2.Bölüm

68 11 12
                                    


                                         RYUU



       Bu kasvetli siyah odada beklemek tüylerimin diken diken olmasına yetiyordu. Odanın iç ineredeyse boştu. Bir masa üç sandalye ve büyükçe bir kitaplık vardı. Ah bir de sıra sıra dizilmiş tablolar. Pekala, tabloları göremediğiniz için oldukça şanslısınız. Gerçekten çok ürkütücüler. Bu büyük ve geniş oda, içerisinde 10 saniyeden fazla durmak istemeyeceğiniz bir yerdi.

       Babam sandalyesine oturmuş masasının üzerindeki kağıtlara bakıyordu. Yanlış anlamayın, okumuyor sadece bakıyordu. Ortam gittikçe sıkıcı olmaya başlamıştı. Odada pencere olmaması ortamı daha da kötüleştirmeye yetiyordu. Ona meraklı gözlerle bakarak artık konuya girmesini bekledim ama çıt dahi çıkarmıyordu. Ve böylece bekleyiş 5 dakika sürdü.

      ''Lusterlar bir anlaşma yapmak istiyorlar.'' diyerek başladı konuya.

      ''Lusterlar mı? Nasıl bir anlaşma istiyorlar?''

      ''Emin değilim. O kadar detaylı göremedim. Sadece bir anlaşma gördüm. Hiç de iyi olmayan bir anlaşma.''

      ''Kabul etmezsek ne olacak?''

      ''Göremiyorum. Ama kabul etmezsek bir savaş çıkabileceğini tahmin edebiliyorsundur Ryuu. Onlarla boy ölçüşecek kadar güçlü değiliz.'' sesi hüzünlü gibiydi. Onun üzüldüğünü çok görmezdim ama yine de savaş sevdiklerini kaybetmek demekti.


       Onlara boyun eğmek belki de yapacağım en son şeydi. Meh, kendi geçitlerini açabilen birisi asla bir başkasının himayesi altına girmez değil mi?

        Benim gücüm buydu. Birbirinden farklı melodilerimle farklı boyutlara geçitler açabilirim. Pekala, çok ölümcül gözükmedi değil mi? Açtığım boyutlardan çeşitli şeyleri yardımıma çağırma gücüne sahibim. Ve tabii en sevdiğim olan ejderhalar. Adımdan da belli olduğu gibi. Ejderhalarımı çağırdığım zaman rakiplerimin yüzünde oluşan o tatlı ifadeyi görmeye bayılıyorum.

      ''Bu anlaşmayı asla kabul etmeyeceğiz Efendim. Şartları ne olursa olsun. Yaptıkları şeyler birçok insanın ölümüne sebep oldu. O pisliklerle anlaşma yapmak yerine ölmeyi tercih ederim açıkçası.'' dedim. Biraz sert çıkışmıştım ama bunu umursamadı.

      ''Bu anlaşmayı kabul etmeyeceğiz. Henüz ne yapacağımıza karar vermedim ama bir saldırı planlayarak onlara kim olduğumuzu göstermeliyiz Ryuu. Kimlere karşı savaştıklarını anlamaları gerekiyor değil mi?''

      ''Bir saldırı mı?''

      ''Evet bir saldırı fakat üzerinde düşünmemiz gereken bazı hassas noktalar var. Bildiğin gibi Megumi kontrol edemeyeceği bir güce sahip. Masum insanları öldürebilir. Bunun gibi birçok hassas nokta daha var. Ve bir de o. Oolsaydı işimiz daha kolay olurdu.''

      ''Kimden bahsediyorsunuz?'' diye sordum. Aslında cevabını biliyordum. İlk yakalanan Sombre. Nasıl birisi olduğunu bilmesem de gücünün enaz Megumi'ninki kadar ölümcül olduğunu biliyordum. Onu hakkında bilgi toplamak için ne kadar çabalasak da asla bir sonuç alamamıştık.

      ''Kim olduğunu iyi biliyorsun Ryuu. Ben de onun durumu hakkında bir şey bilmiyorum.''

      ''Doğru. Üzgünüm efendim.''

Chilly BlossomHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin