Yoongi sarılışa garipçe karşılarken bozuntuya vermeyip oda kollarını kai'ye sarıp samimi olucak şekilde konuşmaya başladı
"iyiyim efendim sizi gördüğüme sevindim fakat herkez çalışmaya başladı ben sadece sizden buranın özel olan önlüğünü almaya geldim müsadenizle"
Yoongi kai'den ayrılıp başını saygıyla eğerek bir kaç geri adım atıp aralarında mesafe bıraktı
"şu önlük şeyimi bekle hemen veriyorum"
Masasındaki çekmeceye doğru gidip açarak içinden siyah ve özenle dikilmiş olan siyah önlüğü alıp teker yoonginin yanına gitti
"Bunu lütfen işin bitene kadar üstünden çıkarma şirketimizin kurallarından birisidir"
Kai önlüğün ipliklerini yoonginin belinden geçirerek arkasından bağlamaya başladı gözleriylede süzmeyi ihmal etmiyordu
"Teşekkür ederim"
nazikçe gülümseyip saygıyla kai'nin önünde eğilip odadan çıktı
Çok konuşuyor
İçinden geçirdiklerini boşverip restorandaki mutfak bölümüne giderek çekingence sandalyede oturan kızın yanına gidip konuştu
"Merhaba burada yaniyimde nerede ne yapmam gerektiğini bilmiyorum"
Kız başını telefondan kaldırıp anlayışla kafasını salladı neşeli bir şekilde elini yoongiye uzatıp
"Anlıyorum hoşgeldin"
Dedi Yoongi kızın elini tutup tokalaşdıkdan sonra utangaçca geri çekti
"Adım hara senin?"
"Bende yoongi"
Kız tam konuşacakken telefonundaki sevgilisinin ismini gördüğü için mahçupca yoongiden özür dileyip açmak zorunda kaldı
Yoongi ise bakışlarını etrafa çevirip göz gezdirdi mutfakta son model makineler ve tandır'da vardı bir an aşçılığa heves etti ama 'o kadar yemekle kim uğraşır' diye geçirip boş verdi
"Kusura bakma lütfen açmak zorundaydım hadi gel sana çalışacağın yeri göstereyim"
Yoongi hevesle başını sallayıp kızı arkasından takip etmeye başladı
Restorandaki bir çok yerin neresi olduğunu nereden yemekleri ve içecekleri teslim alacağını öğrenmişti restoran umduğundan daha büyüktü tuvalet bile evindeki iki oda kadardı
"Çok teşekkürler sen olmasan ortada kalmıştım"
"Rica ederim ve şu an molamız bitmek üzere dur sana kalem ve kağıt getireyim müşterilerin siparişlerini alıp bana iletirsin"
Kız hızla yoonginin yanından gidip bir kaç dakika sonrasında tekrar yanına gelerek elindeki küçük defter ve kalemi uzattı
"Mola bitti gitmem gerek sen sipariş almaya başla kolay gelsin!"
Kız hızla oradan ayrılıp mutfağa gitti yoongi ise stresli bir şekilde sıkıca tutmuş olduğu kalem ve kağıtla masalara doğru gidip müşterilerin ne yemek istediğini yazıp hara'ya iletiyordu ve bu şekilde saat yediye kadar aynı heyecan ve stresle gününü bitirmişti
Tae olmadan benimde canım sıkılıyor ama sabırlı olalım onu çok güzel ağırlıycamm;)
Bölümü iki kere kontrol ettim ama içime hiç sinmiyor:(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L⃠U⃠S⃠T⃠
RandomNe bilsinki izlediği porno starının müdürü olacağını. [Düzenlenecek] | Düz yazı ve texting bulunmaktadır. ❍ 2020