lemon scented tree; five

1K 191 258
                                    


LEMON SCENTED TREE

Saatlerin günleri, günlerin de haftaları kovalamasıyla Lalisa ile evliliklerinde bir ayı devirmiş olan Taehyung hayatında daha önce hiç olmadığı kadar mutluydu. Geceleri Lalisa yatakta kendisine en uzak köşede uyuyor olsa da Taehyung her gece yatakta sevgili eşinin varlığını hissediyor, görüyor ve duyuyordu. Onunla uyuyor ve onunla uyanıyordu. Bazen geceleri  uyku tutmadığında dalmasına yardımcı olan şey, Lalisa'nın tapılası, yumuşak nefes alışveriş sesleriydi. 

Lalisa evliliklerinin ilk haftalarında soğuk ve korkak davranıyor, sürekli ondan kaçıyordu fakat son zamanlarda ona artık alışmış olmalıydı ki oldukça iyiydi. Öyle ki Taehyung, Lalisa'nın ona gösterdiği sıcakkanlılığı ilgi olarak algılıyor ve bu durumu başka şeylere yoruyordu. Taehyung'a kalırsa Lalisa artık onu seviyordu.

Lalisa, o gerçekten mutluydu, fakat Taehyung'un düşündüğü gibi değil.

"Bugün biraz dışarı çıkacağım." İzin alırcasına değil de yalnızca haber vermek istercesine dile getirdi cümleyi suyunu içen Taehyung'a bakarak Lalisa. Taehyung aldığı yudumu yutarken başını salladı, Lalisa bu sıralar annesine uğramak veya dışarıya gitmek için sıkça izin alır olmuştu. Taehyung bunu kendisine ve evliliğe alışmasına, her şeyi kabullenmesine ve artık kendi hayatına bakmasına yoruyordu.

"Sen nasıl istersen Güneşim."

Lalisa keyifle etrafı hızlıca toparladı, Taehyung meydandaki çeşmenin yapılmasına yardım etmek üzere evden ayrılırken. Aslında yaptığı tek şey taş taşımaktı, fakat bunu çok büyük bir iş olarak görüyor, önem veriyordu. 2 haftadır çeşmenin yapımı için çalışıyor ve aslında karşılığında para almasa bile işçilerle aynı saatte orada oluyor, aynı saatte de evine geliyordu.

Meydana doğru ilerlediği sırada yolun diğer tarafındaki çalılıkların önünde beyaz renkli güzel atının ağzına saman parçaları koyarak onu besleyen Jungkook'u gördü. Kendisine kötü bakan gözlerini dikmiş Jungkook'a aynı sertlikte bakmaya çalışsa da yapamadı, çünkü Taehyung'un gözlerine nefret ulaşamıyordu, nefret içinde dahi yoktu. Fakat Jungkook'un Lalisa'yı sevdiğini, bu yüzden de kendisinden hoşlanmadığını biliyordu. Yine de ne olursa olsun, kim olursa olsun Taehyung'un mutluğunu hiçbir şey bozamazdı; Jungkook bile.

Jungkook'un bakışlarını görmezden gelerek uzun, toprak yolun ucundaki çeşmenin yanına geldiğinde herkesin çoktan çalışmaya başlamış olduğunu gördü. Taehyung dışında işçi olarak çalışan 3 kişi, yapımı çok da büyük olmayan çeşmenin kaba kısmını neredeyse halletmişlerdi.

"Günaydın.. Günaydın.. Günaydın.." Taehyung neşeyle yanlarına geldiğinde işçiler aynı şekilde karşılık verdiler. Çeşme neredeyse bitmek üzereydi, artık yalnızca dizilen taşların alçılanması ve boyanması kalmıştı.

"Günaydın Taehyung, yardımların için çok teşekkürler fakat çeşme artık bitmek üzere. Yalnızca bizlik işler kaldı ki onlar da en fazla 3 güne tamamlanacaklar. Günlerdir çok çalıştın, bize çok yardım ettin. Sana minnettarız."

İşçilerden iri yapılı olanının sözleri üzerine Taehyung güldü, kendisiyle gurur duyuyordu. İnsanlara yardım etmekten, bir şeyleri başarmaktan ve takdir edilmekten çok hoşlanıyordu. Burada işi kalmamıştı, bir an önce eve gidip Lalisa'ya mutlu haberi vermek, ondan da takdir görmek istiyordu.

"Rica ederim, rica ederim. Güneşime gitmem gerek, tatlı limonuma. Rica ederim, kolay gelsin, rica ederim!"

Geldiği yolu hızlı adımlarla geri dönerken parmak uçlarından saç diplerine kadar varlığını hissettiği tarifsiz bir heyecan vardı. Bu işi sevmişti, bir şeyler inşa etme işini çok sevmişti. Aklında planlar yaptı, belki küçük bir ağaç ev yapabilirdi. Veya kendi bahçesine küçük bir çeşme, Lalisa ve ilerideki çocuklarının soğuk kış günlerinde meydana kadar gitmemeleri için bu çeşme harika olurdu.

lemon scented tree | taelice minificHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin