Jeon Jungkook.
Ailesiz büyümüştü. Esirgeme kurumunda o iğrenç insanların bakışları altında ezilip büzülmüştü. Bu yüzden içinde azalmayan bir nefreti vardı. Asla sönmüyordu o ateş.
Delirmenin eşiğine geldiğini hissederken şiddete başvurarak buluyordu kendini. Hoş ve iyi bir şey değildi belki ama o normal biri değildi zaten.
Okulunun en problemli ve korkulan çocuğu olmak hoşuna gidiyordu. Kızları peşinde süründürmeye çalışan aptal 'bad boy'lardan değildi.
O şiddete eğilimliydi.
Okulu ve öğretmenleri kaç kez yurduyla iletişime geçmiş ve onu psikoloğa sevk etmişti ama nafile. Hâlâ herkesten nefret ediyordu. Psikologları bile pes ediyordu.
Psikoloğa giderken yanında çakmak ve sigara götüren 17 yaşında bir oğlanla kim baş edebilir ki? Psikologlarla tam adını ve yaşını dahi paylaşmıyordu. Aksine onlara sözlü tacizde bulunuyordu. Herkesi kendinden bıktırmak ve uzaklaştırmak için tek işe yarayan yöntem buydu.
Ve son hamlesini planlıyordu. En çok yapmayı istediği şeyleri. Ama biraz dikkat etmesi gerekiyordu. Daha sonra kaçacaktı buralardan.
Gece yarısına kadar planlamalarını yaptı ve geç de olsa okula gitti. Uyanamamıştı. Gayet geçerli bir sebepti.
Çantasını sağ omzuna astı ve yarım yamalak giydiği ütüsüz formasıyla okula girdi. Sınıfa gidesi yoktu ama planı için gidecekti.
"Bay Jeon, sizi beklemiyorduk. Geç kaldınız ayrıca. " Jungkook gözlerini diğer tarafa çekti ve dilini yanağına bastırdı.
"Geldim işte, daha ne istiyorsun? " Hoca ne kadar sinirlense de bir şey demeden devam etti.
Jungkook en arka sıraya yayılabildiği kadar yayılmış planını gerçekleştirmeyi hayal ediyordu. Okulu ateşe verecekti. Ve yanında getirdiği sosislerini pişirecekti. Karnı acıkmıştı.
Bir şey söylemeden çantasını alıp çıktı. Hoca onu görmezden geliyordu. Herkes gibi.
Ne kadar tehlikeli olduğunu bilmelerine rağmen böyle davranmaları akılsızcaydı ama onların aklı olduğunu iddia eden de yoktu.
Jungkook yangın merdivenlerinden en alt kata indi.
"Nereyi ateşe versem ki?" Aklına güzel bir fikir gelmişti. Konferans salonu. En kolay yanacak şeyler ordaydı.
Jungkook dudaklarından eksik etmediği gülümsemesiyle çakmağını açıp ve koltuklara fırlatmadan önce bir merdivenle alarmları söktü. Şu fışkırtarak eğlencesini bozmalarına izin veremezdi.
"İşte şimdi oldu. " Gülümsedi ve elindeki alkolü etrafa gezdirdi. Bir an biricik çakmağını atmaktansa kibrit atmayı daha İyi buldu ve çantasından kibritini çıkardı.
"Ah tanrım, bunu şimdiye kadar çoktan yapmam gerekirdi. " Kibriti yaktı ve büyük bir zevkle koltuklara fırlattı.
Etraf alev alırken biraz daha durup izledi ve daha sonra okulun diğer ucundaki yurt odalarını yakmaya gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SICK 'All K-Pop'
FanfictionHerkesin farklı hikayeleri vardı. Hepsi farklı zaman ve olaylarla Dünyaca ünlü suç çetesine katılmıştı. Ve çıkışları yoktu. Ölmezsen çeteden ayrılamazsın. { NCT, BLACKPINK, BTS, MAMAMOO, GOT7, MONSTAX, EXO, RED VELVET, TWICE, STRAY KIDS, ITZY }