𝒀𝒐𝒖 𝑨𝒓𝒆 𝑺𝒐 𝑪𝒖𝒕𝒆 ✎ 𝑿𝒊𝒖𝑪𝒉𝒆𝒏 ✓

♧

Bugün Minseok'la buluşacaktık. Her ne kadar buluşmanın böyle bir nedenden olmasını istemesem de sonunda yüzünü görebilecektim. Kendimi bununla avutmam... Çok acınası bir durumdaydım.

Onunla buluşacağım için düzgün giyinmek istiyordum ama hava da soğuktu. Bu yüzden hem üşümemi engelleyecek hem de güzel duran şeyler var mı diye dolaba baktım. Rastgele bir şeyler alıp giydim. Hoş duruyordu. Daha sonra montumu da alıp aşağı indim.

Evde kimse yoktu. Bu yüzden anahtarlarımı cebime koyup çıktım. Yürüyerek gitmeyi tercih etmiştim. Zaten buluşacağımız kafe evime yakındı.

Biraz yürüdükten sonra kafeye vardım. İçeri girip etrafa baktım. Onu görünce oturduğu masaya doğru ilerledim ve karşısına oturdum. Ben oturunca kafasını kaldırdı ve baktı.

"Hoşgeldin Jongdae."

"Hoşbuldum."

O sırada garson geldi ve ne içmek istediğimizi sordu. Ben sıcak çikolata istedim, o ise kahve. İçeceklerimiz gelene kadar konuşmadık. Geldiklerinde hemen kendiminkini elime alıp birkaç yudum içtim. İyi gelmişti.

Konuşmayı başlatan o oldu.

"Ne zamandan beri hamilesin?"

"Bugün öğrendim."

"Bana yalan söylemiyorsun değil mi Jongdae?"

"Hayır Minseok, yalan söylemiyorum.  İstiyorsan beraber gidelim, kendin sor doktora."

"Gerek yok Jongdae. Ona beraber bakmamız gerekiyor, öyle değil mi?"

"İstemiyorsan bakmak zorunda değilsin. Tek başıma halledebilirim."

"İstemediğimi de nereden çıkardın?"

"Biz ayrıldık Minseok. Sen terk ettin. İsteseydin ayrılmazdın benden."

"Seni korumak için yaptım."

"Ne saçmalıyorsun Minseok?"

Telefonunu cebinden çıkarıp bir mesajlaşmayı açtı. Sonrada telefonu bana uzattı. Önce yüzüne baktım, sonra elinden alıp okumaya başladım. Okurken aşırı derecede şaşırmıştım çünkü dedikleri doğruymuş. Korumak için terk etmiş.

Sonuna kadar okuduktan sonra kafamı kaldırıp ona baktım. Beni izliyordu. Telefonunu geri ona uzattım. Alıp cebine koydu. Aklımdaki soruyu ona sordum.

"Ya bize bir şey yaparlarsa?"

"Yapamazlar, izin vermem."

"Peki ama çocuğu nasıl büyüteceğiz doğduğunda?"

"Böyle olmasını istemezdim ama galiba başka şansım yok."

"Ne demeye çalışıyorsun Minseok?"

Yerinden kalkıp yanıma geldi ve önümde diz çöktü. Diğer cebinden bir kutu çıkardı. Kapağını açtığında içindeki yüzüğü gördüm. Gözlerim dolmuştu. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda konuşmaya başladı.

"Benimle evlenir misin Jongdae?"

Hafifçe başımı salladım. Gülümseyerek yüzüğü kutudan çıkardı ve parmağıma taktı. Ayağa kalkıp sarıldık. Çok mutluydum.