3. BÖLÜM "SÜRPRİZLER, SÜRPRİZLER..."

9 3 7
                                    

Odamdan çıkıp 30. numaralı odaya koştum. Çok merak ettim, ne yapayım? Kapıyı açar açmaz, başımdan aşağıya konfetiler döküldü! Korkudan biraz bağırmış olabilirim... Odaya göz gezdirdiğim sırada Efe ve Kaan hariç herkesin burada olduğunu gördüm. Ne alemdeydiler acaba... Ben bunları düşünürken hepsi bir anda bağırdı, "İyi ki doğdun Asya!"

.

.

.

.

.

.

.

.

.

"Hadisene Asya!"

"Geliyorum ya Kaan!"

"Aşağıda seni harika bir sürpriz bekliyor Asya!"

"Yani tamam teşekkür edeceğim de şu göz bandına ne gerek vardı..."

"Sürpriz sürprizdir! Tek kelime daha istemiyorum. Hızlı yürü biraz yoksa ayağına basacağım bak."

"Uf açıyorum ben bunu!"

"Hayır! Sakın! Az kaldı zaten. Bekle biraz."

"Aaa! Kaan! Ben Asya'nın telefonunu getirmeyi unuttum. Üzgünüm, biraz bekleyeceksiniz."

"Telefonum bende zaten."

"Ha, iyi, tamam."

Off! Nereye gidiyorum bilmiyorum ama içimden bir ses bu işin sonunun kötüye gideceğini söylüyor... Dün gece pasta kestik, abim ile görüntülü konuştuk falan filan. Sabah ise yatağımdan kaldırıldım. Neymiş efendim bir sürprizleri varmış. Sürprizleri batsın be! Geçen seneki doğum günümü anlatayım ben, o zamana gelmiş oluruz herhalde.  

Yine bu sene olduğu gibi hepsi mesaj attı iyi ki doğdun diye. Daha sonra gece bütün sınıfı eve getirdiler. Sınıfımız 25 kişi. Evde 26 kişi olmuş oldu, ve ben onları pijamalarımla karşılamıştım! Dahası da var. Hemen bizim Fatma ablayı yani hizmetlimizi uyandırayım dedim, bir şeyler hazırlar diye falan... Kadın uyanmadı bir türlü! En sonunda ben biraz kurabiye yapmak için mutfağa girdim. Meğer tuzla şekeri karıştırmışım. Siz şimdi, olsun tuzlu kurabiye olmuş işte ne güzel dersiniz. Demeyin. Çünkü vanilya ve pudra şekeri de koymuştum... Gerisini tahmin edersiniz. Bütün sınıfa rezil oldum. 

"Asya! Sana diyorum! Hey!"

"Ha? N- Ne dedin? Dalmışım..."

"Bende bir an ayakta uyudun sandım. Hani sabah biz uyandırdık ya seni... Uykunu alamadın diye."

"Ha ha ve ha! Çok komiksin gerçekten... Ne diyecektin sen?"

"Geldik diyecektim."

"Açıyorum o zaman gözlerimi."

"Hayır. Açma."

"Geldik ama gözlerini açman için uygun şartlar sağlanmış değil."

"Şimdi bir, iki adım daha at."

"Tamam mı şimdi? Açabilir miyim gözlerimi?"

"Şuraya otur. Sonra içinden 10'a kadar say doğum günü kızı. Ama yavaş."

"Tamam."

1

2

3

4

5

Sanki... Sanki havadaydım. Uçuyor gibiydim. 

BALONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin