Elliot Ve Ben

25 0 0
                                    

Çiftlik kapısına doğru yaklaşmıştık. Ve ben gözlerimle dur ineceğim dermiş gibi baktım. Kapıya doğru yavaşca yürümeye başladım. Ve anahtarı cebimden çıkardım. Kapıyı açmamla birlikte Elliot'un beni içeri itmesi bir oldu. Neler oluyor diye düşünmeme izin vermeden dudaklarıma yapışmıştı. Evet olaylar tıpkı düşündüğüm gibi ilerliyordu. Arzularıma yenik düştüğüm için çok pişman olacağım gerçek bir durumdu. Ne yazıkki Elliot beni çok istiyordu ve bende onu: Annemin hayatımla ilgili öneriler yaptığı anlar aklımda canlandı. Düşündüm düşündüm ancak hiçbiri mantıklı gelmedi. Yavaşca Elliot u ittim ve;

-Bak sen çekici birisin ama bunu yapmam mümkün değil gerçekten.
-Neden ki? Beni istediğini biliyorum dudaklarıma nasıl baktığını gördüm.
-Bak bunu yanlışlıkla yapmış olmalıyım gerçekten çok üzgünüm.

Elliot yeniden beni kendine çekti ve giysilerimi çıkarmaya teşebbüs etti. Ona elimden gelen en ağır tokadı yapıştırdım. Yanağı kıpkırmızı olmuştu ve üzgün gözlerle bana bakıyordu.

-Ben sadece seni o aptal dünyandan çıkarmak istedim! Ne düşünüyorsun ha! Ömrünün sonuna kadar enstrüman eğitimi almayı mı? Aptalın teki olduğunu biliyormuydun? Ve diğer kızlar gibi kolay olmadığını! Evet tatlım hiç kolay değilsin! Bu seni sen yapan tek şey: ve ben senden bu yüzden hoşlandım. Ama sen olayları yanlış yöne itmemi sağladın.

-Seni evime getirmekle hata mı yaptım? Lanet olsun sonuna kadar haklısın. Ancak her zaman evime bir erkek getirmek huyum değildir. Pekala unut bunu. Bir kahve içip film izlemeye ne dersin?

- pekala geliyorum lavaboya gideceğim. Nerde acaba?

-Koridordan sola döndüğünde karşında bulacaksın.

Elliot bir sapık yada katil değildi. Buna fazlasıyla emin olmuştum. Ona çok ağır bir tokat savurmama rahmen kuru bir bağırmanın arkasına sığınmıştı. Düşündüğüm kadarıyla erkekler sevdiği kadınlara şiddet uygulamazdı. Seviliyor olabilirmiydim? Yoksa hepsi basit bir hayal ürünü müydü? Öylede olabilirdi böylede. Elliot koridordan yanıma yavaş yavaş geliyordu. Koltuğa gömülüp kendi kahvemi elime onunkinide masaya bırakmıştım. Bana döndü ve gülümseyerek;

-Kahve için teşekkürler. Çok naziksin.

Gözlerime bakarak;
-Yanına otursam seni çok kızdırırmıyım dedi.
-Hayır diyebildim.

Ve yanıma oturdu. Bir film açmayı bekliyor gibiydik. Ama ikimizde koltuktan kalkamıyorduk. Ben kahvemi yudumlarken o sadece beni gözetliyordu.

-Güzel bir saç rengin var , ve harika gözlerin. Seni beğeniyorum Sophia sen herşeyin iyisini hakediyorsun.

Kendimi bir an uzaydan gelmiş bir canlı gibi hissettim. Neden böyle uzun ve derin bakışlara maruz kaldığımı halen anlayabilmiş değildim. Elliot bana yaklaşıp;

-Hey hadi gel buraya. Seni bir kerecik öpmek istiyorum.
kararsızlık ve korkuyla;
-Ama ben yapama....
Dememle birlikte beni öpmeye başlaması bir oldu.

Artık onun alevine bende kapılmıştım. Kendimi bıraktım ve dakikalarca delicesine öpüştük. Daha sonra ellerini elbiseme götürdü. Elbisemi çıkardı ve daha sonra herşeyi. Artık ona teslim olmuştum.

KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin