Bir sonbahar sabahı ve ben yine yanlızım.Ah,ayıptır söylemesi yanlızlık hobilerim arasındadır.Düşünüyorum...elimde kahvem, karşımda yavaş yavaş etrafa ışık saçmaya hazırlanan güneş.
Beni yanlızlığımla baş başa bırakan evimin büyük terasından dışarıyı izliyorum...
Yapraklar,artık ağaçlara katlanamaz olmuşlar ve tek tek dökülmüşler,bu tablo karşısında içimdeki yıkıntı ve hüznün bir parçasını görüyorum bende aynen gövdelerini terk etmiş yaprak misali,hayattan bıkmışım artık,yorulmuşum,ve yine ben yavaş yavaş pes ediyorum.
Gözlerimden bir damla yaş aktı yine karanlık düşüncelere dalmış,derin derin düşünüyorum.Uzun süredir pek iç açıcı olmayan düşüncelerimden dolayı kahvemi unutmuş olmalıyım,kahvemden bir yudum aldım.Off lanet olasıca hemende soğumuş,içten içe söverek sinirimi soğuyan kahvemden çıkartırken içeri geçtim ve soğuktan moraran ellerme baktım çok solgun görünüyorlar .Solgun ve durgun oha aynı benim gibi bende öyleyim bu sıralar "solgun ve bıkkın".UPSS! ben yine kendime bir benzetme yaptım dimi kahretsin!tüm kötü şeyleri kendime uyarlıyorum buda deprosyanda olmamın bir parçası sanırım.Ayakta iç sesimle cebelleşirken bir de "niye mal gibi ayakta dikiliyorum??" diye soru sordum kendime ve hemen yatağın içine girdim,elime bir tane müstesna dostlarımdan aldım ve okumaya başladım,bazen okuyorum,okuyorum daha sonra kitapta kendimi buluyorum sanki beni anlatıyo ,bana dair bişeyleri içinde yaşatıyor.Zaten bu yüzden kitap okumaz mı insan?içersinde kendine ait birşeyler bulduğu için.Gözlerim yavaştan uykuya bırakıyordu kendisini kitabımı bir kenara koyup uyumak için gözlerimi kapattım.
Bazen düşünüyorumda hep en büyük acıları sevdiklerimiz çektirmez mi bize hep bi yıkılan umutlar,hayal kırıklıkları.
Seversin, bakarsın biraz olur.umutlanırsın.sonra küçük çocuklar gibi heyecanlanırsın içini bi mutluluk kaplar.Sonra bir bakarsın ki olan sana olmuştur.Düşüncelerimden biran önce sıyrılıp uykuya daldım...
zızzzzzzz---
off kim arıyo yaa OFFF...Ufff!!!
böbürlene böbürlene ayağa kalktım ve telefonumu elime aldım.Aziz dostum Beliz arıyor ah be tatlım o da olmasa arayıp soran olmayacak vallahi.Homurdanarak açtım telefonu
-Ne var beliz??
-Minnooş!Aptal şey nerdesin sen çıldıracaktım ya niye açmıyosun şu telefonu??
telefonu önüme getirdiğimde Belizin 5-6 kere aradığını ve 10-15 tane mesaj attığını gördüm yuh yani hiçbirisini de duymamıştım.
-eee canım bu arkadaşın deprosyanda,çikolataları,laptop'u ve kitaplarıyla evinde oldukça mutlu ^^
-Kızım sende iyice küçük emraha bağladın.İşlerde üst üste geldi seninle bayadır iyi bi vakit geçiremiyoruz,işleri bitireyim akşama sana gelirim tamam
-Tamam kuzum tamam.
-Hadi öptüm bay bay
Beliz benim liseden çok yakın arkadaşımdır.Hatırlıyorumda da o okula sonradan gelmişti ilk ona ben selam vermiştim.okulu gezdirmiştim.
Herkeze soğuk davranırken onu görünce kanım kaynamıştı.Biz biribirimizi çok fazla tamamlıyorduk.Bana anne-baba-kardeş oluyor beni koruyup kolluyordu.Lise yıllarımız aklıma geliyorda bana çıkma teklifi eden erkeklere baş kaldırıyordu arada bi yumruk salladığı felanda olmuştu karşısındaki isterse son sınıf olsun hiç düşünmeden ağzına geleni sayıyordu aptal kız!.Ben lise yıllarımdan beri Yağız'a aşık bir kaçkınım .Okulumuz denize sıfırdı,genellikle son saatlerimiz boş olurdu alırdım Belizide yanıma banklardan birine otururduk,uçsuz bucaksız,mavinin her tonuna bürünen denize bakarak hayaller kurardık.Ben başımı Beliz'in omzuna yaslardım,o da saçlarımla oynayarak kurardı hayallerini ama o hayaller ne hayaller,bir hayal insanın içini bu kadar okşar.Arada bi Yağızla ilgili hayallerde kurardı ben gizlice kıkırdardım.Her gün bir olay her gün bir macera yaşanıyordu okulda ee tabi bunların içinde bizim kızda var,ne çok gülerdim onun bu hallerine suçu işlerdi sonrada kös kös otururdu.Hala o anları anımsayınca bir tebessüm oluştu yüzümde.Bu güzel anıların ardından yatağımdan kalkarak salona doğru ilerledim,sehpanın yanına oturarak çerçevedeki resimlerimize baktım cidden bazı insanlar bağımlılık yapıyor...
Şu son 2-3 gündür evden dışarıya çıkmıyorum,sabahlıyorum,telefonları açmıyor ve mesajlara cevap vermiyordum...ımm Yağız en az bi 23 mesaj atmış mesajların geneli endişe duygusu yüklüydü ve 13 kere de aramış.Arayıp dursun açmıcam merak edilmek güzel bir duygu hep ben mi merak edicem??.Saat 12.00'ı geçmiş koltuktan kalkıp uyuşuk adımlarla mutfağa doğru ilerledim,gevrek sandviç kahve felan derken karnımı doyurdum.salona geri döndüm salona şöyle bi göz gezdirdim şimdi fark ediyorumda evi gerçekten bok götürüyo,içim bunaldı resmen,saçlarımda iyice yağlanmış pardon ama ne zamandır bu kadar pis bir kız oldum ben??.sanırım ihtiyacım olan şey ılık suda bir duşa girmek.Adeta yürüyen bir ölü gibi banyoya doğru ilerledim kuvetin içine biraz köpük boşalttıktan sonra suyu açtım küvet dolarken bende dolabıma yönelip iç çamaşırları,haki yeşili bir sweet ve siyah taytımı alıp banyoya geçtim su dolmuş ve beni bekliyordu.Kafam çok allak bullak ılık suya bedenimi bırakırkenuzun bir "oh" çektim tüm gün suyun içinde kalıp müzik dinleyebilirim...Banyoda işlerimi bitirdikten sonra etrafa su saçıra saçıra duştan çıktım üzerime giysilerimi geçirirken telefonumun zil sesini duymamla koşarak odadan çıktım telefonumun ekranına baktığımda arayan Beliz di neşeli görünmeye çalışarak telefonu açtım.
-ALO efendim tatlım??
-Minnoş nasılsın bakalım
-eh işte idare der
-Tamam bak benim işlerim 30 dk ya bitiyor mazaret istemiyorum ok hadi bb
-a-a ama Beliz!
dıt dıt dıt dıt
Aptal ya dinlemeden telefonu yüzüme kapattı.Napiyim bari gidiyim belki biraz kafamı dağıtırım odamın yolunu tuttum dolabımın önüne geçerek elime sade bir bluz ve kot pantolon aldım bunları üstüme giydikten sonra belime kadar uzanan hafif kahverengi saçlarımı maşaladım. çoraplarımı ayağıma geçirmekle uğraşırken kapının çalmasıyla paldır küldür kapıya koştum.Beliz gelmişti aceleyle dizlerime kadar uzanan ceketimi ve çantamı kaparak arabaya doğru ilerlerken tek bir kelime dahi etmedim Beliz sırıtarak "fırtına öncesi sessizlik ha?" dedi bende sırıtarak "aynen" dedim.Arabaya bindik ruh halime uygun efkarlı bir şarkı açtım.Beliz ters ters bakarak bu durumu protesto edercesine oynak bir şarkı açtı.Bir yandan oynuyor,bir yandanda trafikte öküzlük yapanlara korna çalarak mızmızlanıyodu.onun bu halinedayanamayarak kıkırdadım gerçekten çok komik görünüyordu.Ama ne yapıyor ne ediyor beni güldürmeyi hatta mutlu etmeyi biliyordu.Biz cidden mükemmel bi çiftiz.
Yaklaşık 1 saattir yoldayız gözlerim dayanamayıp kapanmaya başlamışken Beliz ani bir fren yaptı,korkumdan az kalsın gözlerim yerinden çıkacaktı Beliz bana bakarak bir kahkaha attı ve "gece başlasıın" dedi ondan gözlerimi ayırarak arabadan indim.OHA!!! Ayaklarımın ucunda süper ötesi bir uçurum var ve karşımda dalgalarla boğuşan bir deniz.Uçurumun kenarına oturarak Dumanın müzikleri eşliğinde kendimi gecenin karanlığına hapsettim...
evet arkadaşlar ilk bölümümüz yayınlandı cümleten hayırlı olsun bu kitabı yazmak için bayadır çalışıyoduk kitap yayınlanmadan 1 ay öncesinden planlamalar başlamıştı zaten ve bugünde yayınladık tanıtımı da çoğu arkadaşımız okudu ve etraftan da mükemmel tepkiler aldık hatta annem beni ard arda 3-5-10 defa tebrik etti.Umarım güzel bi kitap olur hepinizin yorum ve oylarına ihtiyacımız var emin olun ki ne kadar çok oy o kadar çok bizi ayakta tutar.off çok gevezeyim :D neyse umarım beğenmişsinizdir....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Dünyam Senin Kalbin
RomanceHayat hep karşımıza zorluklar çıkartır bizlerse birilerinin yardımıyla o zorlukları aşarız,aşmaya çalışırız ama her zorluğu aşarken yanımızda birisinin olmasını bekleyemeyiz.kimisi o kadar da şanslı değildir,yanlızdır tek başına hayata kafa tutar, z...