You Must Be Mine (Benim Olmak Zorundasın)

Part1: Pişmanlık

NOT: Buraya Tiktoktan gelenlere destekleri için teşekkür ediyorum.

Hikaye Notu: Hikaye şuanda Hinata ve kagayema'nın artık yetişkin olup farklı takımlarda olduğu zamandadır

Hepinize iyi okumalar:

Kagayema'dan:

O sabahta herşey aynıydı. Alarmım çaldı ,kalktım , yüzümü yıkadım , kahvaltı yaptım , dişlerimi fırçaladım , spor yaptım herşey güzeldi taki ben çalan telefonumu açana kadar. Cebimdeydi ve çalarken en sevdiğim şarkıyı bölüyordu. Sinirlendim ve kimin aradığına baktım. Hinata'ydı her sabah beni arardı. Telefonu açtım ve onun neşeli , enerjik sesinin kulaklarıma dolmasına izin verdim.

-KAGAYEMAAAA NE OLDU İNANAMAYACAKSIN!!!

-BOKEE SABAH SABAH BAĞIRMAA

-Onu boşver kagayema bil bakalım ne oldu?

sessiz kaldım çünkü salak tahminler yapacak bir havada değildim. Hevesi kaçmışcasına sızlandı ve konuştu

-Bugün mutluyum kagayema ne olurdu bana eşlik etsen Neyse bu beni üzemez Kagayema....

dedi ve birkaç saniye bekleyip bağırdı

-Atsumu bana evlenme teklifi ettiiii

"Etti etti etti" sanki hiç bitmeyen bir lanet gibi kulağımda çınladı kelimeler. Boğazım düğümlendi dilsiz gibi hissettim kendimi, kalbim sanki bir anda atmayı bırakmıştı ve gözlerim ağlamak istiyordu. Benim sesimi duyamayınca Hinata bana seslendi.

-Kagayema? Çekmeyen bir yerde misin? O zaman eğer beni duyuyor isen seni düğünüme davet ettiğimi bil istiyorum. Belki nedimem olursun hfrhfrfhrfh seni elbise ile görmek isterim...

Benim ona kızmamı beklediği belliydi benden ses gelmeyince derin bir nefes verdi ve telefonu kapattı. Telefonun kapanması ile dizlerimin üstüne düştüm. Vücudum iflas etmişti sanki herşey boşunaymış gibiydi. Atsumu ile onu tanıştıran kişi bendim. Msby yerine Schweiden 'in pasörü olanda bendim. Atsumu'nun ondan hoşlandığını da anlamıştım ama şimdi neden sanki birşeyler benden alınmış gibi hissediyorum.

Birkaç dakika sonra zorla ayağı kalktım. Sporumu yarım bıraktım ve eve gidip oturdum. Telefona kayıyordu hep gözüm sanki biri arayacak ve "Hey Kagayema nasıl şakamızı beğendin mi?" diyecekti. Ama kimse aramadı. Her saat umudum kesildi. Ağlamak istiyordum eğer Hinata beni böyle görse vazgeçer miydi evlilikten? Aslında bende biliyordum kalbimin Hinata'yı seçtiğini ancak kabullenememiştim işte o aptalı mı seveceğim demiştim. Ama şimdi anlıyorum o aptalın hayatımın ana hattı olduğunu. Beni değiştiren kişinin başarılı kılan kişinin o olması ve şimdi o gidiyor kayıyor ellerimden.

O gece kıvrılıp yattığım koltukta uyuya kalmışım. Sonraki sabaha yine bir telefon sesi ile uyandım ama bu seferki alarm değildi Hinata idi. Akşamdan kalma küçük bir umut ile açtım telefonu.

-Alo

-Kagayemaa dün konuşamadık

-Evet çekmeyen bir yerde idim

diyerek geçiştirdim.

-Evet alamıştım. dedi ve devam etti Hinata.

-Düğün günümüzü aldık bu hafta sonuna evleniyoruzzzzzz

Buruk bir ses ile "tebrikler" kelimesi çıktı ağızımdan sadece.

-Hadi sende gel bugün karasuno ile alışverişe çıkacağız AMA BAK MAZERET YOK GELECEKSİN

-Ha? sen beni ne sandın tabii ki geleceğim.

Hafif kıkırdadı ve bana buluşacağımız yeri söyleyip kapattı.