Tekrar Hoşgeldiniz Yarichin Din Club Üyeleri: Bismillah
Niyet ettim KageHina fanfictionımın 4. bölümünü yazmaya
2 yıl sonra:
Biricik yazarınızdan:
-Kagayema bana pas at
-Tamam. Hinata uç.
Kagayema'nın pası Hinata ile buluştu ve rakibin sahasında yerini buldu.
Şuan kagayema ve Hinata 3. sınıftı yani ortaokul son sınıflardı. İkiside ortaokula girdikten sonra voleybol klübüne üye olmuşlar ve şuana kadar voleybol kulübüne sayısız madalya ve kupa getirmişlerdi.
Kagayema ilk başlarda umutsuz vaka olan smaçör Hinata'yı çok yönlü bir savaşçı yapmıştı. Bunu onlar 1'e giderken 2. ve 3. sınıfta olanlar rahatlıkla bu ikili hakkında verdikleri her röportajda bahsetmişti.
Kagayema Hinata ile eski ilişkisine dönmüştü. Hinata hergün ona gelip gülümsüyor sarılıyordu. Ancak bunlarla yetinecek olsa burada olmazdı zaten. İstediği daha da fazlasıydı. Hinata'nın arkadaşlığını değil aşkını arzuluyordu. Şerefsiz arı Atsumu her yıl 4 5 defa gelip Hinata'yı kendine çekmeye çalışmıştı. Ancak bunda ne kadar başarılıydı Allah bilirdi. Çünkü Hinata artık Atsumu'nun tanıdığı gibi değildi.
Hinata Kagayema sayesinde biraz kişiliğini değiştirmişti. Artık daha mantıklı düşünüyor, biraz laf sokuyor (her saat kagayema ile çok takıldığı için). Ama hala kendini oluşturan neşeli noktası duruyordu. O eski Hinataydı ama tek fark artık daha mantıklı hareket ediyordu. Kagayema ona söz verdiği gibi karşılama pas herşeyi öğretmişti.
-
Hakemin düdüğü öttü
maç bitmişti ve kazanmışlardı yine. Hinata koşarak Kagayema'nın kucağına atladı, Kagayema'da onu kucaklayıp döndürdü. Dışarıdan bakan herkes zafer sevinci dese bile bu onlarla aynı takımda bulunanlara göre Rapunzelin prensi ile kavuşma sahnesiydi.
Bu anda Rapunzel kagayema saçlarını kuleden aşağı uzatıyor ve cesur kahraman Hinata onun saçlarına atlıyor ve birbirlerine kavuşuyorlardı. Ne güzel bir sahne.
Rapunzel ve prens ayrılınca karşı takımla selamlaştılar ve salondan sıra ile çıkmaya başladılar. Onlar çıkarken bile okulun voleybol takımının fangirlleri (Buranın başı benim ;)) rakipleri ezecek sesleri ile tezahürat yapıyordu. Bazıları Hinata'ya yürüyordu. (Bu kişi ben değilim ben olsam koşarım) Kagayema Hinata'ya yürüyen kızlara gülümsedi ve kolunu Hinata'nın omzuna atıp kendine yapıştırdı. Arkadaki coşku sesi birden durdu ve çığlıklar kopmaya başladı. (Koca yürekli kardeşlerim sizide eklemeyi unutmadım) Hinata kendini Kagayema'dan biraz uzaklaştırdı ve şikayette bulundu.
-Kagayema çok terlisin git duş al pislik
Hinata'nın bu sözü ile Kagayema sinirlendi
-Boke Hinata Boke.
Hinata Kagayema'nın sözleri karşısında nanik yaptı. Bu hareket sonrası Kagayema Hinata'yı kovalamaya başladı.
Rakipleri olan takım bu ikiliye bakıp zaten yorgun bir pozisyonda olmalarına rağmen dahada yoruldu. Nasıl oluryordu da bu zorlu maç sonrası hala dinç kalıyorlardı. İç çekerek onlarda salondan çıktı.
Maçtan dönerken okulun otobüsünü kullanıyorlardı. Hinata Kagayema ile yan yana oturmuştu. Hinata Kagayema'ya yeni yayınlanan spor dergisinde olanları gösteriyordu. Kagayema da onu dinler gibi yapıp Hinata'nın her mimiğini inceliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Must Be Mine (Benim Olmak Zorundasın)
FanfictionTiktok: Hinata_Harem Lütfen beni vote ve yorumlarınız ile destekleyin :) Kagehina hikayesidir***