Son zamanlarda kafam çok karışıktı. Ozan kafamı karıştırıyordu. Eski anılarımız aklıma gelip duruyordu. Bu da eskiden ona olan hislerimi ortaya çıkarıyordu. Ama buna izin vermeyeceğim. O annemi öldürdü. Olanlar aklıma gelince gözlerim doldu.
"İyi misin? Bir şey mi oldu? Gözlerin doldu da."
"Evet, aklıma annemi öldürmen geldi." dedim kinayeli bir biçimde.
Öyle kalakaldı. Gözlerinde garip bir şey vardı. Bir şeyler saklıyor gibi. Ne sakladığını öğreneceğim.
"Özür dilerim."
Bir şeyler söyleyecek gibi oldu ama sadece bunu dedi.
"Her şey özür dileyince düzelmiyor Ozan. Sen özür dileyince annem geri gelmiyor."
Bir şey demesine izin vermeden kalkıp odama gittim. Bir kaç dakika sonra Ozan seslendi:
"Ben çıkıyorum, gece gelirim."
Ve kapıyı kilitleme sesi. Kaçmazdım, kaçamazdım. Evin kapısında adam vardı. Ve zaten ne sakladığını öğrenmeden hiçbir yere gitmezdim.
"Ozan Abi nereye gitti?"
"Bilmiyorum, bir şey söylemedi bana."
"Siz iyi misiniz? Ozan Abiyle aranız bir garip. Eskisi gibi olmayı çok istiyorum. Biliyorum olanlar affedilecek şeyler değil. Ama Ozan Abiyi seviyorum, ne kadar bu yaptıkları kötü olsa da o hep yanımdaydı."
"Biliyorum tatlım. Ozan her zaman ikimizin de yanındaydı. Onu asla affedemem. Eskisi gibi olmayı çok isterim ama olamayız."
Birbirimize sarıldık.
"Ayy bu ne duygusallık kalk kız. Mısır patlatalım film izleyelim abla-kardeş."
Saat gece yarısını biraz geçiyordu. Bu saate kadar film izlemiştik. Ve Yaren uyuyakalmıştı...
"Yaren, Yaren. Kalk yatağına yat boynun tutlacak."
Yaren'i yatağa yatırdığım sıra Ozan gelmişti.
"Şşhh! Yaren yeni uyudu sessiz ol."
"Anlaşılan abla-kardeş film gecesi yapmışsınız."
"Evet. Aç mısın bir şeyler yedin mi?"
"Yedim gelirken bir şeyler saol."
Ortalığı toplamaya başladım. Ozan'la pek konuşmamaya çalışıyordum. Bulaşıkları makimeye dizip odaya gittim. Odaya giderken Ozan seslendi:
"İyi geceler öpücüğü yok mu?"
"Siktir git Ozan."
"Kalbimi kırıyorsun."
"Umrumda mı sence?"
Sabaha karşı Ozan odama gelmişti. Uyuyamamıştım. Ama uyuyor numarası yaptım. Yatağıma oturdu. Saçlarımla oynarken konuşmaya başladı.
"Özür dilerim be Irmak. Bunları sana yapmak istemezdim. Her şey ortaya çıktığında anlayacaksın beni. Hâlâ benimle olmak istemezsin belki ama en azından benden nefret etmezsin. Gözlerine baktığımda nefret görüyorum ve bu beni öldürüyor. Keşke eskisi gibi olsak."
Saçıma küçük bir öpücük kondurup gitti. Dediklerinden hiçbir şey anlamadım. Ne ortaya çıkacak? Off bu bilinmemezlik beni öldürüyor.
slm mrb bb