Yoongi, telefonunun ekranına dakikalarca bakıp aldığı son mesajı tekrar tekrar okudu. Hem ne yaptığının farkındaydı, hem de kendi içinde bunun doğru olup olmadığını tartışıyordu.
Mesajı son kez okuyup telefonun ekranını kapattı ve önünde durduğu yatağına doğru fırlattı. Geliyordu, resmen onu evine çağırmıştı ve dünden hazırmış gibi bir cevap almıştı.
Mutfağa yolunu tutup kendine bir içki doldurdu ve içkisini yudumlarken kafasını boşaltmaya çalıştı. "Yanlış bir şey yapmıyorum" diye söylendi kendi kendine ve devam etti "Bir kerelik ve o da bunu istiyor" söyledikleriyle kendini biraz olsun rahatlatmıştı.
Rahatlamaktan başka çaresi yoktu, onu çağırmıştı ve muhtemelen yoldaydı gelince ne yapacaklardı? Film izlemeye çağırmadığı oldukça belliydi. Tekrardan olan olsun artık diye düşündü ve içkisinden son yudumunu alıp tezgaha bıraktı.
Mutfakta biraz daha dikildikten sonra odasına doğru yürüdü ve dolabının üstünü boydan boya kaplayan aynada kendini incelemeye başladı. İyi görünmek istiyordu ve göründüğünün farkındaydı. Bembeyaz pürüzsüz teniyle, yeni boyadığı alnının üstüne dökülen simsiyah saçlarıyla harika görünüyordu. Eliyle saçlarını karaştırdıktan sonra yatağının üstüne uzanıp beklemeye başladı.
Bu sırada Hoseok sanki Yoongi'nin onu evine çağıracağını biliyormuşcasına çoktan hazırlanmış ve yola çıkmıştı. Yoongi'nin attığı konum sayesinde evini rahatlıkla bulabilmişti.
Arabasını park edip indikten sonra önünde durduğu apartmanı inceledi. Heyecanlıydı, çok heyecanlıydı. Yoongi'den beklemediği bir hamleyle karşılaşmıştı, buna hazırlıklı değildi ama istiyordu.
Önünde durduğu arabasının camından son kendine baktı ve üstünü düzeltti. Yakışıklıydı ve ateş kırmızısı saçları sayesinde metrelerce uzaktan gelen bir insanın bile dikkatini kolayca çekebilirdi. Dikkat çekmeyi, iyi görünmeyi ve görüntüsüne övgüler almayı çok seviyordu.
Hazır olduğunu hissettiğinde apartmanın içine girdi ve kapısına iki kere tıklattı. Yoongi, kapının senini duyunca onun geldiğini anladı ve aniden yataktan fırladı. Kalbinin bu kadar hızlı atması normal miydi? "Ergen misin ya" diyerek kendi kendine kızdı ve kapıya doğru yavaş adımlarla yürüyüp kapıyı açtı.
Karşısında duran kişiyi gördüğünde yutkundu Yoongi. Hoseok'u baştan aşağı süzüp tekrar gözlerini yüzüne çıkardı ve orda kaldı.
"Burası beni içeri alman gereken sahne." dedi Hoseok gülerek,
"Gir." diye cevapladı Yoongi, yine sesinden memnuniyetsizlik akıyordu.
Hoseok, Yoongi'nim peşinden içeri girdi ve onu takip ederek oturma odasına ulaştı. Yoongi bir şey demeden odanın ortasındaki koltuğa oturdu. Hoseok da onu taklit ederek yanına oturdu ve ona doğru döndü "samimiyetsiz piç" diye geçirdi içinden.
Yoongi konuşmayıp boş boş etrafı izliyordu. Ortamdaki sessizliği bozmak isteyen Hoseok aklına gelen ilk şeyi sordu "Yeni mal var mı?", bıkkınlıkla kafasını salladı Yoongi ve cevapladı "Var."
Hoseok aldığı cevabın karşısında gözlerini devirdi, tek kelimeden fazla konuşamıyor muydu bu herif?
" Ee, varsa versene işte" dedi tekrar Hoseok.
Yoongi, bedenini ona doğru çevirdi ve gözlerine bakarak cevapladı "Çocuklara mal satmıyorum." söylediği şeyin üzerine dişlerini göstererek gülümsedi Yoongi.
Hoseok, onu ilk defa gülerken görmüştü. Gülerken ne kadar güzel göründüğüne baktı ve o da güldü. Birbirlerine ilk defa gülümsemişlerdi. İlk defa birbirlerine küfür etmeden yan yana duruyorlardı.
Yoongi ayağa kalktı ve oturma odasının bir duvarınu tamamen kaplayan kitaplığa doğru yürüdü, bu sırada Hoseok onu dikkatle inceliyordu.
Yoongi kitaplığın kapaklı kısmını açıp içini karıştırdı, aradığı şeyi bulduktan sonra Hoseok'a doğru dönüp elindeki içi hap dolu küçük poşeti sallayarak gösterdi ve sırıtıp yanına oturdu.
Küçük poşeti açarak içinden bir hap çıkardı, Hoseok onu sessizce izlemeye devam ediyordu.
Yoongi eline aldığı hapı dudaklarının arasından ağzının içine yolladı ve poşeti önündeki masanın üstüne doğru fırlattı.
"Ben de istiyordum." dedi Hoseok.
"Zaten bu senin içindi." diye cevapladı Yoongi ve Hoseok'un dudaklarına doğru eğilip ikisinin birbiriyle birleşmesini sağladı.
Yoongi, Hoseok'u sertçe öperken neye uğradığınu şaşıran Hoseok karşılık vermeye yeni başlayabilmişti. Hoseok, dudaklarını araladığında Yoongi dilini ve dilinin üzerindeki hapı Hoseok'un ağzının içine yolladı. Hoseok da dilini kullanarak onun dilinin üzerindeki hapı alarak dudaklarını ayırmadan yuttu.
Şu ana kadar çok fazla uyuşturucu tatma fırsatı olmuştu ama bu tadı en güzel olanıydı. Ya da Yoongi'nin tadı en güzel olandı...
imdatt bir şeyler yaşanmak ğzere!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
irresistible | sope✓
Conto3 kişinin kafasını bulmasına yetecek kadar istiyorum. ne kadar? |sope texting| *argo ve küfür içerir*
